24 Kasım 2024
  • İzmir21°C
  • İstanbul19°C
  • Antalya25°C
  • Ankara18°C

2009,İÇ TURİZM YILI OLACAK

Turizmciler, Türkiye'ye gelen turist sayısının krize rağmen geçen yılın altına düşmeyeceği düşüncesiyle rahatlıyor ama yatırımcıların ''para bulamaması'' düşündürüyor.

2009,İÇ TURİZM YILI OLACAK

26 Şubat 2009 / 15:55

TURİZMİN SESİ
Türkiye Otelciler Federasyonu (TUROFED) Başkanı Ahmet Barut, Türkiye'nin Avrupa'daki durumunun hemen hemen belli
olduğunu söyledi.

''Özellikle Batı Avrupa satışları için kriz yılı şartlarında çok kötü
diyemeyiz'' diyen Barut, Türkiye'nin turizmde 3. pazarı olan İngiltere ile
pound, İskandinav ülkeleriyle İsveç Kronu üzerinden kontrat yaptıklarını ifade etti.

Barut, bu iki para biriminin avro karşısında değer kaybettiğine dikkati
çekerek, şöyle devam etti: ''Bundan dolayı Türkiye otomatikman avro bölgesi ülkelerine nazaran daha cazip hale geldi. Onun için de krizden en çok etkilenen Avrupa ülkesi olmasına rağmen İngiltere satışları artı düzeyde. İskandinav pazarında da sıkıntı beklemiyorum. Benelüks pazarı ise diğer Avrupa ülkelerine nazaran biraz daha zor.

Almanya biraz geçen seneye nazaran geriden gelmesine rağmen hala son dakika satışlarla 2008'i yakalayabiliriz. Almanya'da tek haneli bir düşüş söz konusu şu anda. Bunu geçen yıl sorsanız 'rezalet' derdim ama bu şartlarda, şu durum Almanya için çok çok iyi. Yani toplamda baktığımızda Batı Avrupa ülkelerinde geçtiğimiz yılki rakamlara ulaşabileceğimizi tahmin ediyorum.''

Rusya'da ise ''son dakikacı'' oldukları için henüz net tablonun ortaya
çıkmadığına işaret eden Barut, bu ülkelerden yurt dışına çıkışlarda, Türkiye'nin genel ortalamanın üstünde bir performans sergilenebileceğini, bu nedenle bölge için doğru yatırım yapılması gerektiğini bildirdi.

Ahmet Barut, Türkiye'nin Ukrayna'dan da 500 binin üzerinde turist aldığını ama rakamın bu yıl düşmesini beklediklerini söyledi. İsrail'den Türkiye'ye yılda 540 bin turist geldiğini hatırlatan Barut, ''İnşallah bir yumuşama olacaktır politikacılarımızın arasında. O pazarda da bir kaybımız olmaz'' diye konuştu.

''TÜRKİYE AGRESİF OLMALI''
Türk turizminin krizden en az şekilde etkilenmesi için Türkiye'nin ''agresif''
davranması gerektiğini vurgulayan Barut, ''Bu pazarlarda daha yüksek bütçeyle agresif tanıtım yapıp, kriz şartlarına uygun, satışa odaklı tanıtım yapmak, tur operatörleriyle, uçak şirketleriyle işbirliklerine gitmek, bunları daha yüksek bütçelerle yapmak bu yılki performansı doğrudan etkileyecektir'' dedi.

Hükümetin turizm için ''önlemler paketi''ni bir an önce çıkarması gerektiğini
dile getiren Barut, turizmle uğraşan firmaların krizde darboğaza girmelerini
önleyecek önlemlere gidilmesinin uygun olacağını söyledi. Barut, ''Bu senede
kimse romantik iş yapmaz. Turizm iyi olmadan birçok sektör iyi olamaz'' şeklinde konuştu.

Kriz döneminde sıkıntıya giren veya kapanma sorunu olan oteller olup olmadığına yönelik soru üzerine Barut, şunları kaydetti: ''Bu önlemler paketinde beklentimiz zaten şuydu: Kriz 2-3 gün sonra biter ama
şirketlerimiz batmasın. O nedenle Eximbank'tan kredi ya da başka bir devlet
bankasında özel kredi, yatırım indirimleri vergisel kolaylıklar sağlansın. Bu
bize özel değil, bunu rakip ülkeler de yaptı.

Normal dönemdeki şartlar mevcut değil. Para bulamıyorsun, bulursan maliyeti çok fazla. Onun için tüm dünya ülkeleri arka arkaya paketlerini açıklıyor. Yunanistan, İspanya, Mısır turizme özel paketlerini açıkladı. Aşağı yukarı bizim de istediğimiz aynı şeyler. Biz de artık bunun hayata geçmesini bekliyoruz. Sadece rekabet üstünlüklerimiz yetmez, bir miktar da destek görmemiz lazım.''

''İÇ TURİZM YILI OLACAK''
Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) Başkanı Kerem Köfteoğlu, bu yılın ''iç turizm yılı'' olacağını söyledi. Küresel mali krizin seyahat endüstrisinde tüm gözlerin iç turizme çevrilmesine
yol açtığını belirten Köfteoğlu, tatilcilerin kriz ortamında fiyat-hizmet
kalitesine artık daha fazla odaklandığını anımsattı.

Köfteoğlu, ''Örneğin, Türkiye'nin en fazla turist çektiği Almanya'da iç pazar
talebi yüzde 23,4'ten yüzde 25,8'e yükseldi. İkinci ülke konumundaki Rusya'da ise iç turizm yüzde 100'ün üzerinde artış gösterdi. Daralan bütçeler Türk tatilcinin yurt dışı tatil taleplerini de düşürüyor. Bizde de iç turizme yönelme olabilir'' dedi.

Türk turizmcilerin bu yıl ''kurtarıcı'' olmasını bekledikleri Rusya pazarında da
durumu ''iç açıcı görmediğini'' ifade eden Köfteoğlu, Rusya'da yurt dışı tatil
talebinde yüzde 4-5'lik düşüş yaşandığını, Akdeniz çanağındaki rakiplerden
Yunanistan'ın da bu yıl turizminde yüzde 15 gerileme beklendiğini dile getirdi.

''ACİLEN SOMUT ADIM ATILMALI''-
Köfteoğlu, küresel krizin Türkiye'yi ''iradesi dışında'' rakip ülkelere nazaran
göreceli olarak avantajlı bir konuma getirdiğini belirterek, şöyle devam etti:

''Avantajlardan birini Türk turizmcilerin pazara cazip fiyatla sunduğu her şey
dahil sistemi oluşturuyor. Sistem, fiyat odaklı hareket edecek yabancı
turistlerin yönünü Türkiye'ye çevirmesinde etkili olacak. Nitekim, Almanların
yurt dışı tercihlerinde Avusturya'nın payı yüzde 6'dan yüzde 5'in altına
gerilerken, Türkiye'nin payı yüzde 3'lerden yüzde 6'nın üzerine çıktı.
Türkiye'nin ilk tercihte olacağı konusu diğer pazarlarda da benzer şekilde
karşımıza çıkıyor.''

Kerem Köfteoğlu, bu dönemde mevcut pazarların yanı sıra, Ortadoğu ve
Uzakdoğu'ya ağırlık verilip, bu pazarlara özgü tanıtım ve pazarlamanın etkin
sürdürülmesi gerektiğini bildirdi.

Pazara sunulan turistik ürün ve mevcut bölgelerin çeşitlendirmenin turist sayısı ve gelire olumlu yansıyacağını dile getiren Köfteoğlu, şunları kaydetti:
''Kriz dönemlerinde rakip ülkeler tanıtım bütçelerini arttırıp turizme destek
paketlerini peş peşe hayata geçerken, Türkiye'de hükümet sadece paket
açıklamakla yetiniyor. Bu konu somut adımların acilen atılması şart. Turizmin
mal ve hizmet alış verişinde bulunduğu 54 sektörle ilişkili olduğu gerçeği
gözardı edilmemeli. Hükümetin, bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi iç turizmi teşvik edecek adımı atması gerekiyor. Atılacak adımın sadece turizm cephesinde değil, ekonominin bütününde bir canlanma yaratacağı unutulmamalı
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.