2013’TE ONLİNE SATIŞ PAZARI BÜYÜYECEK
Turizm sektörünün 2012 yılında da Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olduğunu belirten Er Yatırım ve Turizm Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, 2012’de ayrıca geleceğe yönelik ciddi boyutta tesis yatırımlarının temellerinin atıldığını açıkladı
18 Ocak 2013 / 23:50
2013 yılında ise özellikle online satış pazarında ciddi bir büyüme beklediklerini vurgulayan Çelikkanat, “Tüketici alışkanlıkları mobilize olmuş durumda ve tweeter, facebook, Google+ gibi kavramlar turizm eyleminin oluşmasında çok önemli rol oynuyor” dedi. 2005'te kurulan ve global ölçekli yeni bir yatırım sahasına yönelmeyi planlayan Er Yatırım ve Turizm, bu konudaki çalışmalarını tamamlayarak turizm sektöründe karar kıldı. Turizm alanında 300 milyon dolarlık büyük bir yatırım planladıklarını belirten Er Yatırım ve Turizm Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, turizm sektörü açısından 2012’nin geleceğe yönelik ciddi boyutta tesis yatırımlarının temellerinin atıldığı bir yıl olduğunu açıkladı. 2013 yılında turizm sektörünün online satış pazarında ciddi bir büyüme göstereceğini vurgulayan Ferzan Çelikkanat, “Günümüzde teknolojik gelişmeleri ve bunların normal hayatımıza adaptasyonunu yakalayanlar çok başarılı olacaklar. Tur satışlarından, otel rezervasyonuna, uçak biletinden, sinemaya kadar aslında turizmin birçok farklı uzantılarını barındıran ve tamamlayıcı olan aktiviteler sosyal medya denen kurgu ile ortak müşterekte buluştu. Bu yeni oluşumu oteline, acentasına, restaurantına hatta evine uygulayabilen kişiler online satış pazarında bu büyümeyi oluşturacaklar. Tüketici alışkanlıkları mobilize olmuş durumda ve tweeter, facebook, Google+ gibi kavramlar turizm eyleminin oluşmasında çok önemli rol oynuyor. Bu saydıklarımda hesabı olmayan kişi yok gibi neredeyse ve bunların hepsi birer potansiyel turizm ve turizm uzantılarının kullanıcıları” diye konuştu.
2012’de yatırımcılar birbiri ile yarıştı
2012’nin uluslararası otel markalarının Türkiye'ye girmek için adeta yarıştığı, yatırımcıların mevduatları için en güvenli ve karlı bir araç olarak düşündükleri otel yatırımı konusunda ciddi miktar ve adetlerde yatırım kararı aldığı bir yıl olduğuna değinen Çelikkanat, şu bilgileri verdi:
“2012 yılı turizm adına; gelecek için ciddi boyutta tesis yatırımlarının temellerinin atıldığı, hem inşaat sektörünün canlı kalması, hem de direkt ve dolaylı istihdam etkisi yaratılması sebebiyle ülke ekonomisine büyük faydaların sağlandığı bir yıl olmuştur. Umarım 2012 yılında temelleri atılan bu yatırımların, turizm sektöründe artık bir marka olmuş ülkemiz için, tesislerin hayata geçmesiyle profesyonel ve markalaşmış hizmet anlayışının hayata geçirileceği gelecek yıllar için sürdürülebilir bir turizm envanteri yaratılmış olunur.Bunun paralelinde oluşacak tesisleri ve kapasiteleri eskisi gibi güney otelciğinin planlandığı dönemdeki 800-1000 odalar gibi düşünmemek lazım. Arazi geliştirmenin zorlaştığı, maliyetlerin arttığı ve öncelikli şehirlerdeki diğer yatırım zorlukları yatak kapasitesinde ciddi bir artışın olmasını engelliyor. Ancak buna rağmen, tesis sayısında artış her geçen gün artarak ilerleyecek. Eskiden 10 otel 5 bin oda denirken şimdi 10 otel bin oda kapasiteleri sektöre girecek. Tabii yeni tesisler yeni markaları yeni markalar da yeni pazarları beraberinde getirecek. Sayı vermek gerekirse, 2011’in rakamlarından yüzde 0.51 oranında artış yaşanan Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı 2012’de 25 milyon 756 bin civarında oldu 2013 yılında da bu artış oranı aynı yüzdelerde hemen hemen gerçekleşir gibi gözüküyor. Ancak şunu unutmamak gerekir ki, çok sayıda turistin gelmesi elbette ki önemli olmakla birlikte gelen turistin harcama gücü ve bu harcama potansiyelini sokağa yansıtması gelen kişi sayısından çok daha önemlidir.”
Yatırımcının eğilimleri değişti
Turizm sektöründeki otelcilik faaliyetlerinde alt markaların öncülüğündeki 3 ve 4 yıldızlı otellere olan ilginin arttığının altını çizen Çelikkanat, “Ekonomik konseptli otel yatırımları ve konaklamalarına yönelim 2012 yılında yoğunca yaşanmıştır. Yatırımcı cephesinde özellikle; mevduatlardaki yüksek birikimler eski alışkanlıklardaki faiz ve nema gelirlerini getirmediği için yatırımcı, menkul yatırımcılığından gayri menkul yatırımcılığına eğilim gösterdiği bir yıl geçirdi” diye konuştu.
Turizm sektörünün 2012 yılında Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olmaya devam ettiğini bildiren Çelikkanat, Avrupa'daki krizin 2012 yılına yansımaları ve global güvenlik endişesinin bile Türkiye turizm sektörünün görünümünü pozitiften negatife çevirmediğini vurguladı. Hatta inşaat sektörü ve gayrimenkul sektörüyle birlikte durumdan fırsat çıkarabilen bir bakış açısıyla, yüksek cari açığa rağmen turizm sektörünün 2012’deki ülke lokomotiflerinden bir olduğunununaltını çizen Çelikkanat, sektörün sorunları açısından bakıldığında ise plansız yapılaşma ve turizm kullanıcısına yönelik tamamlayıcı üst yapıların olmamasının öne çıkan konu başlıklarından biri olduğunu söyledi. Çelikkanat, konuşmasını şöyle tamamladı:“Sektörün problemleri yatırımcı gözüyle baktığımda bence öncelikli olarak plansız şehirleşme ve turizm kullanıcısına yönelik tamamlayıcı üst yapıların olmaması. Maalesef bir hastanenin karşısına 10 tane eczane açan tek ülke herhalde biziz. AVM’leri de bu mantıkta yaptık ve yapıyoruz. Otelleri de bu mantıkla inşaa ediyoruz. Yerel yönetimler şehir planlamacılığı olarak bölgenin ihtiyacını otel, hastane, okul, cami gibi fonksiyonlarla adet bazında belirlemeli, gerekli büyüme potansiyeline göre rezervlerini ayırmalı ve paralelinde gelişen diğer faktörlere göre adet sayılarını revize etmeliler diye düşünüyorum. Şu anda örnek vermek gerekirse; bakın İstanbul’da Basın Ekspress yoluna, otel ihtiyacı var diye konuşulduğundan bu yana hiç yoksa 25 tane otel projesi oluştu. Bu ileride birbirlerinin fiyatını kıran, fiyat düştüğü için de hizmet ve ürün kalitesi aşağıya inen bir otelciliği maalesef yaratacak. Ancak, buralarda konaklayacak kişilerin ne hava alanıyla bir toplu taşıma bağlantısı var, ne sokağa çıkacağı zaman sosyalleşeceği bir çevre düzenlemesi var. Bunlar muhakkak planlanıyordur eminim, ancak tesis yapılaşması bu işlerin önünde giderse memnuniyetsiz ayrılan misafirleri bir daha kazanmak çok zor olur. Belirli adetten sonra yerel yönetimlerin bu işi frenlemesi gerekir diye düşünüyorum. Bu planlama ile İstanbul ve Türkiye genelinde düşünülürse hem karlı varlık değerleri yaratılır hem de kaliteli hizmeti doğru fiyata veren tesisler oluşur aksi halde pazarda ucuz turist ülkesi olarak yer ediniriz.”
Turist sayısı artıyor ancak harcamaları geriliyor
2011’de 4 bin 619 adet turizm teşvik belgesi verildiğini hatırlatan Çelikkanat, bu rakamın 2012 yılında 4 bin 900 dolaylarına ulaştığını ifade etti. Türkiye’nin bugün itibariyle dünya turizminden aldığı payın yüzde 3 civarında gerçekleştiğini söyleyen Ferzan Çelikkanat, bunun da 2012 yılının son çeyreğine kadar yaklaşık 12 milyon turiste denk geldiğini vurguladı. 2013 yılında ise Türkiye’nin dünya turizminden aldığı payın yüzde 4’e çıkmasının öngörüldüğüne değinen Çelikkanat, özetle şunları söyledi:“Dünyadaki talep artışı sonucunda turizm; gelir arttırıcı, istihdam yaratıcı, döviz girdisi sağlayıcı bir sektör haline gelmiştir. Uluslararası turizm bugün dünya ülkelerinin yaklaşık yüzde 80’inin en önemli 5 gelir getirici sektöründen biridir. Bu sebeple, turizm verileri ve ilerlemeleri her ülke ekonomisi için analiz edilmesi ve irdelenmesi gereken önemli bir aktördür.Dünya Turizm Göstergeleri 2011 Raporu’na göre uluslararası turist sayısı yüzde 4 büyüme ile 980 milyona çıkmıştır. Bu rakamın 2012’de bir milyara ulaşacağı öngörülmektedir. Demek ki geçirdiğimiz onca ekonomik ve politik sıkıntılara rağmen turizm talebinde bulunanların sayısı artış göstermiştir.
Türkiye açısından bakıldığında, Avrupa’daki ekonomik krizin derinleşmesiyle Türkiye’yi ziyaret eden turist pastasındaki en büyük paya sahip olan Avrupalı turist sayısının senenin başında azalacağı öngörüsüyle, sektör farklı alternatif pazarlar arayışlarına girişmişti, hedefleri Orta Doğu ve Rusya eksenindeki doğuya çevirdi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da çıkan olaylar ve çalkantılı siyasi süreçlerin de turizm gelirlerine doğrudan katkı yapacak yüksek gelir düzeyine sahip turistleri Türkiye’ye çekmesi bekleniyordu. Ancak TÜİK’in 2012 yılı 3. çeyrek rakamlarına baktığımızda dünya trendleri ile uyumlu olarak Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısındaki artışa rağmen, yüksek gelir düzeyine sahip turist sayısındaki azalma ve kişi başına harcamalarında bir gerileme gözlenmekte. Bu da 2012 yılında dünyada ve çevremizde yaşananların aslında niyete etki etmediğini ancak eylemi etkilediği sonucunu yarattı.”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.