9 BİN YILLIK TEK DOĞAL İÇECEK
Mercan, Günümüzdeki Tek Doğal İçecek Olan Bozanın, Nezle ve Gribe Karşı Bire Bir Olduğunu Söyledi
18 Kasım 2008 / 08:35
TURİZMİN SESİ
Bilecik'in Boza Üretimi ile Meşhur İlçesi Pazaryeri'nde Faaliyet Gösteren Mercan Boza'nın Sahibi Muharrem Mercan, Yaklaşan Kış Aylarında Soğuk Algınlığına Kaşı Boza İçilmesini Önerdi. .
Bilecik'in boza üretimi ile meşhur ilçesi Pazaryeri'nde faaliyet gösteren Mercan Boza'nın sahibi Muharrem Mercan, yaklaşan kış aylarında soğuk algınlığına kaşı boza içilmesini önerdi. Mercan, günümüzdeki tek doğal içecek olan bozanın, nezle ve gribe karşı bire bir olduğunu söyledi.
Türkiye'nin önemli boza üretim merkezlerinden olan Bilecik'in Pazaryeri ilçesinde faaliyet gösteren Mercan Boza, 3 işletmeden biri. Bozanın 9 bin yıllık bir içecek olduğunu, Türkiye'ye ise Balkan göçmenleri ile geldiğini belirten Mercan Boza Sahibi Muharrem Mercan, Osmanlı döneminde de boza'nın içildiğini belitti. Selçuklu Sultanı'nın, Osman Gazi'ye, tuğ, sancak, alem gibi devlet olma nişanı hediyeler gönderdiğinde gelen elçilere boza ikram edildiğini söyleyen Mercan, Osmanlı'dan günümüze kadar gelen bir içecek olmasına rağmen hala Anadolu'da tam olarak bilinmediğini ve içilmediğini söyledi.
Bozanın günümüzdeki tek doğal içecek olduğunu ve hiçbir katkı maddesi içermediğini söyleyen Mercan; bozanın mısır ve buğdaydan yapıldığını, şeker ilave edildiğini anlatarak, şu bilgileri verdi: "Boza mısır ve buğday suyla kaynatılarak pişirilip mayalanma işlemi yapılıyor. Daha sonra dinlenmeye bırakılarak süzülüyor ve şeker ilave ediliyor. Tüm bu işlemler 1 gün içinde tamamlanarak boza içilecek hale geliyor."
Bozacılığın kendilerine atalarından kaldığını, yıllardır bu mesleği icra ettiklerini belirten Muharrem Mercan; "Türkiye'nin 55 vilayetine boza satıyoruz ve en seçkin alışveriş merkezlerinde bizim bozamız satılıyor" dedi. Sağlıklı içecekler konusunda Avrupa'nın çok dikkatli olduğunu ancak onların da bozayı bilmediğini ifade eden Mercan; "Biz Avrupa'da üretim yapsaydık bugün kolayı geçerdik. Çünkü, boza sağlıklı ve hiçbir katkı maddesi olmayan bir içecek. Birçok faydası var.
Kemikleri güçlendiriyor, emzikli kadınların sütünü artırıyor, harareti azaltıyor, vücudu besliyor, hazmı kolaylaştırıyor, cinsel güç veriyor. Hepsinden önemlisi ise, soğuk algınlığına karşı birebir. Özellikle ekşimiz bozayı kış aylarında bol bol içerseniz soğuk algınlığını önler. Boza bir süre bekledikten sonra üzerinde kabarcıklar oluşmaya başlar o zaman ekşimiş demektir. Ancak çok ekşiyen boza içilmez. Ona dikkat etmek gerekir. Bozanın güneş görmeyen ve serin yerde saklanması lazım" şeklinde konuştu.
Bozanın sadece kışın değil her mevsim içilebileceğini belirten Mercan, reklam ve tanıtım konusundaki eksiklik yüzünden bozanın çok fazla içilmediğini söyledi. Türkiye genelinde 10 civarında boza üreticisi firma olduğunu, bunların 3 tanesinin Pazaryeri ilçesinde faaliyet gösterdiğini belirten Mercan; "Mercan Boza olarak amacımız, markalaşmak. Ancak, bozanın bir standardı olmadığı için kalite belgesi alamıyoruz. Hal böyle olunca da ihracat yapamıyoruz. Bu zorlukları aşabilirsek dünyaya açılmayı da düşünüyoruz. Bizim vazgeçilmez prensibimiz, kalite ve hijyen" şeklinde sözlerini tamamladı
Bilecik'in Boza Üretimi ile Meşhur İlçesi Pazaryeri'nde Faaliyet Gösteren Mercan Boza'nın Sahibi Muharrem Mercan, Yaklaşan Kış Aylarında Soğuk Algınlığına Kaşı Boza İçilmesini Önerdi. .
Bilecik'in boza üretimi ile meşhur ilçesi Pazaryeri'nde faaliyet gösteren Mercan Boza'nın sahibi Muharrem Mercan, yaklaşan kış aylarında soğuk algınlığına kaşı boza içilmesini önerdi. Mercan, günümüzdeki tek doğal içecek olan bozanın, nezle ve gribe karşı bire bir olduğunu söyledi.
Türkiye'nin önemli boza üretim merkezlerinden olan Bilecik'in Pazaryeri ilçesinde faaliyet gösteren Mercan Boza, 3 işletmeden biri. Bozanın 9 bin yıllık bir içecek olduğunu, Türkiye'ye ise Balkan göçmenleri ile geldiğini belirten Mercan Boza Sahibi Muharrem Mercan, Osmanlı döneminde de boza'nın içildiğini belitti. Selçuklu Sultanı'nın, Osman Gazi'ye, tuğ, sancak, alem gibi devlet olma nişanı hediyeler gönderdiğinde gelen elçilere boza ikram edildiğini söyleyen Mercan, Osmanlı'dan günümüze kadar gelen bir içecek olmasına rağmen hala Anadolu'da tam olarak bilinmediğini ve içilmediğini söyledi.
Bozanın günümüzdeki tek doğal içecek olduğunu ve hiçbir katkı maddesi içermediğini söyleyen Mercan; bozanın mısır ve buğdaydan yapıldığını, şeker ilave edildiğini anlatarak, şu bilgileri verdi: "Boza mısır ve buğday suyla kaynatılarak pişirilip mayalanma işlemi yapılıyor. Daha sonra dinlenmeye bırakılarak süzülüyor ve şeker ilave ediliyor. Tüm bu işlemler 1 gün içinde tamamlanarak boza içilecek hale geliyor."
Bozacılığın kendilerine atalarından kaldığını, yıllardır bu mesleği icra ettiklerini belirten Muharrem Mercan; "Türkiye'nin 55 vilayetine boza satıyoruz ve en seçkin alışveriş merkezlerinde bizim bozamız satılıyor" dedi. Sağlıklı içecekler konusunda Avrupa'nın çok dikkatli olduğunu ancak onların da bozayı bilmediğini ifade eden Mercan; "Biz Avrupa'da üretim yapsaydık bugün kolayı geçerdik. Çünkü, boza sağlıklı ve hiçbir katkı maddesi olmayan bir içecek. Birçok faydası var.
Kemikleri güçlendiriyor, emzikli kadınların sütünü artırıyor, harareti azaltıyor, vücudu besliyor, hazmı kolaylaştırıyor, cinsel güç veriyor. Hepsinden önemlisi ise, soğuk algınlığına karşı birebir. Özellikle ekşimiz bozayı kış aylarında bol bol içerseniz soğuk algınlığını önler. Boza bir süre bekledikten sonra üzerinde kabarcıklar oluşmaya başlar o zaman ekşimiş demektir. Ancak çok ekşiyen boza içilmez. Ona dikkat etmek gerekir. Bozanın güneş görmeyen ve serin yerde saklanması lazım" şeklinde konuştu.
Bozanın sadece kışın değil her mevsim içilebileceğini belirten Mercan, reklam ve tanıtım konusundaki eksiklik yüzünden bozanın çok fazla içilmediğini söyledi. Türkiye genelinde 10 civarında boza üreticisi firma olduğunu, bunların 3 tanesinin Pazaryeri ilçesinde faaliyet gösterdiğini belirten Mercan; "Mercan Boza olarak amacımız, markalaşmak. Ancak, bozanın bir standardı olmadığı için kalite belgesi alamıyoruz. Hal böyle olunca da ihracat yapamıyoruz. Bu zorlukları aşabilirsek dünyaya açılmayı da düşünüyoruz. Bizim vazgeçilmez prensibimiz, kalite ve hijyen" şeklinde sözlerini tamamladı
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.