ACENTALAR YEREBATAN SARNICINDA
Yerebatan Sarnıcı'nda gerçekleştirilen Türsab ile Kültür A.Ş.' nin kokteylinde turizmciler buluştu.
23 Haziran 2010 / 23:00
TURİZMİN SESİ
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Boğaziçi Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Nejat Karagöz, Yerebatan Sarnıcı'nda Acentalar ile bir araya geldi .
TÜRSAB Boğaziçi Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Nejat Karagöz Acentalar ile Yerebatan Sarnıcında bir araya geldi.
Nejat Karagöz, Turizmi hakkıyla yapan biri olarak yaptığınız işten Keyif almazsanız yapmış olduğunuz işten hayırda gelmez zevkte vermez. İnsanlara keyif verebilmek sanattır. Bu sanatı icra ederken her kişiye ayrı hitap edersiniz.
O nedenle de çok zor bir iştir bizim işimiz kişileri memnun etmektir dedi.Bu şehir bizim ve biz bu şehri almak için neler feda etmişiz. Bunu Panorama 1453 Açıkhava Müzesi`nde canlandırmalarda yaşarcasına görmenizi tavsiye ederim. Bu nedenledir ki İstanbul her şeye rağmen kimselere bırakılmayacak, hatta ciddi korunması gereken büyük ve çok önemli bir şehir`
İstanbul birçok medeniyetleri bir arada bulundurmasından dolayı, bir insan ömrüne sığmayacak kadar çok gezilecek yere ve de kültüre sahip bir şehir. Türkü, Ermenisi, Rumu, Musevisi, Hristiyanı, Müslümanı, Alevisi, Sunisi, Çerkezi, Çingenesi ile bir mozaiğin, bir renk harmonisinin beşiği. Böyle bir şehrin öncelikle `Tarihi Yarımadası` benim daima en başta görülmesini tavsiye edeceğim yer. Aslında hiç bir yerini diğerinden ayırmadan, insanların kendilerine hediye alır gibi İstanbul`a zaman ve imkan ayırmasını istiyorum
Bu önemli mekanlardan biride Yerebatan Sarnıcıdır.Ayasofya'nın yakınında bulunan ticaret basilikasından adını alan sarnıç, kayalık olan arazinin oyulması yoluyla, İmparator I. İustinianos tarafından yaptırılmıştır. Sarnıç tahminen 542'den az sonra yaptırılmıştır.Sarnıç birçok efsaneye konu olmuştur. İstanbul'un fethinden sonra sarnıcın üzeri yoğun bir yerleşime açılmıştır. Bu dönemde tonozlarda delikler açılarak sarnıçtan evlere su çekilmiştir.
Tarihî Yarımada'nın ortasında bulunan Yerebatan Sarnıcı, 532 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından Büyük Saray'ın su ihtiyacını karşılamak üzere yaptırılmış. Suyun içinden yükselen mermer sütunların arasındaki ihtişamından dolayı halk tarafından "Yerebatan Sarayı" olarak da anılmaktadır. Yerebatan Sarayı olarak da bilinen bu eski Bizans su haznesidir bir diğer adı da, Basilika Sarnıcı'dır Yerebatan Sarnıcı 9.800 m2'lik bir alanı kapsayan dev bir yapı. Burada her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunmaktadır. Belirli aralıklarla dikilen bu sütunlar, her sırada 28 tane olmak üzere 12 sıra meydana getirirler. Sarnıçın içindeki suda irili ufaklı tatlı su balıkları yaşamaktadır
Sarnıcın kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa başı Roma Çağı heykeltraşlık sanatının şaheser örneklerinden biridir. Medusa'yla ilgili mitolojiye dayandırılan birçok efsane bu sarnıcı daha da gizemli kılar. Bir söylenceye göre Medusa yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgonadan biridir. Bu üç kız kardeşten yalnızca yılanbaşlı Medusa olumludur ve kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahiptir.
O dönemde büyük yapıları ve özel yerleri kötülüklerden korumak amacıyla Gorgona kafalarının resim ve heykellerinin konulduğu, Medusa'nın da bu düşünceyle buraya yerleştirildiği zannedilmektedir. Bir başka rivayete göre Medusa siyah gözleri, uzun saçları ve güzel vücudu ile övünen bir kızdı. Uzun zamandan beri Zeus'un oğlu Perseus'u sevmektedir. Bu arada Athene de Perseus'u sevmekte ve Medusa'yı kıskanmaktadır. Bunun için Athene, Medusa'nın saçlarını korkunç yılanlar biçimine sokar. Artık Medusa kime baksa, baktığı kimse taş kesilir. Daha sonra onu bu biçimde gören Perseus heyecanla Medusa'nın büyülendiğini düşünerek başını keser, başını eline alıp düşmanlarını taşa çevirerek birçok savaşlar kazanır. Bu vakıadan sonra Medusa'nın eski Bizans'ta kılıç kabzalarına ve sütun kaidelerine ters ve yan olarak işlendiği söylenmektedir.
NEVZAT BAYHAN
Sarnıç kurulduğundan günümüze kadar çeşitli onarımlardan geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu Dönemi'nde iki defa restore edilen sarnıcın ilk onarımı III. Ahmet zamanında (1723) Mimar Kayserili Mehmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. İkinci onarım ise Sultan II. Abdülhamit (1876-1909) zamanında olmuştur. Cumhuriyet Dönemi'nde de sarnıç 1987'de İstanbul Belediyesi tarafından temizlenerek ve bir gezi platformu yapılmak suretiyle ziyarete açılmıştır.
1994 Mayısı'nda yeniden büyük bir temizlik ve bakımdan geçmiştir. İstanbul gezi programlarının ayrılmaz bir parçası olan bu gizemli mekâna, bugüne kadar ABD eski Başkanı Bill Clinton'dan tutun Hollanda Başbakanı Wim Kok'a, İtalyan eski Dışişleri Bakanı Lamberto Dini'den İsveç eski Başbakanı Göran Persson'a ve Avusturya eski Başbakanı Thomas Klestil'e kadar birçok kişi konuk oldu. Hâlihazırda İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür A.Ş. tarafından işletilen Yerebatan Sarnıcı, müze olmanın yanında ulusal ve uluslararası birçok etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş tarafından işletilen İstanbul'un önemli tarihi mekanlarından Sultanahmet'teki Yerebatan Sarnıcı'nda Nevzat Bayhan'ın yaptığı açıklamada, ilk defa Yerebatan Sarnıcı'na bir yıl içerisinde gelen ziyaretçi sayısının bir milyonu aştığını ifade ederek, ''Bir milyon genelde herkesin kutladığı bir sayı.
Biz İstanbul'un ruhu ve tarihine de uygun bir sayıyı kutlayalım istedik Siz Acentaların sayesinde Yerebatan Sarnıcı'na daha çok turist gelecek ve amacımıza ulaşacağız dedi. Kültür A.Ş. tarafından işletilen Yerebatan Sarnıcı müze olarak gördüğü işlevin yanısıra, sergi, müzik dinletisi ve şiir matinalarına da ev sahipliği yapmakta ve yerli yabancı çok sayıda meraklının ilgisini çekmektedir. Belediye tarafından işletildiğinden Müze Kart geçmemektedir.
BAŞARAN ULUSOY
İstanbul'un üstü de güzel altı da böyle zengin bir tarih içinde yaşadığımız için kendimizi şanslı hissetmeliyiz. Yere Batan Sarayı 532 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından Büyük Saray'ın su ihtiyacını karşılamak üzere yaptırılmış. 9.800 m2'lik bir alanı kapsayan dev bir yapıdır.Her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunmaktadır.
Yerebatan Sarnıcı'nın bir diğer adı da, Basilika Sarnıcı'dır. Böyle güzel tarihi bir mekanı anlatırken ülkemizde son zamanda yaşanan terör olayları bizleri üzmüştür. Kaybettiğimiz şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum.Analarımız evlatlarının adını Mehmet soyadlarını şehit koymuşlar buradan terörü lanetliyorum dedi.
Dünyada geçen yıl turizm sektöründe yüzde 8.6 oranında daralma olduğunu belirten Ulusoy, buna rağmen Türkiye'de 2.6 büyüme gerçekleştiğini ifade etti. "Bu yıl da yüzde 6- 7 oranında büyüme ile 30 milyon turistin gelmesini bekliyoruz" diyen Ulusoy, "Türkiye, Akdeniz çanağı'nda marka olmuştur. Turist sayısını artırmak için siyasi huzura, kardeşliğe, dostluğa ihtiyacımız var. Türkiye'de çağdaş yaşam biçimini ortaya koyan bir turizm anlayışına ihtiyacımız var" dedi
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, turizmde gelinen noktayı değinirken 1970 yılında 300 bin ziyaretçi alan Türkiye'ye geçen yıl 26 milyon 300 bin turistin geldiğini ve 100 milyon dolardan başlayan döviz gelirinin bugün 25 milyar dolara ulaştığını kaydeden Ulusoy, bu yıl 30 milyon ziyaretçi ve 26 milyar dolar döviz girdisi beklendiğini söyledi .
Ulusoy, bu seviyeye kolay ulaşılmadığını ifade ederek, "1 milyona yakın konaklama tesisimiz var. Bugün Akdeniz'de tesis bakımından, hizmet bakımından 1 numarayız. Yunanistan ve İspanya fiyatlarını aşağıya çekmesine rağmen Türkiye ile aynı seviyede kalıyor. İşte bu sektörün başarısıdır. Benim milli gelirim kişi başı 30 bin dolara geldikten sonra Avrupa Birliği'ne de ihtiyacımız yok. Dış borçları azaltan, içerideki finansman kaynaklarını iyi kullanan bir ülke olarak ayakta kalmayı başarabileceğimize inanıyorum" dedi.
"Turist sayısını artırmak için neye ihtiyacımız var, huzura ihtiyacımız var. Neye ihtiyacımız var, siyasi huzura ihtiyacımız var. Neye ihtiyacımız var, kardeşliğe ihtiyacımız var. Neye ihtiyacımız var, dostluğa ihtiyacımız var. İşte Türkiye'de çağdaş yaşam biçimini ortaya koyan bir turizm anlayışına ihtiyacımız var. Bunun üç tane ana konusu var. Ne zaman nerede neyi yapacağımızı bilmemiz lazım."dedi
ACENTALARA AÇIK DAVET
Başkan Aksoy, İstanbul'da Turizmcileri Safranbolu'ya davet etti
Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy, İstanbul'da gerçekleştirilen Türsab ile Kültür A.Ş.' nin kokteylinde turizmcilerle buluştu.
Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy, İstanbul'da gerçekleştirilen Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) ile İBB. Kültür A.Ş. nin kokteylinde turizmcilerle buluştu.
Çok sayıda turizm acentesi yetkilisinin bulunduğu kokteylde Başkan Aksoy Türsab Başkanı Başaran Ulusoy ve Kültür A.Ş. yetkilileriyle bir süre sohbet etti. Başkan Aksoy yöneticilerin ardından kürsüye çıkarak yaptığı konuşmada turizmcilerin bütün dikkatini Safranbolu'ya çekti ve bütün turizmcileri Safranbolu'ya davet etti.
Başkan Başaran Ulusoy önderliğinde düzenlenecek organizasyonla Safranbolu gezisi için açık davette bulunan Aksoy konuşmasında insanların neden Safranbolu'ya gelmeleri gerektiğini ve nasıl bir kültürün yaşadığını anlattı. İstanbul Yerebatan Sarnıcındaki kokteylde tek turizm acente yetkilileri ile sohbet eden Başkan Aksoy'un bu girişimi önümüzdeki günlerde turizmcileri Safranbolu'ya getirecek ve devamında da tur Acentelerinin rotalarını Safranbolu'ya çevirmeleri ile turizm patlamasını sağlayacak. Başkan Aksoy'a İstanbul'daki programına Safranbolu esnaflarından Coşkun Çelik eşlik etti safranbolu'dan getirdiği lokumları Turizm Acentelerine ikram da bulundu
Safranbolu, Karabük ilinin en büyük ve gelişmiş ilçesidir. Klasik Osmanlı kent mimarisini yansıtan tarihi evleri ile ünlü olan şehir bu özelliği sayesinde 17 Aralık 1994 tarihinden beri Karabük adını, üzerinde yaşadığı coğrafi ortamdan almıştır. "Kara" ve "Bük" sözcükleri, kara çalılık yer anlamında, Karabük adının oluşumuna kaynaklık yapmıştır. Bu topluluklarda yaşayan Türkmen toplulukları, Karabük cemaati adını bu biçimde almışlardır. Türkiye'de 14 yer ve mevki adının bugün Karabük şeklinde geçmesi, cemaatlerin bu topraklardan diğer yerlere göç ettiği görüşünü kuvvetlendirmektedir. Dünya Miras Listesi'nde yer almakta ve turistik ilgi çekmektedir. İsmini, bölgede yetişen ve nadir bir bitki olan Tüm dünya için önemli bir değer taşıdığı UNESCO'ya bağlı Dünya Miras Komitesi tarafından belirlenmiş ve bulundukları ülkenin devleti tarafından korunması garanti edilmiş doğal ve kültürel varlıkların listesidir. Böyle bir liste oluşturmadaki amaç, tüm insanlığın malı olan değerlerin korunmasında uluslar arası işbirliğini mümkün kılmaktır.Safranbolu coğrafi konumu nedeniyle tarih boyunca idari ve ticari bir merkez olmuştur. Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy Türsab'a bağlı Seyahat acentalarınını ve basını Safranbolu'ya bekliyorum dedi
Uyarı!
Bu sitede yer alan tüm içerik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca tescil ve koruma altındadır. Kısmen dahi olsa; basılı şekilde ya da internet üzerinde, izinsiz çoğaltılıp kopyalanamaz, alıntı yapılıp, kullanılamaz.Ancak habere aktif link verilerek kullanılabilir.
https://www.turizminsesi.com/haber/acentalar-yerebatan-sarnicinda-7505.htm
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.