AŞKTA, HAYATA DUYGULAR YÖN VERİR
Aşkın ömrü kelebeğin ömrü kadar, aşk evliliklerinde boşanma kaçınılmaz oluyor
12 Ocak 2015 / 23:16
TURİZMİN SESİ
Aşk mı evliliği öldürür, yoksa evlilik mi aşkı? Bilinenin aksine; evlilik aşkı değil; aşk evliliği öldürüyor. Aşk evliliklerini inceleyen 7/24 Terapisti Yaşam Koçu Mehmet Murat Lik, yapmış olduğu araştırmalar neticesinde, günümüzdeki evliliklerin çoğunluğunun, yıldırım aşkıyla yapıldığını ve yıldırım hızıyla da bittiğini ifade ediyor.
Evliliğin aşkı öldürmediğini, aşka zenginlik katarak, aşkı sevgiye dönüştürmesi gerektiğini belirten Mehmet Murat Lik, şunları söyledi:
“Günümüzde ilişkiler, daha rahat yaşanmasına rağmen çok kısa sürüyor. Bunun nedeni ise, sadece tek duygu ile hareket edilmesidir. Tek başına aşk, evliliği öldürüyor. Günümüzdeki evliliklerin çoğunluğu; maalesef, aşk yüzünden yapılmıştır ve bitmiştir. Aile yapısının temel taşları olan sevgi, saygı, sadakat ve sorumluluk bilinci var olmadan, evlilikler asla yürüyemez. Bu saydıklarımdan bir tanesi olmaz ise, evlilik temeli sağlam olmadığından en ufak bir sarsıntıda yıkılır. Yuvalarımızı, sağlam temeller üzerine kurmalıyız” dedi.
Aşkın, olmadık bir zamanda geldiğini ve o dakikadan itibaren de, hayata duyguların yön vermeye başladığını kaydeden Mehmet Murat Lik konuşmasına şöyle devam etti:
“Aşk, aşk, aşk, adı büyüleyici ve ne kadar etkileyici değil mi? Adı bile bu kadar etkileyici olduğuna göre, aşık olanlar bilir, kimine göre olmazsa olmaz, kimine göre de mesafeli olunması gereken bir heyecandır aşk... Bana göre, her zaman yaşanmalıdır. Bu kişinin inisiyatifinde değildir, olmadık zamanda gelir bulur sizi… Ancak aşta, hayata genelde sadece duygular yön veriyor. Aşık olunduğunda akıl, beyinde değil, kalpte oluyor. Biz diyoruz ki, biraz ‘mantığı’ da devreye almak gerekiyor. Allah’ın yaratmış olduğu en değerli varlık insandır. Tek akıl verdiği canlı da insandır. Bu nedenle, aşkta biraz aklımızı da kullanırsak, daha az üzülürüz. Tabi ki, her ilişkide paylaşım olacaktır ve olmalıdır da; ama sadece fedakarlık yapan siz olmayın” diye konuştu.
Büyüleyen, etkisi altına alan, görme bozukluğuna yol açan aşkın; sağlıklı değerlendirme ve analiz yapmaya da engel olduğunu ifade eden Mehmet Murat Lik, şu konulara dikkat çekti: “Günümüzdeki evliliklerin büyük bir oranı, aşk evliliğidir. Bireyler, gözü kapalı, düşünmeden, planlamadan evliliğin içine giriyorlar. Değer yargılarımız bu kadar başkalaşmışken, evlilik nedir, tam anlamıyla bilmiyorken, bir de aşk evliliği yapanların sorunların içinde kalması ve zor durumlar yaşamaları kaçınılmaz oluyor. Aşk, bir nevi uyku ilacı gibidir, kişileri uyutur ve başka bir aleme götürür. Ancak, aşkın ömrü kelebeğin ömrü kadardır, gelip geçicidir. Bireyler, uyandığında ‘ben ne yapmışım der?’ nelerin içindedir, ama bazen çok geç olabilir. Artık, girdiğimiz o yoldan dönmek, girildiği kadar kolay olmayabilir” şeklinde konuştu.
Aşk: Sevginin kapısını açan bir anahtar olmalıdır
Aşkın, evliliklerde “sevgi”nin kapısını açan bir anahtar olması gerektiğini vurgulayan Mehmet Murat Lik, sözlerine söyle devam etti:
“Düşünün ki, başka bir kapıyı, gözleriniz kapalı bir şekilde açmaya çalışırsanız, başınız derde girer ve kendinizi sorunların içinde bulursunuz. Çünkü görmeden yapılan her adım, bizleri yanlış yola, yanlış kapılara götürür. Doğru kapıyı bulduğumuzda aşk ile kapıyı açarız. Ancak aşk, eğer sevgiye dönüşmez ise, aşk evliliklerin yürümesi mümkün değildir. Etkisi akşama bile değişebilecek tek bir duygu ile aile kurmak, çocuk sahibi olmak risk teşkil eder. Nitekim insan, her tarzda insana aşık olabilir, etkisi altına girebilir. Bu duygu bazen bir davranışla, bazen de bir söz ile tetiklenebilir. Bu durum, aşık olunan her kadın yada erkeğin, bir ailenin sorumluluğunu alabilecek bilince sahip olacağı anlamına gelmez. Bir zamanlar size, mutluluk veren aşk, artık size acı vermeye başlayabilir. Bu öyle bir acıdır ki, bazen sizi canımızdan bile bezdirebilir. Hepimiz, aşkın gözleri kör ettiğini biliriz. Sadece aşk ile evlilik yapılırsa, ayrılık da kaçınılmazdır” dedi.
Görücü usulü evliliklerde, uzun ömrün sırrı
7/24 Terapisti Yaşam Koçu Mehmet Murat Lik, görücü usulü evliliklerinin neden uzun ömürlü olduğuna ilişkin de şunları anlattı:
“Dakikalar içinde aşık olabiliriz, ama yıllarca ne acısını, ne de kendisini unutabiliriz. Yaşam, içerisinde birçok güzelliği ve zorluğu barındırır. Yaşantımızı, sadece tek bir duygu üzerine kuruyor olursak; evlilikten beklentilerimizi karşılayamayız. Çünkü aşk, sevgiye dönüşmediği taktirde bir anlam ifade etmez. Örnek ile anlatmam gerekirse; bana, ‘neden görücü usulü evlilikler daha uzun sürüyor’ diye sürekli soru soruluyor. Çünkü, görücüler ve aileler, kişileri tanır ve aile yapısını bilir. Evliliklerde, örf, adet, gelenek ve görenekler doğrultusunda, adaylar tercih edilirdi. Evlenecek olan bireyler, önce birbirini tanımaya başlar, sonra birbirlerini severlerdi. Burada, aile yapısını oluşturacak birçok etken göz önünde bulundurulduğu için de daha uzun süreli evlilikler olmaktaydı” diyerek sözlerini tamamladı.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.