ASTIM VE KOAH HASTALARINA BALLICA MAĞARASI
Mağara içerisinden gezerken toz, polen ve benzeri partiküllerden arındırılmış temiz hava teneffüs ediliyor
14 Mayıs 2015 / 07:00
TURİZMİN SESİ
Ziyaretçilerin gün içerisinden mağarayı gezerken bıraktıkları karbondioksit ise, her gece yarasalar tarafından dışarıya atılıyor. Böylece mağaranın havası, her gece sirküle oluyor. Tüm bu sebeplerden dolayı, mağara havası, astım ve koah hastalarına iyi geliyor. Mağara, bu gibi rahatsızlıkları olanlar tarafından yoğun ilgi görüyor.
Ziyaretçi sayısı her geçen yıl hızla artıyor
2014 yılı içerisinde Ballıca Mağarası'nı yaklaşık 70 bin kişinin ziyaret ettiğini ifade eden Ballıca Mağarası İşletme Sorumlusu ve Alan Kılavuzu Emre Baki Ülkü, bu rakamın yaklaşık 2 binin sağlık turizmi amaçlı geldiğini kaydetti. Emre Baki Ülkü, hem Ballıca Mağarası Tabiat Parkı içerisinden yapılan yeni proje ve yatırımlar, hem de Tokat'ta turizme yapılan yatırımlar ile yakın gelecekte Ballıca Mağarası’nı ziyaret edecek yerli ve yabancı turist sayısının hıza artacağını belirtti.
Ekonomi gazetecileri ve işadamları, Tokat’ın potansiyelini yerinde inceledi
Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD)’nin üyeleri ve işadamları 8 ve 10 Mayıs 2015 tarihleri arasında; Tokat’ın tarım, hayvancılık, turizm alanlarındaki potansiyelini yerinde incelemek üzere; Ak Parti Tokat Milletvekili Adayı Prof.Dr. Coşkun Çakır ve Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder’in fikir babası olduğu; Tokat Valiliği, Tokat Belediyesi ve ilgili kurumlarının ev sahipliğinde düzenlenen bir organizasyona katıldı. Organizasyonda; Tokat Valisi Cevdet Can, Tokat Belediye Başkanı Av.Eyüp Eroğlu, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mustafa Şahin ve Tokat’ın kamu, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile; EGD Başkanı Celal Toprak, Dünya Gazetesi Yazarı Rüştü Bozkurt, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mahmut Ak, Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder’in aralarında bulunduğu ekonomi gazetecileri ve işadamları bir araya geldi.
Ballıca Mağarası, 3 milyon 400 bin yıllık bir “AŞK” hikayesidir
Ballıca Mağarası’nda oluşumların neredeyse tamamı, karstik kristalize kireç taşlarından meydana geldi. Su damlaları içerisindeki kireç tortusunun birikimi ile meydana gelen sarkıt ve dikitlerde, bir santimetre küp oluşumun meydana gelebilmesi için 75 yıllık bir damlamaya ihtiyaç vardır. Bu oluşum süreleri göz ününe alındığında, Ballıca Mağarası su damlalarının imlek imlek, nakış nakış işlediği bir doğa harikasıdır ve ayrıca sarkıtın dikite olan milyonlarca yıllık AŞK’ının öyküsüdür.
Ballıca Mağarası, 1995 yılında turizme açıldı
Ballıca Mağarası, turizme açılmadan önce de, yerel halk tarafından bilinen bir mağaradır. Hatta yüzyıllar öncesinde, zaman zaman saklanmak ve kaçmak amaçlı ilk 200 metresi çeşitli insanlarca kullanılmıştır. Nitekim, resmi açıdan Ballıca Mağarası, ilk olarak 1935’lerde orman haritalarında yer almış, ardından 1986 yılından mağarasının turizme açılmasıyla ilgili çalışmalar başlatılmıştır. İlk jeolojik incelemeler sonrası, mağaranın bilenenden çok daha büyük bir alana sahip olduğu anlaşılmıştır. 1990 ile 1995 yılları arasından mağaranın turizme açılmasıyla ilgili yapı ve elektrifikasyon çalışmaları tamamlandı ve mağara 1995 yılının 3. çeyreğinde turizme açıldı.
Soğan sakıtlar, Ballıca Mağarası’nı farklı kılıyor
Ballıca Mağarası’nda, 9 salon 2 mahzen ve 2 galeri turizme açık ve gezilebilir niteliktedir. Turizme açık olan gezi parkuru 680 metre uzunluk ve 75 metre derinliğe sahiptir. Turizme açık olan salonlarda; sarkıtlar, dikitler ve birçok mağara oluşumu gözlemlenebilmektedir ve ender mağaralarda bulunan soğan sakıtlar ise, Ballıca'yı diğer mağaralardan farklı kılmaktadır. Ayrıca, mağara içerisindeki salonlar, barındırdıkları oluşum özelliklerine göre -Büyük Damlataşlar Salonu, Sütunlar Salonu, Mantarlı Salon, Fosil Salon, Çöküntü Salon- isimlendirilmektedir.
Mağaranın büyük bir kısmı henüz turizme açılmadı
Mağaranın büyük bir kısmı, henüz turizme açılmadı. Turizme açık olan 680 metrelik yatay parkur ile henüz ziyarete açılmamış alanlar kıyaslandığında, turizme açık olan kısmın sadece bir fragman yada mağaranın görünen yüzü denilebilir. Ayrıca, turizme açık olmayan salonlardan, bazıları cüce yarasalara da ev sahipliği yapmaktadır.
Kaynak:
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.