AVRUPALI MİCHELİN YILDIZLI ŞEFLER MİSİNA BALIK LEZZETLERİNİ TATTI
Michelin yıldızlı ünlü Belçikalı Chef Alexandre Dionisio ve Fransa Le Bureau D'étude Gastronomique Direktörü Sebastien Ripari Misina’dan geçti
15 Ekim 2018 Pazartesi 09:43
TURİZMİN SESİ
İSTANBUL- Yıllarca Fenerbahçe ve Göztepe şubelerinde kaliteli hizmet veren, birinci sınıf bir restaurant olma özelliği ile yerli yabancı lezzet düşkünü misafirleri tarafından tercih edilen Misina Balık, Executive Şeflerin üstün yetenekleriyle harmanlanıp Türk ve Dünya mutfağının seçkin deniz ürünlerini şimdi de Misina Balık Beylerbeyi’ne İstanbul Boğazına taşıdı.
Adana Lezzet Festivali’nden İstanbul’a gelen 2 Michelin yıldızlı ünlü Belçikalı Chef Alexandre Dionisio ve Fransa Le Bureau D'étude Gastronomique Direktörü Sebastien Ripari öğlen yemeği için Misina Balık Beylerbeyi’ni tercih etti.
Misina Balık İşletme Sahibi Suat Yılmaz; “Adana Lezzet Festivali’ne Mutfak dostlarımızın yönetim kurulu katkıda bulundular ve organizasyonda yer aldılar. Adana Valiliği’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Adana Lezzet Festivali’ne gelen şeflerin İstanbul’da güzel zaman geçirmesi ve lezzetli deniz ürünlerinden yemesi için şefleri bana yönlendirdiler. 3 gün süren Adana gezisi sonrası şeflerin İstanbul’dan da mutlu ayrılmaları için öğlen yemeğinde Misina’da ağırladık” dedi.
Hangi lezzetler sunuldu?
Şeflerin masasına güzel marine edilmiş balıklar, Soslarla marine edilmiş çiğ balık, deniz ürünlerini ve diğer lezzetler Chef Alexandre Dionisio ve Sebastien Ripari'ye sunuldu.
Başlangıç olarak; kornişon ve biber turşusu, mısır ekmeği, zeytin, sarımsaklı ekmek
Safranlı deniz kabuklu çorba, Balık Kebap, Avokadolu Karides, Ahtapot Söğüş Salata, Organik ege ot salatası, Zencefilli Levrek, ballı hardallı karides, Şarap soslu akivades, kalamar ızgara, somon tiryaki, çiğ barbun balığı, çiğ balık, kılıç karpoçya
Avokadolu Karides
Ahtapot Söğüş Salata
Ana yemek olarak; ızgara boğaz lüferi
Tatlı olarak ise; çorum leblebisi ile yapılan leblebi tatlısı sunuldu
2 Michelin yıldızlı ünlü Belçikalı Chef Alexandre Dionisio ve Fransa Le Bureau D'étude Gastronomique Direktörü Sebastien Ripari’ye Misina Balık’ta yedikleri balıkları ve mezeleri nasıl bulduklarını sorduk. “Balık çok tazeydi, çok sevdik.
Fakat Avrupa’da, Fransa’da, Belçika’da yeni bir trend, başka bir felsefe var. Balığın İçini pişirmemek. Yani etteki gibi balığın ortasını tam pişirmeden servis ediyorlar. Balığın iç kısmı daha az pişmiş oluyor. Misina’da tattığımız balığın bizim için tek farkı çok pişmiş olması yani bizim lezzetlere göre pişmiş olması. Ama balık çok taze olduğu için çok lezzetliydi. Ortamı çok sevdik. Servisi de çok sevdik. Eşinizle, sevgilinizle, arkadaşlarınızla gelip, oturabileceğiniz güzel vakit geçireceğiniz bir yer. Teşekkür ederiz” dediler.
Şefler balık bizde az pişmiş oluyor, burada balık tam pişmiş dediler siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? diye Misina Balık İşletme Sahibi Suat Yılmaz’a sorduk.
Suat Yılmaz; Şeflerin mutlu ayrıldığına inanıyorum. Türkiye’yi lezzetleriyle ve kültürüyle en iyi şekilde tanıtmak ana hedefimizdir. “Söyledikleri aslında sulu balık yani balığın suyu, özü kaçmadan tadılması güzeldir. Dünya’nın her yerinde geçerli olan bir şey. Ama balık, ette olduğu gibi değil. Et kanlı yenilebilir. Balığın kanının tamamen çekilmesi, zaten kanlı balık yoktur, sadece kılçık kısmındadır. O da balıkla bütünleşmesidir. Balıkta kan kaldığı zaman zehirleme olasılığı olabiliyor. Onun için sulu balık deriz. Özetle, Balık kıvamında pişmiş olacak” dedi.
Türk damak tadıyla Şeflerin damak tadı arasında farklılık var mı?
Suat Yılmaz; “Damak tatları yakın aslında Chef İspanyol, Akdeniz mutfağına uyar. İskoçyalı olan Chef’in kültürü biraz daha farklı olabilir. Diğer Chef de yemek yazarı” dedi. Sn. Yılmaz; “Bugün ette ve steak de olduğu gibi bizde bundan 7-8 ay öncesine kadar kanlı et, pişmemiş et yenilmezdi. Türk halkının damak tadının tüketicileri ve çoğu kişiler pişmiş et seviyor. Aslında etin bütün lezzetini, özünü kurutmuş oluyorsunuz. Bu balıkta da geçerli. Balık dünyanın neresinde olursan ol sulu lezzeti ile gelmesi lazım yani kıvamında pişmesi lazım. Ama bizim türk halkındaki tüketicilerde halen zaman zaman benim balığım iyi pişsin deyip, balığı öldürmüş oluyorlar” dedi.
Misina Balık İşletmecisi Sn. Suat Yılmaz; “Biz Misina’ya gelen her misafirimiz mutlu ayrılsın diye bütün misafirlerimizi iyi bir şekilde ağırlamaya özen gösteriyoruz. Bizim için asıl gurmeler Misina tüketicileridir. Misina’da gerçekten çok ciddi gurme damak tadına sahip olan, gusto lezzetlerin peşinde olan çok kıymetli müdavimlerimiz var” dedi.
Sebastien Ripari, Suat Yılmaz'a “harika bir mekan, mükemmel lezzetler hayran kaldım, Kasım ayında İstanbul’dayım tekrar Misina lezzetlerini tatmaya geleceğim” dedi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.