BİR OTEL İNŞA ETMEK KOLAY, BİR HİKÂYE İNŞA ETMEK SANATTIR

TURİZMİN SESİ

Ali Can Aksu yazdı: Otelin Hikâyesi – Konseptten Kimliğe, Yapıdan Yaşama

Bir otel, yalnızca konaklama sunan bir yapı değil; misafirin ruhuna dokunan bir yaşam alanıdır. Yeni yatırımların farkı, bir konseptten öteye geçerek kimlik taşımasında yatar. Çünkü artık marka aidiyeti tabelada değil, misafirin zihninde başlar.

Her otel, bulunduğu şehrin kültürünü, coğrafyasını, insanını ve enerjisini içinde barındırmalıdır. Bugün dünya turizminde öne çıkan tesisler, mimari güzelliğin ötesinde bir duygu bağı kurabilen işletmelerdir. Misafir sadece konaklamaz; o otelin hikâyesinin bir parçası olur.

Kimi zaman bu hikâye, geçmişin izlerini taşıyan bir taş konağın yeniden hayat bulmasıdır. Kimi zaman ise yerel dokularla bezenmiş çağdaş bir tasarımın ruhudur. Her detay, misafire anlatılan bir öykünün cümlesidir.

Yatırımın Kalbi: Hikâye
Yatırımcı açısından bakıldığında, hikâyesi olan bir otel yalnızca bir bina değildir. Bu tür yapılar; değer yaratan, fark oluşturan ve kalıcı marka bilinci inşa eden yaşam deneyimleridir.

Otelin hikâyesi mimariden mutfağa, personelden iletişime kadar her alanda aynı dili konuşmalıdır. Tutarlılık, kimlik yaratmanın temelidir.

Turizoom’un Vizyonuyla: Amaca Hizmet Eden Yaşam Alanları
Turizoom’un vizyonunda olduğu gibi, her yeni proje “bir amaca hizmet eden yaşam alanı” olarak tasarlanmalıdır. Çünkü hikâyesi olmayan otel, kimliği olmayan bir yapı gibidir.

Hikâyesi olan otel ise:

Bölgesine ruh katar,

Misafire anlam sunar,

Yatırımcıya sürdürülebilir değer sağlar.

Bu yaklaşım, yalnızca turizmde değil; şehirlerin kültürel dokusunda da iz bırakır. Otelin hikâyesi, bulunduğu yerin sesi olur.