BLAME THE BALL
2010 Dünya Kupası 'nda alınan bazı sürpriz sonuçlar nedeniyle bir çok kişinin dilinde olan bir laf var : Blame the ball
12 Temmuz 2010 / 13:35
TURİZMİN SESİ-HANDE KURT
Kupanın resmi topu Adidas yapımı Jabulani, kimi hayal kırıklığına uğratsa bu tamlama akla geliyor. Blame the ball adeta bir teselli sloganı oluyor. Topu ayıplamak veya topa kabahati atmak işin kolay tarafı olsa gerek. İngiliz Milli Futbol Takımı antrenörü Fabio Capello,Jabulani için Hayatımda gördüğüm en kötü top ,bunu kontrol etmek imkansız derken alacağı sonuçlara önce kabahatli olarak topu göstermiş oldu.
Ankara Almanya Büyükelçiliği'nin Türk-Alman dostluğu projesi "Biz Birlikteyiz" nedeniyle Turizmin Sesi için yaptığımız haber üzerine Sayın Büyükelçi Dr. Eckart Cuntz 'dan Almanya-İspanya 2010 FIFA Kupası yarı final maçını, büyükelçilikte düzenlemiş olduğu etkinlikte birlikte izlemek üzere davet aldım.
Bir futbol sevdalısı olarak kupanın başından beri favorim Almanya idi. Tabii ki tek neden sadece Alman futbolunu sevmem değildi .Türk asıllı gençlerin takımda yer alması, kültürler arası diyaloğa inanan biri olarak takımın bir kültür mozaği olması , çok övdüğüm Alman disiplini ve tekniği , Almanya ile ilgili ailevi bağlarımdan favorim Almanya oldu .
Almanya Milli Futbol Takımı 'nın yarı finale gelişi deyim yerinde ise İngiltere ve Arjantin'e attığı gollerle dört dörtlük olmuştu .Generation M veya Multi-culti olarak adlandırılan jenerasyondan genç Almanlar büyük bir başarıya imza attılar. 2010 dünya kupasında Dennis Aogo (Nijeryalı), Serdar Taşçı (Türk) , Jerome Boateng (Ganalı),
Sami Khedira ( Tunuslu ), Mesut Özil ( Türk) ,Lukas Podolski ( Leh) ,Miroslav Klose (Leh) Cacau ( Brezilyalı) ,Mario Gomez ( İspanyol) ,Piotr Trochowski (Leh) çok-kültürlülüğü çoktan başarısızlığa mâhkum eden bazı siyasetçilere Alman Milli Futbol Takımı olarak aksini kanıtmış oldular. Görünen o ki futbol ,Almanya, işleyen bir milletler karması.
Sayın Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz, maçı izleyecek davetliler için her şeyi düşünmüş . Oturma yerleri , ikramlar , büyükelçilik bahçesine kurulan ekran vs. her şey çok güzeldi. Sayın büyükelçi milli takım üniforması , elinde kupanın artık sembollerinden biri olan vuvuzelası ile birlikte misafirlerini karşıladı. Davetliler , Alman bayrakları,milli takım üniformaları ile gelmişlerdi, herkes bir büyük zafere daha hazırdı. Ben de Alman bayrağı renklerinde giyinmiştim.Büyükelçilikte oluşturulan bu güzel atmosfer içinde maçı izledik.
Sanırım hepimiz Gary Lineker'in "Football is a simple game; 22 men chase a ball for 90 minutes and at the end , the Germans win." ( Futbol ,basit bir oyundur,22 adam 90 dakika bir topu kovalar ve sonunda Almanlar kazanır deyişinin bir kez daha gerçekleşeceğinden emindik. Fakat bu kez top döndü , 2008 Avrupa Kupasında olduğu gibi gene İspanyollar kazandı. Boğalar, panzerleri geçti.
Artık blame the ball mu desek yoksa Jabulani, bir Alman vatan haini mi desek yoksa FIFA 2010 Dünya Kupası'nda maçlar ve vuvuzelalar kadar ilgi gören kahin ahtapot Paul, zaten İspanya kutusuna gitmişti ,ona mı kabahati atsak sonuç değişmiyor Almanya için final rüyası bitti.
Bu yenilgiyi büyükelçilik bahçesinde izleyen herkes üzüldü ama Almanya o hep taktir edilen futbolunu sergileyemedi . Jabulani , Adidas yapımı olmasına rağmen Almanya'yı üzdü. Almanya'nın Oberhausen şehrindeki Sea Life isimli akvaryumda yaşayan 2.5 yaşındaki kahin ahtapot Paul , Almanya-Uruguay arasındaki üçüncülük maçını ise Almanya'nın kazanacağını tahmin etti. İçimize su serpti diyelim.Kahin Ahtapot Paul, şu ana kadar Dünya Kupası'nda Almanya'nın tüm maçlarının sonuçlarını doğru tahmin etti.
Türk-Alman dostluğu projesinin sloganına uygun olarak İspanya maçı sonrası Biz Birlikte Üzüldük ,umuyorum ki Uruguay maçı sonrası Biz Birlikte Sevineceğiz. Bir kez daha Sayın Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz'a teşekkür ediyorum. Almanya Milli Futbol Takımı ileride de büyük başarılara imza atacaktır. Final maçı iki önemli Avrupa ülkesi arasında oynanacak ve Almanya da üçüncülüğü kazanırsa Dünya kupasına dolayısıyla dünya futboluna Avrupa damgasını tam anlamıyla vurmuş olacak .
Kupanın resmi topu Adidas yapımı Jabulani, kimi hayal kırıklığına uğratsa bu tamlama akla geliyor. Blame the ball adeta bir teselli sloganı oluyor. Topu ayıplamak veya topa kabahati atmak işin kolay tarafı olsa gerek. İngiliz Milli Futbol Takımı antrenörü Fabio Capello,Jabulani için Hayatımda gördüğüm en kötü top ,bunu kontrol etmek imkansız derken alacağı sonuçlara önce kabahatli olarak topu göstermiş oldu.
Ankara Almanya Büyükelçiliği'nin Türk-Alman dostluğu projesi "Biz Birlikteyiz" nedeniyle Turizmin Sesi için yaptığımız haber üzerine Sayın Büyükelçi Dr. Eckart Cuntz 'dan Almanya-İspanya 2010 FIFA Kupası yarı final maçını, büyükelçilikte düzenlemiş olduğu etkinlikte birlikte izlemek üzere davet aldım.
Bir futbol sevdalısı olarak kupanın başından beri favorim Almanya idi. Tabii ki tek neden sadece Alman futbolunu sevmem değildi .Türk asıllı gençlerin takımda yer alması, kültürler arası diyaloğa inanan biri olarak takımın bir kültür mozaği olması , çok övdüğüm Alman disiplini ve tekniği , Almanya ile ilgili ailevi bağlarımdan favorim Almanya oldu .
Almanya Milli Futbol Takımı 'nın yarı finale gelişi deyim yerinde ise İngiltere ve Arjantin'e attığı gollerle dört dörtlük olmuştu .Generation M veya Multi-culti olarak adlandırılan jenerasyondan genç Almanlar büyük bir başarıya imza attılar. 2010 dünya kupasında Dennis Aogo (Nijeryalı), Serdar Taşçı (Türk) , Jerome Boateng (Ganalı),
Sami Khedira ( Tunuslu ), Mesut Özil ( Türk) ,Lukas Podolski ( Leh) ,Miroslav Klose (Leh) Cacau ( Brezilyalı) ,Mario Gomez ( İspanyol) ,Piotr Trochowski (Leh) çok-kültürlülüğü çoktan başarısızlığa mâhkum eden bazı siyasetçilere Alman Milli Futbol Takımı olarak aksini kanıtmış oldular. Görünen o ki futbol ,Almanya, işleyen bir milletler karması.
Sayın Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz, maçı izleyecek davetliler için her şeyi düşünmüş . Oturma yerleri , ikramlar , büyükelçilik bahçesine kurulan ekran vs. her şey çok güzeldi. Sayın büyükelçi milli takım üniforması , elinde kupanın artık sembollerinden biri olan vuvuzelası ile birlikte misafirlerini karşıladı. Davetliler , Alman bayrakları,milli takım üniformaları ile gelmişlerdi, herkes bir büyük zafere daha hazırdı. Ben de Alman bayrağı renklerinde giyinmiştim.Büyükelçilikte oluşturulan bu güzel atmosfer içinde maçı izledik.
Sanırım hepimiz Gary Lineker'in "Football is a simple game; 22 men chase a ball for 90 minutes and at the end , the Germans win." ( Futbol ,basit bir oyundur,22 adam 90 dakika bir topu kovalar ve sonunda Almanlar kazanır deyişinin bir kez daha gerçekleşeceğinden emindik. Fakat bu kez top döndü , 2008 Avrupa Kupasında olduğu gibi gene İspanyollar kazandı. Boğalar, panzerleri geçti.
Artık blame the ball mu desek yoksa Jabulani, bir Alman vatan haini mi desek yoksa FIFA 2010 Dünya Kupası'nda maçlar ve vuvuzelalar kadar ilgi gören kahin ahtapot Paul, zaten İspanya kutusuna gitmişti ,ona mı kabahati atsak sonuç değişmiyor Almanya için final rüyası bitti.
Bu yenilgiyi büyükelçilik bahçesinde izleyen herkes üzüldü ama Almanya o hep taktir edilen futbolunu sergileyemedi . Jabulani , Adidas yapımı olmasına rağmen Almanya'yı üzdü. Almanya'nın Oberhausen şehrindeki Sea Life isimli akvaryumda yaşayan 2.5 yaşındaki kahin ahtapot Paul , Almanya-Uruguay arasındaki üçüncülük maçını ise Almanya'nın kazanacağını tahmin etti. İçimize su serpti diyelim.Kahin Ahtapot Paul, şu ana kadar Dünya Kupası'nda Almanya'nın tüm maçlarının sonuçlarını doğru tahmin etti.
Türk-Alman dostluğu projesinin sloganına uygun olarak İspanya maçı sonrası Biz Birlikte Üzüldük ,umuyorum ki Uruguay maçı sonrası Biz Birlikte Sevineceğiz. Bir kez daha Sayın Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz'a teşekkür ediyorum. Almanya Milli Futbol Takımı ileride de büyük başarılara imza atacaktır. Final maçı iki önemli Avrupa ülkesi arasında oynanacak ve Almanya da üçüncülüğü kazanırsa Dünya kupasına dolayısıyla dünya futboluna Avrupa damgasını tam anlamıyla vurmuş olacak .
Etiketler: Blame the ball
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.