ÇEMBERLİTAŞ SÜTUNU GÜN IŞIĞINA ÇIKTI
İstanbul'daki önemli tarihi eserlerden Çemberlitaş Sütunu'nda yaklaşık 6 yıldır devam eden restorasyon çalışmaları tamamlandı
21 Şubat 2010 / 16:37
TURİZMİN SESİ
36 metre uzunluğundaki sütunun durumu, 1999 Marmara depreminden sonra önem kazandı. Depremin verdiği zararın ve sütunun statik durumunun tespiti için, zemin ve temel tahkiklerinin yapılması ile mevcut çatlakların derinlikleri belirlenerek ayrıntılı statik rapor hazırlandı ve sütunun restorasyonu için ilk ihale 2002 yılında yapıldı. Gerekli tespitler için 2003 yılında iskele kurularak yılların birikimi olan kirli yüzey arındırıldı ve çimento bazlı dolguların bir kısmı mekanik olarak temizlendi.
Temizlik işleminin ardından taş üzerinde oluşmuş derin çatlakların tespit edilerek, ultrasonik jeoradar sistemi kullanılarak, sütunun üç boyutlu çatlak haritaları çıkarıldı. Üzerinde çatlaklar bulunan sütunda yeni taş kayıpları olmaması ve statik durumunun korunması için geçici tahkim çemberleri yapılarak sütun bir kat daha çemberle sarıldı. Restorasyonu için ikinci ihalesi 2006 yılında yapılan sütunda, restorasyon çalışmaları kapsamında, mermer başlık temizlendi, porfir kaidede kılcal enjeksiyon ve çatlakların dolgusu yapıldı, orijinal çemberler mekanik olarak temizlendi ve paslanmaya karşı işlemleri yapılarak yerlerine monte edildi. Küfeki taşından oluşan soğan şeklindeki kısmın taş tamamlamaları da yapıldı.
Çemberlitaş'ın orijinal kısmını oluşturan porfir taşı Muğla'dan, sütunun alt tarafında Osmanlı döneminde yapılan eklenti olan küfeki taşı ise Pınarhisar'dan temin edildi.
Restorasyon çalışmaları için yaklaşık 1 milyon 300 bin TL harcandı.
İmparator I. Konstantin onuruna MS 330 yıllarında İstanbul'un yedi tepesinden biri olan ve şu anki adıyla Çemberlitaş olarak bilinen semtteki tepeye dikilen sütun, her biri üç ton ağırlığında ve üç metre çapında olan bileziklerle birbirine bağlanmış toplam sekiz adet sütun ve bir kaidenin üst üste konulmasından oluşuyor. Bizans İmparatoru Kostantin, uzunluğu o dönemde 57 metre olan bu sütunu Roma'daki Apollon Tapınağı'ndan söktürterek günümüzdeki yerine diktirdi.
İlk yapıldığında, sütunun üzerinde, doğan güneşi selamlayan bir Apollon heykeli varken İstanbul'a dikildiğinde İmparator Konstantin bunun yerine kendi heykelini sütunun üstüne koydu. Daha sonra da yine Bizans imparatoru olan Jülyanos ve Teodoz'un heykelleri yerleştirildi. Yıldırım isabet etmesi nedeniyle 1081 yılında yanan ve üzerindeki heykel devrilen sütunu, 1. Aleksios Komnenos onarttı ve üzerine kaidesi olan bir başlık ile büyük bir haç koydurdu. İstanbul'un fethinden sonra üzerindeki haç indirilen Çemberlitaş, ilk kez 1470'li yıllardan sonra Yavuz Sultan Selim döneminde yenilendi. Daha sonra 2. Mustafa döneminde sütun, geçirdiği bir yangından sonra mermerleri çok hasar gördüğü için altından duvar yapılarak desteklendi ve demir çemberler ile çevrilerek sağlamlaştırıldı.
Osmanlı döneminde, yine büyük bir yangın sonucu mermerleri zedelenen sütunu Sultan II. Mustafa, duvarla takviye ettirdi ve demir çemberlerle sardırarak sağlamlaştırdı. Bu nedenle sütunun o günden sonra adı "Çemberlitaş" olarak anıldı. Kesinliği ispat edilmemekle birlikte, sütunun alt kısmında Hz. İsa'nı n Kudüs'te olduğu varsayılan mezarından alınarak buraya getirtilip gömülen bazı eşyaların olduğu söyleniyor.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.