22 Kasım 2024
  • İzmir21°C
  • İstanbul19°C
  • Antalya25°C
  • Ankara18°C

DÜNYANIN ZİRVESİNDEKİ 50 İŞKADINI

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Financial Times tarafından düzenlenen “Dünyanın Zirvedeki 50 İş Kadını” listesinde üçüncü sırada yer aldı

DÜNYANIN ZİRVESİNDEKİ 50 İŞKADINI

17 Kasım 2010 / 13:50

TURİZMİN SESİ


Güler Sabancı geçen sene de Financial Times'ın düzenlediği listede beşinci sırada yer almıştı. Dünyanın en etkin ekonomi yayınlarından olan Financial Times, Güler Sabancı'ya ilişkin tanıtım yazısında şu ifadeleri kullandı: “Güler Sabancı sadece Türkiye'nin en büyük şirketlerinden birinin Yönetim Kurulu Başkanı değil; ayrıca ülkenin siyasi, sosyal ve kültürel hayatında da önemli bir güç. Başında bulunduğu şirket; bankacılık ve sigortacılık, çimento, perakende, lastik, tekstil, enerji ve kimyasal maddeler gibi bir çok endüstriyi de kapsayan bir dev. İşle ilgili konuşurkenki akıcılığını; Türkiye'de eğitimin gelişimi, temiz enerji, şarap üretimi, Picasso, Mozart ve Osmanlı hat sanatından bahsederken de sürdürüyor.”

Yazı şöyle devam etti:
“Hikâyesi, konuşması kadar renkli. Her şey, genç Hacı Ömer'in Anadolu'nun pamuk tarlalarında pamuk ticaretine başlaması ile başlıyor. Guler daha sonra amcası Sakıp Sabancı'nın şirketi uluslararası bir deve dönüştürmesini izleyerek büyümüş. İkisiyle de ilgili sevgi ve hasretle konuşuyor. Ben, Hacı Ömer'in en büyük torunuydum ve babamı çok küçük yaşta kaybettiğimden, ilişkimiz özellikle çok yakındı.

“Ben ailenin ilk kız torunuydum. Cinsiyetimle ilgili hiçbir zaman bir farklılık hissetmedim. Büyürken hiç farklı davranış olmadı. Dedem ve amcalarım zamanlarının ötesindeydiler. Uzak görüşlüydüler.”

Sabancı'nın kariyeri, üniversite zamanındaki stajlarla başlamış lastik işinde. Basit bir görevi varmış. “32 sene önce çalışmaya başladım. Organizasyonun her seviyesinde de çalıştım. Takımın bir parçası oldum, takımın lideri oldum. Ama ne yaparsam yapayım, sanki o tek fırsatımmış gibi çalıştım. Ondan ötesini düşünmedim, işime konsantre oldum.”

Uzun vade sadece iş demek değil. “İki elimiz var. Bir tanesinde iş: karlılık, rekabetçilik, ve sürdürülebilir olmak için başarı. Diğerindeyse hayır işleri geliyor.”

Birçok şirketin kurumsal sosyal sorumluluk projeleri var ama çok azı bunlara Sabancı'nın harcadığı kadar enerji ve kaynak harcıyor. “Bu, bizim DNA'mızda var” diyor. “Dedem, başarılı olmaya başlayınca, doğduğu köye dönüp orada bir ilkokul kurmuş.” Sabancı Vakfı çeşitli sosyal sorumluluk projelerine şimdiye kadar 1 milyar doların üstünde harcamış.”

-JÜRİ-
Financial Times tarafından hazırlanan listede seçimler, uluslararası iş dünyasının önde gelen temsilcilerinden oluşan bir jüri tarafından yapıldı.

Jüride yer alan isimler ise şöyle;
Dame Marjorie Scardino (Pearson),
Ferdinando 'Nani' Beccalli-Falco (GE International),
Dame Clara Furse
Rachel Kyte (International Finance Corporation),
Damien O'brien (Egon Zehnder),
Jacob Wallenberg (Investor Group),
Sari Baldauf (Nokia).

LİSTEDEKİ İLK ALTI İSİM
Financial Times'ın listesinde bu sene ilk sırada yer alan isim Indra Nooyi (Pepsi Co CEO) oldu. Listede ikinci sırayı ise Andrea Jung (Avon CEO) aldı. “Dünyanın Zirvesindeki 50 İş Kadını” listesinde bu sene üçüncü sırada yer alan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı VE Murahhas Azası Güler Sabancı'nın ardından dördüncü sırayı Irene Rosenfeld (Kraft CEO), beşinci sırayı Dong Ming Zhu (Gree Electric Appliances, CEO), altıncı sırayı ise Ursula Burns (Xerox, CEO) aldı.

Bu seneki listede ayrıca; Zerox'un CEO'su Ursula Burns altıncı, Dupont'un CEO'su Ellen Kullman sekizinci, Yahoo'nun CEO'su Carol Bartz da yirminci sırada yer aldı.

ZİRVEDEKİ KADINLAR KONFERANSI
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı liste açıklanmadan önce Financial Times tarafından düzenlenen “Zirvedeki Kadınlar” konulu konferansta konuşmacı olarak yer aldı. Güler Sabancı yaptığı konuşmada: “Günümüz iş dünyasının gelişme trendleri bugünün kadınını geleneksellikten kurtarmaktadır. Aynı şekilde, finansal krizden sonra eski usul iş yapma şekillerinin de geride kaldığını söyleyebiliriz. Bu kriz göstermiştir ki, dünyadaki kadın yöneticiler şirketlerinin derin yaralar almasını engellemiştir” dedi. Dünyanın global krize, değer yaratan gerçek konulara yeterince odaklanmadığı için girdiğini de söyleyen Güler Sabancı, yaşanan krizin, iş dünyasının iş süreçlerini artık daha basit ele alması gerekliliğini ortaya çıkardığını da söyledi.

İŞBİRLİĞİ, UZLAŞMA, DAHA AZ RİSK ALMA VE EMPATİ
Güler Sabancı kadınların sahip olduğu daha az risk alma, empati yapabilme gibi özelliklerin iş dünyasında işe yaradığını söyledi. “Özellikle finansal kriz başlamadan önce birçok iyi şirket ataerkil hiyerarşilerin yerine işbirliği ve network kurma gibi daha modern yönetim biçimlerine önem vermeye başlamıştı” diyen Sabancı, sözlerine şöyle devam etti: “Bu gibi özelliklerde kadınlar doğuştan avantajlıdır. Çünkü, daha çok kadınlara ait özellikler olarak addedilen işbirliği, uzlaşma, empati ve daha az risk alma gibi özellikler, kriz sonrası döneminde çok faydalıdır. Daha az risk almak demek, gelişime, ilerlemeye tamamen kapalı olmak anlamına gelmez. Kadınlar acele etmez. Düşünürler, değerlendirirler, empati kurarlar ve ancak ondan sonra harekete geçerler. Daha az agresiftirler ama daha çok işbirlikçidirler. Daha az rekabetçidirler ama ortaklığa daha çok önem verirler. Daha az güç odaklıdırlar ama daha çok grup çalışmasına yakındırlar. Bazıları Lehman Brothers, Lehman Sisters olsaydı kriz olmayabilirdi diyorlar.”

ÖZGÜN FİKİRLER FARKLILIKLARDAN ÇIKAR
Güler Sabancı, iş dünyasındaki kadın oranının azlığına da değinerek: “California Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada, kadınların dönüşümlü ve etkileşimli yönetimde üstün oldukları savunulmaktadır” dedi.

Sabancı sözlerini şöyle sürdürdü: "(Yönetim Kurulundaki Kadınlar), isimli kitaba göre de kadınlar büyümeye yönelik düşünme konusunda daha iyiler ve daha idealistler. Şimdiye kadar, bu özellikler hiç de makbul değildi. Artık akademik çalışmalar ve iş çevrelerinden gelen kişisel açıklamalar, erkek yöneticilerin daha dönüşümlü ve erişilebilir olması gerektiğini gösteriyor. Yani kadınlar gibi olmaları gerekiyor. Buna rağmen kadınlar, şirketlerin üst yönetimlerinde yeterli derecede temsil edilmemektedir. Amerika'daki patronların sadece %2'si, İngiltere'dekilerin %5'i kadındır. Bu oranların eşitliğin gereği olarak artırılması gerekliliğinin yanı sıra, başarılı işler için de gereklidir. Çünkü özgün fikirler farklılıkların bir arada bulunduğu ortamlardan çıkar. Farklılık inovasyonu besler. Bu bakımdan çeşitlilik çok önemli. Fakat çeşitlilik; kadın-erkek, yerli- yabancı gibi algılanmamalı. Her birey değişiktir ve çeşitlilik birey yönetiminde başlar. İnovatif çeşitliliğe önem veren yönetim, bireylere konsantre olur. Ben bunu küçükken babaannemi izleyerek öğrendim.” 

SABANCI TOPLULUĞU'NDA KADIN YÖNETİCİLERİN ORANINI %26'YA YÜKSELDİ
Sabancı Topluluğu'ndaki kadın yöneticilerin oranına da değinen Güler Sabancı, 32 yıllık iş hayatında grubun her kademesinde çalıştığını ve her göreve gereken önemi verdiğini söyledi. Sabancı Holding'in cinsiyet eşitliği konusunda her zaman öncü olduğunu ve bunun kendisine ilerlemek için cesaret verdiğini de söyleyen Güler Sabancı sözlerine şöyle devam etti: “Çok farklı pozisyonlarda çalışmama rağmen, cinsiyetim asla önemli olmamıştır. Yönetim kurulu başkanlığına atandığımda da durum kesinlikle aynıydı. TÜSİAD'ın ilk kadın üyesi benim, ki şu anda başkanı bir kadındır. Bu arada ERT (European Round Table Of Industrialists)'nin tek kadın üyesi olduğumu iftiharla belirtmek isterim. Sabancı Topluluğu'nda da kadın yöneticilerimizin oranını 2006'dan 2010'a kadar geçen süreçte %23'ten %26'ya yükselttik.”

Kadın haklarının Sabancı Holding'in sosyal sorumluluk platformunun bir parçası olduğunu söyleyen Güler Sabancı sözlerine şöyle devam etti: “Tüm Birleşmiş Milletler ajanslarını, İçişleri Bakanlığı'nı, Sabancı Vakfı'nı ve Sabancı Üniversitesi'ni içeren, -Kadınların ve Kız Çocuklarının İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Ortak Programı- adlı bir projeyi hayata geçirdik. Ortak program Birleşmiş Milletler organizasyonları, yerel yönetimler, kamu kuruluşları, STK'lar ve özel sektör kuruluşları cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konularında çalışacak ortak bir platform sunmaktadır. Program'ın ana amaçlarından biri, kadınların yerel yönetimlerde ve karar verme mekanizmalarında temsilini artırmaktır. 2009 yerel seçimlerinin sonuçları, bu alanda başarılı olduğumuzu göstermektedir. 2004 yerel seçimleriyle karşılaştırıldığında, seçilen kadınların oranında %57 artış görülmektedir. Diğer sivil toplum kuruluşları da kadın ve kızların haklarını öğrenmeleri için çalışmaktadırlar. Her şeyin başlangıç noktası budur.”

TÜRKİYE EKONOMİSİ İLE İLGİLİ
Konferansta Türkiye ekonomisi ile ilgili de konuşan Güler Sabancı; Türkiye ekonomisinin bu sene %7-7.5 civarında büyüyeceğini ve son yaşanan global krizde ise Türkiye'nin çok iyi bir refleks gösterdiğini söyledi. Türkiye'nin kendi finans krizini 2001'de yaşadığını ve son yaşanan global krizde de Türk finans sektörünün oldukça hazırlıklı olduğunu sözlerine ekleyen Sabancı: “Yaşanan global krizin ilk altı ayında bütün yönetim takımımla birlikte, holdingin çeşitli şirketlerini üçer defa ziyaret ettim. Her seviyeden çalışanımızla konuşup dertlerini dinledim. Onları rahatlatmaya çalıştım.” dedi.

Konferansın bir diğer konuşmacısı olan GE International'ın Başkanı ve CEO'su Ferdinando Beccalli‐Falco da Türkiye'nin artık gelişmekte olan bir ülke olmadığını, bu safhayı geçtiğini söyledi ve “Son zamanlarda oldukça yükseklerden uçuyorsunuz” diye espiri yaptı.

Konferansta Güler Sabancı'ya bir dinleyici tarafından yöneltilen “Kariyerinizin kırılma noktası nedir” sorusuna ise Güler Sabancı şöyle cevap verdi: “1994'te, amcalarımın hepsi hayattaydı ve Sabancı Üniversitesi'nin kuruluşunda en büyük sorumluluğu ben üstlendim. Bununla da şimdi gurur duyuyorum. Bu benim hayatımdaki en önemli deneyimlerdendir. Ayrıca 2004'te Sakıp Amcam vefat ettiğinde, acaba ben de bırakayım mı diye düşündüm. Fakat kuzenlerim bana geldi ve benim şirketin başına geçmemi istediklerini söylediler. Sonrasında Sabancı Holding'e Yönetim Kurulu Başkanı olunca anladımki, kariyerim boyunca Sakıp Amcam beni bu görev için yetiştirmiş. Kendisi bana çok inanırdı ve hep derdi ki “Ben sana kapıyı açabilirim. İçeriye girip orada kalabilmek senin sorumluluğundur.”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.