ELAZIĞ’DAKİ KADİM BAĞLARDA BAĞ BOZUMU ŞENLİĞİ

TURİZMİN SESİ

Doğu Anadolu’nun en özel üzümleri Öküzgözü ve Boğazkere’nin hasadı Elazığ’da başladı. Şarabın anavatanı sayılan bölgede düzenlenen bağ bozumu etkinliği, Öküzgözü ve Boğazkere üzümlerinin eşsiz lezzetinin şaraba dönüş yolculuğunu anlatıyor. Mey|Diageo’nun bağ bozumu etkinliğine katılan sektör profesyonelleri, Elâzığ mutfağına özel tatları keşfederek ve saklı cennet Hazar Gölü’nde tekne turu yaparak kentin şaşırtıcı gastronomi turizmine tanıklık ediyor. Bağcılığın ve şarabın anavatanı sayılan Doğu Anadolu’da bağ bozumu heyecanı yaşanıyor. Mey|Diageo, 10 bin yıllık şarapçılık geçmişi bulunan Elazığ’daki bağlarında Anadolu’nun soylu üzümleri Öküzgözü ile Boğazkere’nin hasadına başladı.

Öküzgözü ile Boğazkere’yi yerinde işleyebilen tek tesis olan Mey|Diageo Elâzığ Şarap Üretim Tesisi, Atatürk’ün teşvikiyle 1930’larda başlayan şaraplık bölge ve üzüm araştırmaları sonrasında kurulan şaraphanelerden, günümüzde hala üretim yapan tek tesis. 1942 yılında imalathane olarak kurulan ve   1944’te büyük bir tesise dönüştürülen Mey|Diageo Elâzığ Şarap Üretim Tesisi’nde yılda 6,2 milyon litre şarap üretiliyor.

Mey|Diageo Genel Müdürü Levent Kömür, Doğu Anadolu’nun bağcılık geçmişinin 10 bin yıl öncesine uzandığını belirterek şunları söyledi:“Burası Elâzığ. Türkiye’nin en doğusundaki şaraphane olan Mey I Diageo Üretim Tesisi de burada bulunuyor. Bununla çok gurur duyuyoruz. Biz, Türkiye’nin en batısında ve doğusunda bağcılık yapıyoruz. Elazığ’da ve Şarköy’de bağlarımız var. Ama buradaki Alpagut bağımız benzersiz bir özelliğe sahip; Alpagut, Öküzgözü ve Boğazkere üzümlerinin yetiştiği Türkiye’deki tek bağ.  Bu üzümlerin anavatanı olan bu topraklar, yaklaşık 10 bin yıl önce dünyada bağcılığın doğduğu coğrafyada yer alıyor.  Boğazkere ve Öküzgözü işte böylesi bir tarihten günümüze kadar gelen kadim üzümler. Biz ülke olarak bağcılığın ve şarabın doğduğu topraklara sahibiz. Bundan da önemlisi kendimize ait yüzlerce üzüm çeşidimiz mevcut.  Anadolu’nun yüzlerce yerel ve şaraplık üzümü var. Hepsi çok değerli ve ne yazık ki dünyada yeteri kadar bilinmiyorlar.”

Türkiye’nin petrolü şaraptır 
Türkiye’nin dünyanın en büyük üzüm üreticisi ülkelerinden biri olduğunu ama şarap ihracatında oldukça geri sıralarda bulunduğunu vurgulayan Kömür, “Bizim amacımız ve misyonumuz Anadolu’nun yerel üzümlerini yeniden keşfederek gün yüzüne çıkarmak ve dünya ile paylaşmak. Hedefimiz, bu üzümlere sahip çıkarak, sürdürülebilirliğini sağlayarak, ilk kez bu topraklarda üretilen şarabı uluslararası alanda da temsil edebilmek, çünkü Türkiye’nin petrolü şaraptır” dedi. Bu alanda kendilerini büyük üreticilerin en butiği, butik üreticilerin ise en büyüğü olarak konumlandırdıklarını söyleyen Levent Kömür, sektörde güzel gelişmeler olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti: “2012 senesinde 40 üretici varken şimdi bu sayı 200 civarında ve üreticilerin çalışmalarıyla Türkiye’de şarap üretimi konusunda bir Rönesans yaşıyoruz. Bunun arkasında yatan tek neden ise endüstrinin önde gelen markalarının kadınlar tarafından yönetilmeye, değiştirilmeye ve dönüştürülmeye başlamasıdır.”