FREDRİK REİNFELDT, İSTANBUL HARİKA BİR ŞEHİR
Eski İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt, İstanbul'un harika bir şehir olduğunu belirterek, İsveç'te çok sayıda Türk'ün yaşadığını söyledi
01 Mayıs 2015 / 11:00
TURİZMİN SESİ
İsveç'te yaşayan bazı Türklerin, Türk ekonomisinin daha güzel hale geldiği için ülkesine döndüğünü ifade eden Reinfeldt, turizmin tüm dünyada büyüyen bir endüstri olduğunu kaydetti. Uluslararası 1 milyar turistten bahsedildiğini anlatan Reinfeldt, turizmin tüm dünyada yeni iş alanları yaratan bir sektör olduğunu belirtti.
Reinfeldt, "Turizm yoluyla çok daha iyi bir küresel bakış açımız olacak. Turizm bütün ülkelerde istihdam yaratıyor. Büyümelerin büyük şehirlerde olduğunu görüyoruz ama turizm diğer şehirlerde de istihdam yaratıyor. Başbakanken Konya Kulu’yu ziyaret etme şansı buldum. Kulu’da herkes İsveççe biliyordu bundan çok gurur duydum" dedi. "İstanbul'da olmak gerçekten çok güzel. Pek çok Türk İsveç'te yaşıyor. On binlerce Türk yaşıyor. Ben Başbakanken Ankara'nın güneyini görme imkanı buldum. İsveç dilinde konuşuyorlardı.
Bu harika bir deneyimdi benim için. Tüm dünyada 11 kişiden 1 kişi turizmle alakalı bir işte çalışıyor. Bunlar gelecekte bu sektörler ilgili beklentileri artırıyor. Büyüyen bir sektör. Siyasi olarak bütün sektörlere baktığınız zaman daralmalar görülüyor. Tüm dünyada yeni iş alanları yaratan bir sektör turizm. Avrupaya komşu bölgelerde karışıklık var. Turizmin altı çizilmesi lazım. Çünkü teması ve ilişkiyi artırıyor. Bir ülkeye gelen turistler o ülkede neler olduğu ile de ilgileniyorlar. Başka bir insanı anlamaya çalışırken ufkunuzu geliştiriyorsunuz ve diğer insanlara olan ilginiz artıyor ve dolayısıyla töleransınız artıyor. Turizm sayesinde iletişim kurabiliriz. Oteller ve restoranlar buna aracı olabilir. Sadece tanıdıklarınız ile birlikte olduğunuz zaman güçlü olabilirsiniz. Onlardan biri değilseniz güvende değilsiniz yaklaşımına en önemli cevap bu olacaktır. Turizm istihdam yaratıyor. Turizm şehir dışında da istihdam yaratıyor. Eğer bu yerlere turizm gitmeseydi istihdam olmayacaktı çünkü şehir dışı alanları diğer sektörler de terk etti.
İsveç'te 65 yaşında emekli olunuyor ama ortalama yaşam süresi 100'lere çıktı. 70 veya 80 yaşında olanların seyahat etme oranı yüksek olacak. Bu kesimin imkanları da yüksek olacak. Aslında fakir olan gençler çünkü iş hayatına yeni başladılar. Yaşlı olanların birikimleri var. Dolayısıyla onlar daha çok seyahat edecekler.Dünyanın 7 milyardan fazla nüfusu var ve 2040 yılında bunun 9 milyara çıkması düşünülüyor. 3 milyar kişinin orta sınıfa geçmei bekleniyor. Bu ciddi bir potansiyel. Avrupa'da diğer ülkelerin yükseldiğini görmekle beraber dünyadaki turistlerin çoğu Avrupa'ya geliyor. İsveç'in 9.5 milyon nüfusu var ve 18.5 milyon seyahat gerçekleştirildi. Yani kişi başı 2 defa seyahat edildi. Seyahate ilginin çok yüksek olduğu görülüyor. Diğer İskandinav ülkelerde de durum benzer. Avrupa'daki krizden etkilenmediler. Gelecekte daha çok seyahat edeceklerdir.
Ülkemde sorsam en çok nereye gitmenk istiyorsunuz diye herkes Tayland der ama seyahatlerin çoğu yine Avrupa veya yakın yerlere yapılıyor. Aslında olmak istedikleri yer Avrupa. İsveç'te çok yüksek oranda kadınların Türkiye'ye gelmek istediklerini görüyoruz. Tabii Türkiye İsveç vatandaşlarında düşük gelir seviyesine de hitap edebiliyor. Türkiye'yi düşük bir maliyet için de seçilebilir. Başka bir yeri karşılayamayabilirler. Türkiye olmazsa başka yere gitmeyiz diye bir kesim de var. Rezervasyonların büyük bir bölümü internetten yapılıyor. Sürdürülebilir ekonomi kontrolü turizm için çok önemli. İnsanlar için gelmelerini sağlayacak bir şeyler yaratmanız gerekiyor. Siyasiler turizmin kontrolle ilişkili olduğunu düşünürler. Bunu istihdamla ilşkili düşünürler. Siyasiler daha çok açık ve güvenli piyasalar yaratmak durumundalar. Buradan herkes söyledi. Burada tehdit bilgi akışının kontrol edilmesi. Bence yapmamız gereken en önemli şey pazarı açmak. Burada ulus devlet pazarı var ve burada rekabet edersek bu çok iyi bir çözüm olmayacaktır.
Sektörde iyi insanlara sahip olmak çok önemli. Zorlu rekabet koşullarında olabilecek insanlar için eğitimler veriliyor. En iyi otel en iyi müdüre sahip olandır. Koşulu iyi anlarlar ve mentaliteyi iyi anlarlar. Bu da eğitimle yakalanabilir.Siyasiler yaptıklarıyla sektörü zor duruma düşürebiliyorlar. Etrafımızdaki dünyayı ıskalamamamız lazım. Daha güvensiz bir dünyaya gidiliyor. Turistler kesinlikle güvenli olmayan bir bölgeye gitmek istemezler. Güvenlik askerin havalimanın da olması değil. Bu tam tersi bir etki yapar. Temiz otel odaları ve temiz tuvaletlerin olması daha önemli. Karar veren kadınlar ve kadınlar bunu çok önemsiyor. Kadınlar güvende değil sinyalini aldılarsa hemen vazgeçebiliyorlar. Benim ülkemde kadınlar liberal kararlar alıyorlar ve özgürler. Gidecekleri ülkede de buna dikkat ediyorlar.
Peki o zaman nereye gitmeliyiz? Mısır'da düşüş var. Bu bölgeler güvensiz görülüyor. Başka yerlere kaymak çok mümkün. Örneğin İspanya'da güven sorunu olmadığı için hemen buraya gitmek daha kolay. Siyasiler daha çok polis koyarak güvenlik yarattıklarını düşünmemeli.Önümüzdeki dönem rehebilitasyon amaçlı sağlık hizmetleri önem kazanacak. Fitness için bile seyahat eden insanlar olacak. Bunlar aslında Türkiye'de bulunabilir alternatifler. Bu tematik taleplere açık bir ülke Türkiye. Çözüm teşvik vermek değil pazarı açık hale getirmek."
Kaynak:
Etiketler: Fredrik Reinfeldt
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.