GLOBAL TREND REPORT'UN RAPORU
Londra WTM Fuarı'nda açıklanan Global Trends Report 2008'e göre, turizm sektöründeki büyümeyi yavaşlatan küresel ekonomik kriz, konaklama sektörünü zorlayacak, ama en çok havayollarını vuracak
12 Kasım 2008 / 07:33
TURİZMİN SESİ
Dünya turizminde ana eğilimlerin altını çizen rapora göre; Ortadoğu ve Asya'nın bu pozisyonunun yanı sıra Latin ve Kuzey Amerika uzun mesafe tatillere yönelirken, İngiltere ve bazı Avrupa ülkelerinde yeni satış ve satın alma eğilimlerinin yükseleceği, Afrika bölgesinde turizm altyapısı ve rekabet kültürünün gelişeceği vurgulanıyor.
Yapılan son ekonomik tahminlere göre kriz içinde bulunan dünya ekonomisinde büyüme yavaşlayacak. Likidite azalması, talebin düşmesi, fiyatların yükselmesi gibi nedenlerle yüzde 3'lere inecek olan bu eğilim, diğer alanları olduğu kadar turizm ve seyahat sektörünü de etkileyecek.
Kriz havayollarını daha çok vuracak
Açıklanan rapora göre, kriz havayolu sektörünü daha çok etkileyecek. Düşen talep, artan işsizlik şeklinde ilk yansımaları yaşayan sektörde, OAG tarafından açıklanan son veriler de kış kapasitesinin yüzde 5 dolayında gerilediğini sergiliyor.
Büyüyen zararlar neticesinde bu alanda birleşme ve ele geçirmeler de hız kazanacak. British Airways'in Iberia ile olan görüşmeleri, Alitalia ve Air One'ın CAI girişimi, Lufthansa ve Air France/KLM'nin Austrian Airlines üzerindeki planları bunlardan bazıları.
KONAKLAMADA YENİ DURUM
Son yıllarda ve krizle birlikte gelişmiş ekonomilerin konaklama sektörlerinde görülen yavaşlamalar, otelcileri yeni satış yöntemleri veya yeni kademe markalar yaratma konusunda zorlamaya devam ediyor. Otel kategorilerinin yanı sıra fiyatlandırmada da oluşan yeni eğilimlere göre çalışmalar yapılıyor. Büyük grupların orta kademe markaları genişlemede bazı öncelikler almaya başladılar.
Kriz ortamında, yıllardır kar eden konaklama grupları ilk defa zarar açıklamaya başlarken, vitrindeki pek çok yatırım da ya erteleniyor ya da tamamen gündemden kalkıyor. Şu anda otel yatırımları açısından en canlı bölge Çin ve diğer Asya ülkeleri olurken, büyük konaklama zincirleri, Çin ve Ortadoğu'daki yerli sermaye grupları ile partnerlikler kurarak devam etmek istiyorlar. Bu iki bölgede hem orta kademe oteller hem de lüks kategoride ilerleme kaydedilmesine mümkün gözüyle bakılıyor.
İFLASLAR,SATIŞLAR VE PAZARLAR
Avrupa içindeki TUI gibi büyük gruplar, özellikle turizmi ana faaliyet konusu yaparak diğer iştiraklerinden çıkarken, son dönemde XL Leisure gibi iflas eden bazı grupların yarattığı boşluklar da doldurulmaya çalışılıyor.
Öte yandan daralan talebi canlandırma telaşı içinde olan gruplar da bir yandan en yaşayabilir ürünlerini ayakta tutmaya çalışırlarken, bir yandan da tüketici eğilimlerine göre en satılabilir ürünlerini bunlarla çakıştırma gayreti içindeler.
İNSAN,VİCDAN VE TURİZM
Raporun geçen yılki sunumunda ilk defa belirgin biçimde ortaya çıkan insan unsuru, bu yıl, ürün bazında yenilikler içinde sunulan insanların çevreye, toplumlara olan ilgisine vurgu yapılarak ortaya konuluyor.
Kuzey Amerika bölgesindeki eğilimler anlatılırken, 'yerel topluluklara yardım' ve 'çevrenin korunması' gibi yükselen eğilimler, "Philanthropic" seyahat kavramı ile ifade ediliyor. Öte yandan, çeşitli doğa ve insan kaynaklı felaketlerden etkilenen bölgeler ve insanların geleceklerinin inşasına katkılar yapabilmek için 'hayırseverlik' veya 'insanseverlik' gibi terimlerle sunulmaya çalışılan süreçler de ele alınıyor. Felaket gören bölgelerde okulların yapılması, doğanın korunması gibi faaliyetlere bağış veya katkılarla turizm konusundaki vicdani duyarlılığın da artması bekleniyor.
Dünya turizminde ana eğilimlerin altını çizen rapora göre; Ortadoğu ve Asya'nın bu pozisyonunun yanı sıra Latin ve Kuzey Amerika uzun mesafe tatillere yönelirken, İngiltere ve bazı Avrupa ülkelerinde yeni satış ve satın alma eğilimlerinin yükseleceği, Afrika bölgesinde turizm altyapısı ve rekabet kültürünün gelişeceği vurgulanıyor.
Yapılan son ekonomik tahminlere göre kriz içinde bulunan dünya ekonomisinde büyüme yavaşlayacak. Likidite azalması, talebin düşmesi, fiyatların yükselmesi gibi nedenlerle yüzde 3'lere inecek olan bu eğilim, diğer alanları olduğu kadar turizm ve seyahat sektörünü de etkileyecek.
Kriz havayollarını daha çok vuracak
Açıklanan rapora göre, kriz havayolu sektörünü daha çok etkileyecek. Düşen talep, artan işsizlik şeklinde ilk yansımaları yaşayan sektörde, OAG tarafından açıklanan son veriler de kış kapasitesinin yüzde 5 dolayında gerilediğini sergiliyor.
Büyüyen zararlar neticesinde bu alanda birleşme ve ele geçirmeler de hız kazanacak. British Airways'in Iberia ile olan görüşmeleri, Alitalia ve Air One'ın CAI girişimi, Lufthansa ve Air France/KLM'nin Austrian Airlines üzerindeki planları bunlardan bazıları.
KONAKLAMADA YENİ DURUM
Son yıllarda ve krizle birlikte gelişmiş ekonomilerin konaklama sektörlerinde görülen yavaşlamalar, otelcileri yeni satış yöntemleri veya yeni kademe markalar yaratma konusunda zorlamaya devam ediyor. Otel kategorilerinin yanı sıra fiyatlandırmada da oluşan yeni eğilimlere göre çalışmalar yapılıyor. Büyük grupların orta kademe markaları genişlemede bazı öncelikler almaya başladılar.
Kriz ortamında, yıllardır kar eden konaklama grupları ilk defa zarar açıklamaya başlarken, vitrindeki pek çok yatırım da ya erteleniyor ya da tamamen gündemden kalkıyor. Şu anda otel yatırımları açısından en canlı bölge Çin ve diğer Asya ülkeleri olurken, büyük konaklama zincirleri, Çin ve Ortadoğu'daki yerli sermaye grupları ile partnerlikler kurarak devam etmek istiyorlar. Bu iki bölgede hem orta kademe oteller hem de lüks kategoride ilerleme kaydedilmesine mümkün gözüyle bakılıyor.
İFLASLAR,SATIŞLAR VE PAZARLAR
Avrupa içindeki TUI gibi büyük gruplar, özellikle turizmi ana faaliyet konusu yaparak diğer iştiraklerinden çıkarken, son dönemde XL Leisure gibi iflas eden bazı grupların yarattığı boşluklar da doldurulmaya çalışılıyor.
Öte yandan daralan talebi canlandırma telaşı içinde olan gruplar da bir yandan en yaşayabilir ürünlerini ayakta tutmaya çalışırlarken, bir yandan da tüketici eğilimlerine göre en satılabilir ürünlerini bunlarla çakıştırma gayreti içindeler.
İNSAN,VİCDAN VE TURİZM
Raporun geçen yılki sunumunda ilk defa belirgin biçimde ortaya çıkan insan unsuru, bu yıl, ürün bazında yenilikler içinde sunulan insanların çevreye, toplumlara olan ilgisine vurgu yapılarak ortaya konuluyor.
Kuzey Amerika bölgesindeki eğilimler anlatılırken, 'yerel topluluklara yardım' ve 'çevrenin korunması' gibi yükselen eğilimler, "Philanthropic" seyahat kavramı ile ifade ediliyor. Öte yandan, çeşitli doğa ve insan kaynaklı felaketlerden etkilenen bölgeler ve insanların geleceklerinin inşasına katkılar yapabilmek için 'hayırseverlik' veya 'insanseverlik' gibi terimlerle sunulmaya çalışılan süreçler de ele alınıyor. Felaket gören bölgelerde okulların yapılması, doğanın korunması gibi faaliyetlere bağış veya katkılarla turizm konusundaki vicdani duyarlılığın da artması bekleniyor.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.