İSTANBUL’UN YANIBAŞINDAKİ CENNET

---

Stresli, yoğun, sorunlarla dolu bir haftayı arkanızda bıraktınız kafa dinlemek istiyorsunuz ya da eşinizi çocuklarınızı alıp bir yerlere gitmek, onlarla kaliteli keyifli bir zaman geçirmek özlemindesiniz veya takıp sevgilinizi kolunuza muhteşem bir gün batımı izlemeyi, panoramik bir manzara eşliğinde romantik bir yemek yemeği planlıyorsunuz… O zaman hemen arabanıza atlıyor ve  40 kilometre sonra  da minik bir tatil cennetine yani  Darıca- Bayramoğlu’na ulaşıyorsunuz.

 

 

İstanbul’un yanı başında bulunan 1980-1990’lı yılların tatil ve eğlence merkezi olarak tanımlanan Bayramoğlu’nu aranızda hiç duymamış olanlar olabilir. Karşısına Yalova ve Çınarcık’ı alan Bayramoğlu, konum itibariyle Darıca’ya bağlı, yarımada şeklinde bir mahalle…1956 yılına kadar “Üç Burunlar” adıyla bilinen yarımada, birkaç müteşebbisin girişimi sonucu “Bayramoğlu” adını almış. Devlete ait resmi kurum ve kuruluşlar başta olmak üzere, yarımada ve çevresinde inşa edilen tüm yapı ve alanlar; kamp, dinlenme tesisi ve yazlık mesken olarak inşa edilmiş ve bunun sonucunda  Bayramoğlu, İstanbul’a en yakın tatil beldesi olma özelliğini, günümüze kadar sürdürmüş. 

Söylenene göre denize dökülen yedi kaynak suyu olduğu için Mehtap Koyu çok temizmiş. Gerçekten de, İstanbul’a bu kadar yakın bir yer olup, Marmara Denizi’nde tertemiz bir suya girebileceğiniz, eşsiz bir yer burası. 

 

 

Bayramoğlu girişinden dümdüz ilerlediğinizde, plajın da yer aldığı, adanın merkezine kadar geliyorsunuz. Burada karşınıza çay bahçeleri, bakkallar, plaj, meşhur Roma Dondurmacıları, ve lokantalar çıkıyor. Bu alan ayrıca bisiklet ve scooter’a binmek için de çok uygun. 

Bayramoğlu’nun dar küçük, birbirine benzeyen, isimlerini de genelde meyve ve doğadan olan sokakları da görülmeye değer. Bayramoğlu’nu gezdiniz hala enerjiniz var o zaman arabanızın yönünü Darıca’ya doğru çeviriyorsunuz mola yeriniz Darıca Faruk Yalçın Hayvanat  ve Botanik Bahçesi, Kuş Cenneti oluyor.

 

 

1993 yılında Faruk Yalçın tarafından hobi olarak kurulan Darıca Hayvanat Bahçesi’nde,  şu anda 200 çeşide yakın 2 bin adet hayvan, 250 adet de bitki türü bulunuyor. Alageyik, Benegal Kaplanı, Altın Aslan Başlı Maymun, Beyaz Elli Gibbon, Aslanlar, Cüce Su Samuru, Ayılar, Eşek, Bataklık Porsuğu, Lemur, Leopar, Keçi, Korsak Tilkisi, Jaguar, Koyun, Kapuçin, Kurt, Lama,  Mandril, Poni Atları, Babun, Puma, Rakun, Kirpi, Anadolu Vaşağı, Şempanze, Deve, Siamang, Sibirya Kaplanı, Zebra, Papağan, Sülün, Deve Kuşu, Kaşıkçı, Kuğu, Pelikan, Leylek, Flamingo, Tavuz Kuşu, Kartal, Turna, Kakadu, Penguen, Akbaba, Sülün, Kaz, Kelaynak, Şahin, Kaplumbağa, Timsah, Yılan, İguana, Köpek Balığı hayvanat bahçesinde göreceğiniz hayvanlardan sadece birkaçı…

 

Darıca Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi, ayrıca Avrupa Hayvanat Bahçeleri arasına asil üye olarak girme başarısını göstermiş yeşil bir ada halinde, ziyaretçilere dinlenme, eğlenme, hoşça vakit geçirme ve öğrenme imkanları sağlayan bir kültür merkezi gibi konuklarını ağırlıyor. Amacı ise, parkın tüm güzellikleri ile devam etmesi ve genç kuşaklara doğa sevgisinin aşılanması. Doğanın ve Çevrenin Korunması, özellikle soyları tehlikede olan hayvan ve bitki türlerinin kendi ekosistemleri ile korunması, çoğaltılması konularında sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmeye çalışıyor. 

Botanik Parkı’nı gezmek için de uzun bir zaman ayırmak gerekiyor. Hele çocuklarınızla   gidiyorsanız burada uzun zaman geçireceğiniz kesin. Çünkü burada, her hafta sonu çocuklar için resim, heykel, seramik, müzik gibi görsel sanatların uygulamalı dersleri ve etkinlikleri gerçekleşiyor. Parkta  çocuklar için bir etkinlik alanı bulunuyor. Çocuk oyun bahçesinde çocuklar dilediğince eğlenebiliyor. 

 

İnsanlığa, doğaya ve tüm canlılara hizmetin en güzel örneği olan Darıca Bayramoğlu Kuş Cenneti ise 1993 yılında ziyarete açılmış, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. 1991 yılında nesli tükenen kuşları bir araya toplamak, nesillerini devam ettirmek ve yanında yurdumuzda ve dünyanın muhtelif  bölgelerinde yaşayan kuş türlerinin tanıtılmasını sağlamak amacıyla kurulmaya başlanan bu park , Türkiye'de eşi olmayan, dünyada ise sayılı örnekler arasında yer alıyor.Bu güzel mekandan sonra muhtemelen acıkmış ve yorulmuş olacaksınız o zaman hemen Sevgi Tepesi’ne doğru yol almanız gerekiyor. Sevgi Tepesi, manzarası ve çevre düzenlemesi ile halkın, gezeceği, eğleneceği, dinlenebileceği, spor yapabileceği, denize girebileceği nadide alanlardan biri… İçerisinde yürüyüş yolları, kafe, lokanta, çocuk oyun grupları, meydan girişi ile bütünleştirilmiş gemi maketi ve seyir balkonları yer alıyor.

 

Buradaki keyifli zaman diliminden sonra 200 dönüm arazi üzerine, 15 bin dikili fidanı ile gezilip görülmeye değer yerlerin başında gelen Darıca’nın en yüksek rakımlı  yeri Sancaktepe’ye  de uğramadan olmaz. Hatta burayı gezinizin sonuna bırakırsanız, güneşin batışını keyifle izleyebilirsiniz. Sancaktepe; piknik alanları, yürüyüş yolları, kafeteryası ile ailece vakit geçirmek için en güzel alanlardan biri olmakla beraber Peysaj Tasarımı ile de ülke çapında 2 ödül almış bir mekan. 

Yeniden yollara düşüyor Darıca sahile geliyoruz. 16 km'lik kıyı şeridiyle, Darıca sahilleri Marmara Bölgesi’nin en güzel yerlerinin başında geliyor. Sahil boyunca kafeteryalar, restaurantlar, piknik alanları, çocuk oyun grupları ve balık tutulabilecek alanlar insanı cezbediyor. Yine Darıca sahilde bulunan ve içerisinde oyun alanları, çay bahçeleri, yürüyüş alanları ve amfitiyatro barındıran Dudayev Parkı da ailelerin güzel bir gün geçirmesini sağlayacak önemli mekanlardan…Biz anlata anlata siz de gezerek Darıca’yı, Bayranoğlu’nu bitiremezsiniz…. İstanbul’a bu kadar yakın ve bu denli güzel bir yeri görmek istiyorsanız, hiç durmayın, günübirlik de olsa gidin, gezin, gelin. Pişman olmayacaksınız. 

 

Mutlaka Görün 

Darıca (Daritzion) Kalesi: Bizans dönemindeki ismi Daritsion olan kale ile ilgili Evliya Çelebi Seyahatnamesinde "Lebi deryada dört köşe kalesi vardır. Kalenin limana hazır cihetinde bir kapısı vardır. Kalenin komutanı ve muhafızı yoktur. İçinde 20 civarında üzeri örtülü ev mevcuttur” bilgisi verilmektedir. Günümüze yalnızca kalenin küçük bir sur duvarı ile bir burcu gelebilmiştir. Kale içerisinden sahile inen gizli bir yeraltı geçidi bulunmaktadır.Darıca Deniz Feneri: 1896 yılından beri Darıca’da geceleri ışık saçarak Marmara Denizi'nden geçen gemilere kılavuzluk eden Yelkenkaya Deniz Feneri'nde 114 yıldır Yıldızay ailesi görev yapıyor.Darıca’nın Asırlık Çınarları:Darıca Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü tarafından İstanbul Üniversitesi’nden getirilen uzman hocaların ilçedeki asırlık ağaçları incelemesi sonucu, buradaki ağaçlardan birinin 850 yıllık olduğu tespit edilerek koruma altına alındı.Darıca Eski Cami: Darıca’da doğan Osmanlı devlet adamı Seyyid Mehmed Pertev Paşa tarafından 1785 yılında yaptırılan Pertev Paşa Camii.1910 yılında Darıca’da çıkan büyük yangından zarar görmeyen tek yapı. Eski Camii’de denilen bu  camiye halk arasında Yerli Cami de deniyor.Çeşmeler: Darıca, insanlara ab-ı hayat olan Osmanlı’dan kalma  çeşmeleriyle de ünlü. Halen ayakta olan Eski Cami Çeşmesi’nin kitabesinde 1785 tarihinde Tokatlı Ali usta tarafından yapıldığı  yazıyor. Darıca’da bir önemli çeşme ise Çınaraltı çeşmesi…

 

Ahmet Mithat Efendi’nin Darıca tespitleri

Osmanlı döneminin ünlü yazarlarından Ahmet Mithat Efendi’nin 1891 yılının yaz aylarında Beykoz’dan İzmit’e deniz yolu ile yaptığı gezide Darıca ile ilgili tespitlerine kulak verelim. Bakın ünlü yazar  Darıca’yı nasıl tasvir etmiş.”Nihayet hele şöyle gidelimde bakalım Hakk Taala ne gösterir? diyerek  yola düzüldük ve Darıca kasabasının önünden geçmeye başladık. Darıca kasabası ne güzel bir yerdedir. Deniz seviyesinden yirmi, otuz metre yüksek ve set gibi bir yama üzerindeki denize akseden görünüşüyle güya bir gümüş aynada kendi güzelliğini temaşa ile hayran olan bir sevgiliye benzer…”

 

Darıca - Evliya Çelebi fermanı

…”Darıca, İstanbul’dan seksen mil uzaklıktadır. Deniz kenarında yalçın kaya üzerinde kare şeklinde, çok büyük ve sağlam bina edilmiş, taştan, çetin bir kaledir. Limana nazır bir kapısı vardır. Askeri yoktur. Fakat içinde yirmi kadarı örtülü hane vardır. Bir camii olup çarşısı, pazarı, hamamı yoktur. Konstantin oğlu Acem diyarında (Daraşa’yı) mağlup ederek Dara evladlarını burada bir mağara içinde ruhban habsine verdi. Sonra bu kaleyi bina ederek ismine “Dara” koydu ki Dara oğulları demektir. Hicri 827 tarihinde Çelebi sultan Mehmed Han burayı fethetmiştir. Gebze Kazası’nın nahiyesidir. Gayet güzel bir liman olduğundan Gebze şehrinin iskelesidir. Sonra yirmi mil mesafede Dil İskelesi’ne geldik ki burada Konya, Halep, Şam ve Mısır’a giden hacılar, tüccar ve ziyaretçiler at kayıklarına binerek bir mil kadar karşı tarafta bulunan Hersek Dili’ne giderler. Burası boğazdır. Şark canibi seksen mil sürer büyük bir körfezdir ki nihayetinde İzmit şehri vardır. Bu Gebze Dili iskelesinde iki eski han, iki ekmekçi dükkanı, bir bozahane, iki bakkal dükkanı ve bir çeşme vardır ki üzerinde ki tarihten Sultan Murad’ın Bostancıbaşısı Mustafa Ağa’nın bin kırk sekizde inşaa ettirdiği anlaşılıyor….”

 

Bayramoğlu’na Nasıl Gidilir? 

Bayramoğlu,  İstanbul’a sadece 40 km uzaklıktadır. Haziran-Ekim ayları arasında Kadıköy Evlendirme Dairesi’nin önünden otobüsler kalkar ve yarım saat, bilemediniz 40 dakika içinde Bayramoğlu adasına gelir.Arabayla TEM yolundan giderseniz, Eskihisar sapağından sapmanız ve dümdüz gelmeniz gerekir. E5’ten giderseniz, Bayramoğlu sapağını görebilirsiniz. Sahilden de açılan yollar sayesinde Tuzla’ya kadar sahil yolundan gidip, E5’e çıkıp gene Bayramoğlu sapağından saparak gelebilirsiniz.