KALİTELİ ÇALIŞMAK KALİTELİ YAŞAMAK
Compass-Sofra Grubu'nun da oturum sponsorları arasında yer aldığı 17. Kalite Kongresi, bu yıl Kaliteli Çalışmak/ Kaliteli Yaşamak başlığı ile yapıldı
01 Aralık 2008 / 19:00
TURİZMİN SESİ
17. KALİTE KONGRESİ'nde Compass Sofra'nın işbirliği ile Çevresel Faktörler ve Yaşam Kalitesi oturumu gerçekleştirildi
Toplam Kalite Yönetimi anlayışının bir yaşam biçimine dönüşebilmesi için KALDER tarafından 24-26 Kasım 2008 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen 17. Kalite Kongresi'nin dikkat çeken oturumlarından biri olan Çevresel Faktörler ve Yaşam Kalitesi konulu oturum Compass-Sofra Grubu Genel Müdürü Yaşar Büyükçetin'in başkanlığında gerçekleştirildi.
Vestel İcra Kurulu Üyesi Cengiz Ultav, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Enerji Ekonomisi Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yıldız Arıkan ve BSI Management Systems Küresel Pazarlama Yöneticisi Mark Fraser'ın konuşmacı olarak katıldığı oturumda, çevresel faktörler ile küresel ısınmadan kaynaklanan gelecek sorunlarımızın yaşam kalitemize etkisi farklı açılardan değerlendirildi.
Oturumu açan Toplu Yemek Sektör Lideri Compass Sofra Genel Müdürü Yaşar Büyükçetin, Kalite Kongresi'nin 17.yılına ulaşmış olmasının öneminin vurgulayarak, Toplam Kalite Yönetimi ile 80'li yıllarda ABD'de tanıştığını ve gelecek planlaması açısından çok etkilendiğini belirterek, Türk iş dünyasının gelişimini toplam kalite yönetimi felsefesinde gördüğünü ekledi.
Yenilenebilir Enerji konusunda yapılması gereken çalışmaları özetlediği konuşmasında Cengiz Ultav, tarihte benzer durumlarda görüldüğü gibi 2008'de başlayan Mali Kriz'in yarattığı kaos ortamından sonra önemli bir değişimin gerçekleşeceğini, bu seferde beklenmesi gerekenin Çevresel Devrim olması gerektiğini vurguladı.
Kaosa yönelten ana sorunun ucuz petrol elde etmek için pahalıya mal olacak enerji ve emek harcanması olduğunu vurgulayan Ultav, dünyada çıkarılan Petrolun toplam enerji ihtiyacını karşılayamadığı noktada, yarattığı sorunlar da gözününe alınarak yenilenebilir enerjiye değer verilmeye başlanacağını ifade etti. Konuyla ilgili yapılacak uygulamalar ile 20-25 yıllık süreçte Türkiye'nin de yenilenebilir enerji sistemlerini aktif uygulaması gerektiğini belirten Ultav, devletin enerji karışımının içeriği ile karbon salımının üst sınırını belirlemesi, yakıt vergisi, hibrid teşvikleri, tasarruflu cihazların kullanımı ve yenilenebilir enerji kaynakları, mikrojenerasyon teşvikleri konusunda ARGE çalışmaları ile yatırım ve işbirliği teşviklerini artırması gerektiğini açıkladı.
Küresel iklim değişiminin %95'inin insan faaliyetlerinden kaynaklandığını belirten Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yıldız Arıkan ise yaptığı konuşmada, en çok sera gazı atılımlarının ulaşım, sanayi, konutlar ve tarım alanlarında olduğunu; toplam CO2 salımında AB'de Türkiye'nin 7. sırada yer aldığını; bireysel olarak alınacak tasarruf tedbirleri ile çözüm yaratmanın mümkün olacağını ifade etti.
Tasarruf tedbirleri arasında öncelikli olarak; haftalık banyo sıklığını azaltmak, doğru duş başlığı ve su sistemi kullanmak, TV veya DVD oynatıcı gibi aletleri kumanda yerine düğmelerinden kapatmak, en az 7 adet tasarruflu enerji ampulü kullanmak, bulaşık ve çamaşır makinelerini tam dolu olarak çalıştırmayı sayan Arıkan, 12 milyonluk bir şehirde bu tedbirler ile yılda 4.7 milyon ton CO2 azaltımı sağlanacağını belirtti. Türkiye'nin 20-25 yıl içinde sürdürülebilir kalkınmaya erişmek için gerekli hedefleri şimdiden koyması gerektiğini, her sektöre göre farklı salınım azaltıcı tedbirler alınmasını savunan Arıkan, ekonomik büyüme ile ölçülen bir gelişme çizgisinden, gerçek refah çizgisine geçilmesi gerektiğini ifade etti.
BSI Management Systems'dan Mark Fraser, 2015'e kadar gezegeninin karbon salınımında en üst noktada erişeceğini, bu nedenle Karbon salınımı ile ilgili standartların ve karbon ölçümlerinin her sektörde en kısa zamanda uygulanması gerektiğini vurguladı.
Kapanış konuşmasında küresel ısınmanın beraberinde getirdiği sorunların en büyüklerinden biri olan global gıda krizine değinen Compass Sofra Grubu Genel Müdürü Yaşar Büyükçetin, teknoloji ve endüstriyel rahatlık ile ortaya çıkan rahat yaşam isteğinin kişilerin standartları yüksek bir yaşam için, yaşam kalitelerini aslında düşürdüklerini fark etmediklerini ifade etti. Dünyada ticaretin şeklinin değişeceğini, üretilen her ürünün veya malzemenin etiketlerinin üretim aşamasından rafa erişene kadar geçirdiği süreci içeren etiketler ile satışa sunulacağını, zamanla bilinçlenen tüketicinin de bu tip kodlu ve standarta sahip ürünleri tercih etmesi ile 10 yıl içinde zincirin işleyeceğini belirten Büyükçetin; küresel ısınmanın gıda açığı bunalımının ilk tetikleyicisi olduğunu iletti.
Ülkemizin kürsel ısınma konusunda gerekli çalışmaları yaparak başarılı olması için, konuyu her zaman gündemde tutarak bilgilenmeliyiz. Konu, yönetsel kararlar açısından hükümeti, kurumları ilgilendirse de, bununla beraber hangi ölçekte olursa olsun, özel kuruluşların, kişilerin, hatta ailelerin de kendi boyutlarında katkıda bulunması gerekecektir. diyen Büyükçetin, karayolu taşımacılığının yanında demiryolu ve deniz yolu taşımacılığına önem verilmesinin de önemli olduğunun altını çizdi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.