22 Kasım 2024
  • İzmir21°C
  • İstanbul19°C
  • Antalya25°C
  • Ankara18°C

KASTAMONU TURİZMDE PARLAYAN YILDIZ

Geçtiğimiz hafta içerisinde Batı Karadeniz'in tarihi geçmişi ile dikkat çeken şirin illerinden birisi olan Kastamonu'ya iki günlük bir gezi yaptım

KASTAMONU TURİZMDE PARLAYAN YILDIZ

16 Temmuz 2012 / 20:09

TURİZMİN SESİ - HALİL ÖNCÜ


Öncelikle bu gezi için Kastamonu'nun tüm güzelliklerini bizlere ulaşmasını sağlayarak, her türlü desteği veren Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürü Ziver Kaplan başta olmak üzere; kendisi de Kastamonu'lu olan ve Kastamonu turizminin gelişmesi için var gücüyle çalışan gazeteci ve basın danışmanı arkadaşım Gönül Yıldırım'a, Uğurlu Konakları Konak İşletmeleri Müdürü Bülent Çadırcıoğlu'na, Uğurlu Konakları personeline ve Kastamonu Turizm Endüstrisi İşletmeciler Birliği Derneği Başkanı da olan Kurşunlu Han Otel'in Genel Müdürü Cem Dilimil'e çok teşekkür etmek istiyorum.

Kastamonu bölgede tercih edilen çok önemli bir kültür turizmi destinasyonu olacak Türkiye'nin cennet köşelerinden biri olan Kastamonu, büyük şehirlerin gürültüsünden kaçmak isteyenlerin sığınabilecekleri bir huzur bölgesi, panoramik dağlarıyla, yemyeşil ovalarıyla, zümrüt sahilleriyle, zengin kültürel varlıklarıyla birçok alternatifler sunan bir tatil kenti olarak göze çarpıyor. Henüz keşfedilmeyen Kastamonu da turizmin gelişmesi için biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu gördüm. Bölgede Turizmin gelişmesi adına olmazsa olmazların başında gelen Ulaşım ve Konaklama sorunu en öncelikli çözülmesi gereken sorunların başında geliyor. 2012 yılı Ekim ayında Havaalanının açılması ve Ankara'yı Kastamonu'ya bağlayacak olan tünellerin açılması ve yol çalışmalarının tamamlanması ile ulaşım sorunun ortadan kalkacağı bir gerçek. Ayrıca konaklama sorununun da çözülmesi ile inanıyorum ki; Kastamonu bölgede tercih edilen çok önemli bir kültür turizmi destinasyonu olacaktır.

Bir marka, “ Kastamonu Konakları”
Kastamonu yaklaşık 7 bin yıllık geçmişi ile dikkat çekiyor. Candaroğulları Beyliğinin de kuruluş merkezi olan Kastamonu'da tarihi dokunun yapılaşmayla yavaş yavaş yok olduğunu üzülerek gördüm. Tarihi çok sayıda konağın yıkılmak üzere olduğunu bazılarının ise yıkılarak yerine betonarme binalarla dolduğunu görünce açıkçası içim cız etti. Kesinlikle bu tarihi konaklar kurtarılmalı ve aslına uygun restore edilerek turizme kazandırılmalıdır. Bu konuda İl Kültür Turizm Müdürü Ziver Kaplan Bey de konuyla ilgili çok hassas davrandıklarını belirtirken, “Kültür ve turizm bakanlığının 2006 yılında başlattığı 2863 sayılı kanuna göre eski tescilli binaların sivil mimari örneklerine proje ve uygulama yardımı çerçevesinde bakanlıktan en çok yardım alan iliz. Toplam 2006 ve 2010 yılı arasında bakanlığın toplam yardımının % 22'sini biz aldık. Gerek kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteği, gerekse personelimizin duyarlı girişimleri sonucunda bu pastadan önemli yardım payını aldık” açıklamasında bulunuyor bizlere.

Konakladığımız Uğurlu Konakları, Kastamonu şehrinde geleneksel mimari ile modern konfor olanaklarını güzel bir biçimde birleştirmiş. Her katta dinlenme salonu, bir restoranı ve büyük bir de bahçesi bulunuyor. Yemekleri ve yöresel tatları ile fark yaratan Uğurlu Konakları kompleksi, toplam 1,5 dönüm bahçe içinde yer alan 2 adet geleneksel Kastamonu evinden oluşurken, Yol cephesinde bulunan ve Uğurlu Konağı olarak bilinen konağın,1850 ile 1860 yılları arasında yapıldığı tahmin edilmekte. Konak, 2005 yılında İstanbul'lu turizmci ve sanat tarihçisi Gülsen Kırbaş tarafından satın alınmış ve işletilmekte.

Kastamonu Konakları
Kastamonu'nun coğrafi yapısındaki değişik etmenlerden dolayı sivil mimarlık öğeleri de, içinde bulundukları yörenin beşeri coğrafyasına uygun olarak yapım tekniği ve tasarımlarında oldukça zengin bir çeşitlilik sunmaktadırlar. Özellikle kent merkezinde yer alan konakların en önemli özellikleri arasında ilk başta gelen unsur; her bir yapının ön cephelerinde farklı mimari tasarım ve estetik anlayışın hayata geçirilmiş olmasıdır. Yani bu belitli bir “ Kastamonu Konağı “ denilebilecek bir olgunun ortaya çıkması değil 400 adet farklı mimari tipolojnin varlığı anlamına gelmektedir.

Kastamonu Konaklarındaki bir diğer önemli farklılık ise üç katlı konakların birinci katı diğer kentlerin aksine sağır değil, birebir hayata açılan ve günlük yaşamın başladığı ve hayat bulduğu kat olmasıdır. İkinci katlar aile yaşamının ortak alanı iken, üçüncü katlar ise evin konukları için ayrılmış özel mekanlar olarak tasarlanmıştır. Sivil mimarlık yapılarındaki, komşunuzun güneşini gölgesini ve manzarasını engellemek ile bulunduğu alanı en iyi şekilde değerlendirme düşüncesi, Kastamonu konaklarında en iyi şekilde görülmektedir.

Bölgede son dönem yeni yeni açılarak turizme kazandırılan Çiftlikler de çok dikkat çekici. Daday'da bulunan İksir Resort, Şadıbey Çiftliği ise en dikkat çeken çiftliklerin başında geliyor. Bu çiftliklerin de artması ile özellikle yayla turizmin gelişmesi hedefleniyor. Sıcağın özellikle güney sahillerinde 50 dereceleri bulduğu bu zamanlarda konakladığımız Uğurlu Konaklarında yorganla yatmanın keyfini de yaşadık. Mükemmel temiz ve dinlendirici bir havanın eşliğinde zıpkın gibi kalkarken, bölgenin kesinlikle tadılması gereken Etli - Pastırmalı Ekmek, Biryan, Çekme Helvasını da yemeden Kastamonu'dan ayrılmadık.

PÜRYAN-KUYU KEBABI :
Hazırlanışı :
İlk önce tuğladan örülmüş 1- 1.5 metre derinliğinde ve ortalama 3 ila 5 koyun alabilecek çapta bir kuyu yapılır. Kuyunun duvarına çengeller asılır. Kuyu tabanına enkaz diye tabir edilen odunlar döşenerek ateş yakılır ve is çıkmayacak hale getirilir.Yeni kesilmiş bir kuzu tamamen temizlenir ve bütün olarak kalacak şekilde boynundan kuyruk sokumuna kadar satırla ikiye ayrılarak közlerin üzerinde çengellere takılır. Bu arada közün üzerine bir boş tava konur. Bundaki amaç, pişecek olan kuzunun pişme sırasında çıkan yağlarının tava içinde toplanarak daha sonra yapılacak pilav için kullanılmasıdır. Kuyunun ağzı tahta bir kapakla kapatılır ve kuzunun kendi buharında pişebilmesi için çevresi tamamen çamur ile sıvanır. Yaklaşık iki saat piştikten sonra kuyudan çıkarılan kuzu parçalanır ve elle yenir..

Bunları yapmadan Kastamonu'dan ayrılmayın…
Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi ve Kale'yi gezmeden,
Hükümet Konağı, Zınbıllı Tepe, Nasrullah Kadı Külliyesi, Yakup Ağa Külliyesi, İsmail Bey Külliyesi, Dokuma Atölyesi ve El Sanatları Atölyesi'ni görmeden, Etli - Pastırmalı Ekmek, Biryan, Çekme Helvası yemeden,
Yöresel Dokuma ve Yöresel El Sanatları Ürünleri'nden almadan,
23 - 31 Ağustos Şapka ve Kıyafet İnkılabı Etkinlikleri, Mayıs ayı ilk haftası "Şeyh Şaban-ı Veli ve Kastamonu Evliyalarını Anma Haftası" ve İlçe Panayırları etkinliklerine katılmadan bölgeden ayrılmayın…

Kastamonu halkı turizme önem vermeli
Turizm, kentleri oldukça hareketlendiren bir araç. Kastamonu'nun da turizmden bu hareketliği alması için bölge insanının ve özellikle esnafının da harekete geçmesi gerekiyor. Henüz tam anlamıyla bir hareketlilik yaşanması da gelecek de Kastamonu çok önemli bir turizm destinasyonu olacaktır. Bu konuda bölge insanı ve esnaflar kendilerini geliştirmeli ve buna göre hareket etmelidir.

Etiketler: ,
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.