MEDENİYETLER İTTİFAKI KONFERANSI
Medeniyetler İttifakı İstanbul Konferansları kapsamında UNESCO Genel Direktörü Sayın Irina Bokova tarafından verilen Geleceğe Köprü Kurmak başlıklı konferansı Başbakanlık Çalışma Ofisi, Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleştirildi
20 Ocak 2011 / 08:01
TURİZMİN SESİ-EGEM KURT
Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde düzenlenen Medeniyetler İttifakı İstanbul Konferansının Ocak ayı teması Geleceğe Köprü Kurmak olarak belirlenmiş.
Konferans öncesinde Medeniyetleri Buluşturan Tarihi Adımlar 1611-2011 400 yıl Evliya Çelebi Bir Medeniyet Gezgini Sergisi açılışı da yapıldı.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Evliya Çelebi ruhunun hala yaşatıldığını belirterek, 'Gerçekten İstanbul dünyanın önemli başkentlerinden bir tanesidir. Biz dün olduğu gibi bugün de doğunun en batısı, batının da en doğusu olmaya devam edeceğiz' dedi.
Medeniyetler İttifakı Türkiye Eşbaşkanı ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkanların Türkiye için 'çok büyük, çok yoksul, sınırları çok sorunlu' dediklerini belirterek, 'Oysa biz komşularımızla sorun çıkaran değil, sorun çözmeye çalışan bir politika izliyoruz' dedi.
Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova'nın verdiği 'Geleceğe Köprü Kurmak' başlıklı 'Medeniyetler İttifakı İstanbul Konferansı'nın açılışında konuşan Aydın, Türkiye'nin kültürle ilgili konulara çok apansız yakalandığını ifade ederek, medeniyet ve kültür kavramalarının hiçbir zaman bugünkü kadar önemli olmadığını kaydetti.
'Bilgiye ulaşmadaki kolaylıklar, bir o kadar da zorluk oluşturuyor. Özellikle bilimsel açıdan kültür ve medeniyet konularına önem vermeliyiz. Kültür, bugün olduğu gibi hiçbir zaman politikada güçlü olmadı.
Gerçi biz Medeniyetler İttifakı bağlamında politik bir duruş sergilemiyoruz ama yine de biliyoruz, özü itibariyle proje politik bir projedir.
Çünkü nihayetinde devletler, hükümetler desteklediği sürece bu proje destek alabiliyor ama biz konuları o kadar insani açıdan ele alıyoruz ki bu handikabı önlemeye çalışıyoruz.
Türkiye'nin AB'ye üye olmasına karşı çıkanlar, Türkiye için 'çok büyük, çok yoksul, sınırları çok sorunlu' diyorlar. Oysa biz komşularımızla sorun çıkaran değil, sorun çözmeye çalışan bir politika izliyoruz.
Bu karşı çıkanlar bir de diyorlar ki 'Türkiye'nin kültürü çok farklı'. Avrupa'nın, Türkiye'nin kültürü hakkında o kadar yanlış ve eksik bilgiye dayandığını görmek bende hayal kırıklığı yarattı.
Bu nedenle bizim kendimizi anlatmak adına batılılarla daha çok çalışmamız lazım. Bu nedenle şunu soruyorum; ortada bir medeniyetler savaşı mı var, yoksa bir cehalet savaşı mı var? Bugünkü çatışmaların temelinde büyük oranda cehalet, kasıt, siyasi ve askeri mülahazalar vardır.'
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.