22 Kasım 2024
  • İzmir21°C
  • İstanbul19°C
  • Antalya25°C
  • Ankara18°C

SARAYIN MİMARLARINA GÖRKEMLİ BİR ANIT MEZAR

Balyan Anıt Mezarı açılışını Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy, Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan ve Belediye Başkanı Kadir Topbaş yaptı

Sarayın mimarlarına görkemli bir Anıt Mezar

04 Ekim 2016 / 21:33

TURİZMİN SESİ


18. ve 19. yüzyılda hassa mimarı olarak Osmanlı Devleti tarafından yaptırılan birçok mimari esere imzasını atan Balyan Ailesi, yıllar sonra bir anıt mezara kavuştu. Anıt Mezar sayesinde, İstanbul’a benzersiz silüetini kazandıran en önemli eserlerin yaratıcısı, Dolmabahçe Sarayı’nın mimarı Garabet Balyan’ın bir istimlak sırasında kaybolan mezar taşı,  Krikor Amira Balyan, Sarkis Balyan ve ailenin diğer önde gelen isimleri ile aile kabristanında buluştu.

kultur-ve-turizm-bakanligi-mustesari-omer-arisoy,-patrik-genel-vekili-aram-atesyan,-ibb--baskani-kadir-topbas,4.jpg

Üsküdar Surp Haç Ermeni Mezarlığı’ndaki Balyan Aile Kabristanı’nda inşa edilen Anıt Mezar,  1 Ekim 2016 tarihinde düzenlenen törenle, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy, Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarafından açıldı. Anıt Mezar’a, geçtiğimiz yıl Kartal’da, belediyenin kullandığı şantiyelerden birinde bulunan ve Arkeoloji Müzesi’ne teslim edilen  Garabet Balyan’ın mezar taşı da nakledildi. Garabet Balyan’ın naaşı ise Beşiktaş Ermeni Mezarlığı’nın istimlaki sırasında yok olduğu için aile kabristanında yer almıyor.Hayırsever Hraç ve Hagop Kırmızıyan kardeşlerin sponsorluğunda yaptırılan Balyan Anıt Mezarı projesi, mimar Tavit Aynalı’nın imzasını taşıyor. Tavit Aynalı projeyi, yine bir Balyan eseri olan Beşiktaş Meryem Ana Kilisesesi’nin Horan (Sunak) bölümünden ilham alarak hayata geçirdi.

kultur-ve-turizm-bakanligi-mustesari-omer-arisoy,-patrik-genel-vekili-aram-atesyan,-ibb--baskani-kadir-topbas,3.jpg

Uygulamanın mühendislik işleri ise Nazar Binatlı tarafından gerçekleştirildi.
Balyanlar’a “yarattıkları görkemli eserlere yaraşır” bir Anıt Mezar fikri, yaşamını Fransa’da sürdüren Hraç Kırmızıyan tarafından ortaya atıldı. Projenin önderliğini ve tüm koordinasyonunu mimar Kevork Özkaragöz üstlendi. Anıt Mezar için Ermeni Mimar ve Mühendisler Derneği HAYCAR çatısı altında 6 ayrı proje sunumu değerlendirildi ve Tavit Aynalı’nın projesi üzerinde fikir birliğine varıldı.

kultur-ve-turizm-bakanligi-mustesari-omer-arisoy,-patrik-genel-vekili-aram-atesyan,-ibb--baskani-kadir-topbas,2.jpg

‘İstanbullular’ın Balyanlar’a şükran borcu var’
Proje sponsorlarından Hraç Kırmızıyan, kardeşiyle birlikte üstlendikleri, anne ve babaları Şınorik-Vahram Kırmızıyan’ın anısına ithaf ettikleri Anıt Mezar için “Balyan ailesine karşı gecikmiş bir vazife, bir borçtur” diyor. Kırmızıyan, İstanbul’u simgeleyen yapıların pekçoğunda Balyan Ailesi’nin imzası bulunduğunu hatırlatarak, tıpkı yarattıkları ölümsüz eserler gibi aile anılarını da kalıcı kılmak istediklerini belirtiyor:
“Bugün dünyanın değişik ülkelerine, farklı köşelerine saçılmış olsak da, ailemin tüm geçmişi tıpkı Balyan Ailesi gibi bu semtte… Üsküdar’a, Üsküdar Ermeni Mezarlığı’na sık sık yaptığım ziyaretlerde, Balyan Aile Kabristanı’nın hali hep yüreğimi sızlattı. Balyanlar’ın sonraki kuşakları diğer pekçok aile gibi yıllar içinde İstanbul’u terketmek durumunda kalmış. Geride kimse kalmadığı için aile mezarlığı hak ettiği görkeme sahip değildi. Ailenin belki de en önemli üyesi Garabet Balyan’ın naaşı da, mezar taşı da burada değildi. Bu bizi çok üzdü.

Esasen Ermeni toplumunun mecali uzunca zamandır ne ölülerine, ne dirilerine gerektiği gibi ihtimam göstermeye ne yazık ki yetmiyor, yetemiyor. Toprağın altındaki nüfusumuz, üzerindekinden çok çok fazla... Ancak bu ülkeye kattığımız değerler hâlâ canlı, hâlâ sapasağlam ayakta duruyor, durmaya da devam edecek. Balyanlar’ın eserleri ise bunların belki de en başında geliyor. Bugün hepsi çok değerli birer kültür varlığı. Dolayısıyla İstanbul şehrinin ve onun sakinlerinin Balyan Ailesi’ne şükran borçlu olduğunu düşünüyorum. Görkemli eserleriyle İstanbul’un silüetini taçlandıran bu aile için, o eserlere yaraşır bir Anıt mezar yapmakta ne yazık ki çok geç kaldık. Yine de bugün, bu güzel Anıt Mezar’ın varlığıyla, burada okuduğumuz dualarla, Balyanlar’ın ruhlarına dokunduğumuz, anılarını saygıyla, hayırla yadettiğimiz ve daha da kalıcı kılma yolunda bir adım attığımız için çok sevinçliyiz. Diasporada olmamıza rağmen bu toprakları terk etmeyerek, bu toprakların değerlerini korumaya ve desteklemeye devam ediyoruz. Ne mutlu bize.”

İnşa ettikleri kilise, projenin ilham kaynağı oldu
Balyanlar tarafından yapılan Beşiktaş’taki bir Ermeni kilisesinin sunak kısmından  yola çıkılarak hazırlanan Anıt Mezar projesi, üçer metrelik tek parça mermer sütunlar ve üzerlerine yerleşen kubbe ve kemerden meydana getirildi. Arka bölümde yer alan blok mermerlerde, Balyan Ailesi’nin bellibaşlı eserlerinin isimleri ve Osmanlı Tuğrası bulunuyor. Projede kullanılan mermerler Marmara Adası’ndan seçildi ve Afyon’da işlendi. Kemer ve kubbe Gebze’de yapıldı. Proje ve uygulaması 2 yılda tamamlanan Anıt Mezar’da, varolan tüm lahitler de temizlenerek onarıldı.Bu süreçte mezarlığın genel çevre düzenleme, aydınlatma ve sulama sistemlerinin yenilenme çalışmaları ise Başkan Kadir Topbaş’ın verdiği destekle İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütüldü.

İstanbul’a iz bırakan Balyanlar
Balyan Ailesi, 18. ve 19. yüzyıllarda beş kuşak boyunca saray mimarları sıfatıyla camilerden kışlalara, saraylardan fabrikalara, pek çok anıtsal esere imza attılar. Osmanlı Sarayı’nın, Avrupai yaşam tarzına ayak uydurma arzusunu yansıtan büyük ve gösterişli saraylar, yalılar, av köşkleri inşa ettiler.

Dolmabahçe, Çırağan, Beylerbeyi ve Adile Sultan Sarayı, Kalender Köşkü, Aynalıkavak Kasrı bu yapıların en iyi bilinenleri arasında yer alır.

Boğaziçi fotoğraflarının vazgeçilmez unsuru olan Ortaköy Camisi, incecik minareleri ile Nusretiye Camisi ve Teşvikiye Camisi, Balyanlar’ın hayata geçirdiği belli başlı camiler arasında bulunuyor.
III. Selim’in orduda başlattığı yenileme hareketine paralel, modern kışlaları onlar inşa ederler. Rami Kışlası, Davut Paşa Kışlası, Tophane Arabacılar Kışlası, Taksim Topçular Kışlası’nın yanı sıra, Boğaziçi silüetinin baştacı olan Selimiye Kışlası ve masal dünyasından fırlamış gibi görünen Kuleli Kışlası da

Balyan imzası taşır.
85 metre yüksekliğinde  bir yangın kulesi olarak yapılan, İstanbul’un her yerinden görünen, kentin simgelerinden  birine dönüşen Beyazıt Kulesi yine bir Balyan eseridir.Beykoz Deri Fabrikası, Bakırköy Bez Fabrikası, Hereke Fabrikası, Zeytinburnu Barut Fabrikası, Darphane-i Amire Binaları, Maçka Silahhanesi yine Balyanlar’ın elinden çıkan, Osmanlı Devleti’nin sanayi ve ekonomi kurumlarını temsil eden yapılardır. Ailenin ilk iki kuşağı, yapı tasarımını babadan oğula geleneksel yöntemlerle öğrense de varlıklarını ve işlevlerini yüzyıllarca kaybetmeyen usta işi eserler meydana getirdiler. Üçüncü kuşaktan itibaren ise Avrupa’da, mimarlık alanının en yetkin üniversitelerinde öğrenim gördüler ve İstanbul’a dönerek birbiri ardına ölümsüz eserler ortaya çıkarmaya devam ettiler. Balyan ailesi mimari birikimini ve sürekliliğini korudu, gelenekselle moderni sentezleyen, Osmanlı tarzıyla Avrupai akımları birbiriyle buluşturan eklektik bir tarz ortaya koyarak anıtsal yapılarla İstanbul’un görünümüne damgasını vurdu.
16. yüzyıldan bugüne, Üsküdar Ermeni Mezarlığı

Balyan Anıt Mezarı, 16. yüzyıl ortalarından itibaren varlığı bilinen Üsküdar Ermeni Mezarlığı bünyesinde yer alıyor. Üsküdar, Bağlarbaşı Meydanı’nda, 14 bin metrekarelik bir alanda bulunan mezarlık, Yenimahalle, Selamsız, İcadiye ve Kuzguncuk semti Ermenileri’nin ebedi istirahatgâhı... Mezarlık iki bölümden oluşuyor: Üsküdar Surp Garabed Kilisesi Vakfı’na bağlı Surp Garabed Mezarlığı ve Üsküdar Surp Haç Ermeni Kilisesi Mektebi ve Mezarlığı Vakfı’na bağlı Surp Haç Mezarlığı.

Bu iki mezarlığa bitişik bir Rum Mezarlığı ve bir Yahudi Maşatlığı yer alıyor. 1884 yılında Üsküdar Ermeni Mezarlığı’nın zamanla harap olan duvarları onarılmış, sınırları tespit edilmiş.

Bağlarbaşı Surp Haç Ermeni Mezarlığı’nda gerek cemaat içinde, gerek Osmanlı toplumunda bir döneme damgasını vurmuş Üsküdarlı Ermeniler’in veya yaşamını Üsküdar’da geçirmiş ve buraya defnedilmiş olan kişilerin, kimileri son derece görkemli anıtsal mimarileri ile dikkat çeken mezarları sıralanıyor.

Bu mezarlığa defnedilmiş olanlar arasında; Ermeni patrikleri, din adamları, eğitimciler, şair ve yazarlar, doktorlar, mimarlar, devlet görevi üstlenmiş kişiler bulunuyor.  Balyan Ailesi dışında, bu isimlerden bazıları şöyle; Patrik Vanlı Zakarya (?-1640), Patrik Hovhannes Çamaşırciyan (1757-1817), Patrik Asdzvadzadur (1768-1846), Patrik Balatlı Garabed (1783-1850), Patrik Sarkis Kuyumciyan (1804-1865), Patrik Yeğişe Turyan (1860-1930, 1909-1910 İstanbul Ermeni Patriği/ 1921-1929 Kudüs Ermeni Patriği), çok genç yaşta ölen, dünyaca ünlü kardeşi şair Bedros Turyan (1851-1872), şair Mateos Zarifyan (1894-1924), Dr. Vahan Paşa Manuelyan (1840-1902), okul kurucusu, eğitimci, pedagog, şair ve başyazar  Reteos Berberyan (1848-1907), eğitimci, öğretmen, pedagog ve yayıncı Hovhannes Hintliyan (1866-1950), Osmanlı Hariciye ikinci tercümanı ve saray basın danışmanı Nişan Seferyan (1848-1906), Osmanlı diplomatı Sarkis Efendi Hamamcıyan (?-1900)…

Hassa Mimarı Bali Kalfa (?-1803)
Ailenin bilinen en eski üyesidir. Kayseri’nin Derevank Köyü’nden İstanbul’a hangi tarihte geldiği bilinmemektedir. İnşaat kalfası olarak çalışmış; O’nun yanında yetişen oğullarından Krikor ve Senekerim daha sonra hassa mimarı olmuşlardır.   

Krikor Amira Balyan (1764-1831)
Bali Kalfa’nın oğludur. Babasına atfen Baliyan veya Balyan soyadını ilk kez kullandı. Sultan III. Selim’in müşaviri ve hassa mimari olan Krikor Kalfa’nın ustalığı, Sultan II. Mahmud döneminde kendini gösterdi. En önemli eserlerinden biri Üsküdar Selimiye Kışlası’dır. Üsküdar Surp Khaç Mezarlığı’ndaki lahtinin baş tarafına, Sultan II. Mahmud tarafından konulan Osmanlıca kitabede “Ebniye-i hassa-i şahane kalfası Krikor Kalfa” kayıtlıdır.

Senekerim Balyan (1768-1833)
Krikor Amira Balyan’ın biraderi olup, bilinen eserleri; Ortaköy Surp Asdvadzadzin Ermeni Kilisesi (1824) ile yanmış olan eski ahşap kulenin yerine 1828’de kagir olarak inşa ettiği Beyazıt Yangın Kulesi’dir. Mezarı Kudüs Ermeni Kabristanı’ndadır.

Garabet Amira Balyan (1800-1866)
Babası Krikor Amira Balyan’ın ölümünden sonra eniştesi Hovhannes Serveryan ile birlikte Saray Mimarlığı görevine getirildi. Garabed Amira, Sultan II. Mahmud, Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz’e hizmette bulundu. Yapıtlarını eniştesi Serveryan ve oğlu Nigoğos ile birlikte inşa etti. Garabed Balyan ortadan kalkmış olan Beşiktaş Ermeni Mezarlığı’a gömüldü. En ünlü eseri Dolmabahçe Sarayı’dır.

Nigoğos Bey Balyan (1826-1858)
Babası Garabed Balyan tarafından 1843’te kardeşi Sarkis’le birlikte mimarlık eğitimi içine Paris’e gönderildiyse de sağlık nedeniyle eğitimini yarım bıraktı. Sultan I. Abdülmecid döneminde hizmet veren ve mimari kariyerini babasının yanında geliştiren Nigoğos’un en önemli eseri babası Garabet ile birlikte inşa ettikleri Dolmabahçe Sarayı’dır. O da Beşiktaş Ermeni Mezarlığı’na gömüldü.

Sarkis Bey Balyan (1835-1899)
Garabet Amira Balyan’ın oğludur. 1843’te ağabeyi Nigoğos ile Paris’e gitti. Collège Sainte-Barbe de Paris ve ardından Ecole des Beaux Arts’dan mezun oldu. İstanbul’a döndükten sonra babası ve ağabeyi Nigoğos ile birlikte çalıştı. Sultan II. Abdülhamit döneminde (1875-1890) Avrupa’ya sürgün edildi. Sarkis Bey’in parlak mimari kariyerinin en ünlü eserleri arasında “sıra ev” tipinin anıtsal bir örneği olan Akaretler, diğeri ise Çırağan Sarayı’dır. Üsküdar Surp Haç Mezarlığı’na gömüldü.

Hagop Bey Balyan (1838-1875)
Garabet Amira Balyan’ın oğlu, Sarkis Bey Balyan’ın kardeşidir. Collège Sainte-Barbe de Paris’ten mezun oldu ve mesleki deneyimlerini babasının yanında geliştirdi. Babasının ölümünden sonra kardeşi Sarkis Bey ile birlikte saray mimarı olarak atandı. Sarkis Bey’in listesinde yer alan yapıların planlarının tasarımcısı olan Hagop Bey Paris’te öldü ve Pére Lachaise Mezarlığı’na defnedildi. Sarkis’le birlikte inşa ettiği yapılardan Beylerbeyi Sarayı’nın kendisine ait olduğu söylenir.

Simon Bey Balyan (1846-1894)
Garabed Amira’nın en küçük oğludur. Mimarlık eğitimini Avrupa’da aldığı söylenen Simon Bey, kardeşleri Sarkis ve Hagop Beyler ile çalıştı. Saray mimarlığının yanı sıra usta bir desinatör olan Simon Bey, Balyan Ailesi’nin mimari eserlerinden kimi görkemli yapıların renkli minyatür resimlerini hazırladı. Maçka Silahhanesi ve Maçka Karakolhanesi’nin tasarımlarına katıldı.

Levon Bey Balyan (1855-1925)
Nigoğos Balyan’ın oğludur. Collège Sainte-Barbe de Paris’de (1869) okuduğu, Ecole des Beaux Arts’dan mimarlık eğitimini aldığı bilinmektedir. Osmanlı Sarayına hizmet eden son Balyan mimarı oldu

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.