SARI NOKTA HASTALIĞINA DİKKAT
Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu özellikle retinanın merkezini etkileyerek ilerleyen yaşlarda körlüğe neden olabiliyor
05 Mart 2010 / 11:29
TURİZMİN SESİ
Avustralya'da yapılan son araştırmalar, Sarı Nokta hastalığı (Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu) olan kişilerde kalp krizi ve inmeden hayatını kaybetme riskinin, bu hastalığa sahip olmayanlara göre iki kat daha fazla olduğunu gösteriyor.
Hastalık 50 yaş üzerinde % 10 civarında görülürken bu oran 70 yaş üzerinde % 70'e kadar çıkabiliyor.
Sidney Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma Sarı Nokta ile kalp krizi ve inme arasında uzun dönemde bir ilişki bulunabileceğini gösterdi. 49 yaş ve üstünde 3.654 kişi üzerinde yapılan araştırmada hastalar önce 5 daha sonra da 10 yıl ara ile kontrol edildi. 10 yılın sonunda Sarı Nokta'ya sahip kişilerin kalp krizi ve inmeden hayatını kaybetme oranlarının iki kat daha fazla olduğu görüldü.
Sarı Nokta'dan korunmak için özellikle lutein yönünden zengin beslenmenin fayda sağlayabileceğini gösteren önemli kanıtlar bulunuyor. Lutein; en çok ıspanak, brokoli gibi yeşil sebzelerde ve sarı renkli meyvelerde bulunuyor. Ancak Sarı Nokta Hastalığını önlemek için yeterli miktarda luteini yiyeceklerle alabilmek oldukça zor. Çünkü yeterli miktarı tüketebilmek için belirtilen besinlerden günlük olarak çok fazla miktarlarda yemek gerekmektedir. (örn: Günlük 1,2 kg mısır veya 48 adet yumurta gibi) Bu öğeler, mikronutrisyon* ürünleri yani lutein ve antioksidan desteği olarak dışarıdan sağlanabilir ve Sarı Nokta hastalığı riski önemli oranda azalabilir.
*Mikronutrisyon, mikro beslenme ile eş anlamlı olup, özellikle vücut için gerekli besin desteklerinin istenen oranda alınması şeklinde tanımlanabilir. Mikro beslenmenin en net örneklerinden birinin vitaminler olduğu söylenebilir.
Avustralya'da yapılan son araştırmalar, Sarı Nokta hastalığı (Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu) olan kişilerde kalp krizi ve inmeden hayatını kaybetme riskinin, bu hastalığa sahip olmayanlara göre iki kat daha fazla olduğunu gösteriyor.
Hastalık 50 yaş üzerinde % 10 civarında görülürken bu oran 70 yaş üzerinde % 70'e kadar çıkabiliyor.
Sidney Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma Sarı Nokta ile kalp krizi ve inme arasında uzun dönemde bir ilişki bulunabileceğini gösterdi. 49 yaş ve üstünde 3.654 kişi üzerinde yapılan araştırmada hastalar önce 5 daha sonra da 10 yıl ara ile kontrol edildi. 10 yılın sonunda Sarı Nokta'ya sahip kişilerin kalp krizi ve inmeden hayatını kaybetme oranlarının iki kat daha fazla olduğu görüldü.
Sarı Nokta'dan korunmak için özellikle lutein yönünden zengin beslenmenin fayda sağlayabileceğini gösteren önemli kanıtlar bulunuyor. Lutein; en çok ıspanak, brokoli gibi yeşil sebzelerde ve sarı renkli meyvelerde bulunuyor. Ancak Sarı Nokta Hastalığını önlemek için yeterli miktarda luteini yiyeceklerle alabilmek oldukça zor. Çünkü yeterli miktarı tüketebilmek için belirtilen besinlerden günlük olarak çok fazla miktarlarda yemek gerekmektedir. (örn: Günlük 1,2 kg mısır veya 48 adet yumurta gibi) Bu öğeler, mikronutrisyon* ürünleri yani lutein ve antioksidan desteği olarak dışarıdan sağlanabilir ve Sarı Nokta hastalığı riski önemli oranda azalabilir.
*Mikronutrisyon, mikro beslenme ile eş anlamlı olup, özellikle vücut için gerekli besin desteklerinin istenen oranda alınması şeklinde tanımlanabilir. Mikro beslenmenin en net örneklerinden birinin vitaminler olduğu söylenebilir.
Etiketler: Sarı Nokta hastalığı
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.