22 Kasım 2024
  • İzmir21°C
  • İstanbul19°C
  • Antalya25°C
  • Ankara18°C

SEFERİ HİSAR “SAKİN ŞEHİR” OLDU

Cittaslow (Sakin Şehir) başvurusu kabul edilen ve Türkiye'nin ilk Cittaslow'u olan İzmir'in Seferihisar ilçesinde yaşayanlar, bu kararla hem ekonomik, hem de sosyo-kültürel umutlarını artırdı.

SEFERİ HİSAR “SAKİN ŞEHİR” OLDU

03 Aralık 2009 / 14:43

TURİZMİN SESİ


Vatandaşlar ilçenin kendine özgü tarihi kültürel yapısını koruyacak olmasından memnuniyet duyduklarını belirtirken, esnaf da ilçeye gelecek turist sayısının artacağına, işlerinin yoğunlaşacağına inanıyor.
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, ilçenin sakin şehir seçilmesinin gurur ve onur verici olduğunu belirterek, bu durumun Türkiye için de bir milat olduğunu kaydetti. Seferihisar'ın, Türkiye'deki diğer sakin şehirlerin de önünü açacağını dile getiren Soyer, şu görüşleri bildirdi: "Sakin şehir konsepti Türkiye için çok uygun. Türkiye'de bu konseptle buluşacak çok sayıda kent var ve ilçemiz bunların önünü açtı. Türkiye'de bu kapsamda olmak isteyen 60 kent bulunduğunu öğrendim.

Biz sadece 6 aylık çalışmayla bu unvanı aldık, ABD Kaliforniya'da bulunan Sonamo kenti bunun için 2 yıl uğraşmış. Bu da ayrı bir gurur kaynağı."
Seferihisar Belediye Meclisi Üyesi Özlem Ayten Ulus, Türkiye'nin ilk "sakin şehri" olmanın ilçeye büyü k bir tanıtım sağlayacağını belirtti. Şehrin içinde görsel değişiklikler olacağını, şehir merkezindeki tüm dış cephelerin boyanacağını, tabelaların küçültü leceğini, daha sakin bir trafik için düzenlemeler yapılacağını dile getiren Ulus, şöyle konuştu: "En büyük kazanımı, işsizliğin ortadan kaldırılmasında olacak. Bütün bu işlerin yapımı, yeni iş olanakları sağlayacak. Ayrıca yerli turistin dışında yabancı turistin de ilgisi ilçeye yönelecek ve daha önce hiç gelmediği kadar yabancı turist gelecek. Unutulmaya yüz tutmuş kalaycılık, sepet örme gibi zanaatler yeniden öne çıkacak."

Belediyenin, esnafı Cittaslow ile ilgili bilgilendirdiğini de kaydeden Ulus, "Büyüme, gelişme denince akla çirkin bir yapılaşma geliyor. Buna izin verilmeyecek. Bu gelişmeler insanların yaşamını rahatsız etmeyecek. Bu süreçte esnafa da neler yapması gerektiği konusunda bilgiler verildi" diye konuştu. İlçenin Cittaslow kapsamına alınması ve bunun tanıtım sağlaması ilçedeki esnafı da umutlandırdı. İlçede kafeterya işleten Nihat Apaydın, belediyenin sağlıklı beslenme konusunda organize ettiği eğitim programına katılarak "Slowfood" sertifikası aldığını belirterek, "Esnaf olarak işlerimizin artacağını düşünüyoruz. Yabancı turistler geldiğinde bu sertifika olan yerleri tercih ediyor öncelikle. İyi bir tanıtım oldu bence. İlçemizin ismi bugüne kadar duyulmadığı kadar duyuluyor" diye konuştu. Apaydın, ilçede yaşayan biri olarak ilçenin daha huzurlu, dengeli, üretken olacağını sözlerine ekledi.

İlçe esnafından Fahri Eşin de "süper tanıtım" olduğunu ifade ederek, iş beklentilerinin yükseldiğini söyledi. "Seferihisarlı olarak ilçenin kendi özelliğini koruyacak olmasından memnun olduk" diyen Eşin, Seferihisar'ın sıradan görünüme sahip bir ilçe olmaktan kurtulacağını, İzmir'den Çeşme'ye, Kuşadası'na gidenlerin merak edip mutlaka ilçeye geleceklerine inandıklarını kaydetti. İtalyanca Citta (şehir) ve İngilizce slow (yavaş) kelimelerinden oluşan Cittaslow, "yavaş, sakin şehir" anlamına geliyor.

1986 yılında Amerikan tarzı hızlı yiyecek (fast food) zincirine karşı çıkılarak, İtalya'nın Barolo kentinde "Yavaş Yiyecek Birliği" oluşturuldu. 1989'da Paris'te uluslararası boyut alan birliğin, bugün 100'den fazla ülke temsilcisinden oluşan 80 bin üyesi bulunuyor. Yavaş yiyecek kavramından esinlenen "Yavaş Şehir Hareketi"nin temeliyse 1999 yılında İtalya'nın Chianti bölgesindeki Greve kentinde, 30 kadar yavaş yiyecek kentinin katılımıyla atıldı. İlk bildirgede, küreselleşmenin insanlar arasındaki iletişimi, kaynaşmay ı ve değişimi kolaylaştırmasına karşılık farklılıkların törpülenerek, tek bir model insan oluşturmaya doğru gittiği ve sonunda sıradanlığın hakim olacağı bir dü zenin yaratılacağı konusunda endişeler bulunduğu dile getirildi.

Bu muhtemel sonuçların engellenmesi, yerel değerlere sahip çıkılması, bu değerlerin korunması ve geliştirilmesi amacıyla yavaş şehirler kavramı çerçevesinde bir ağ oluşturuldu. Yavaş şehir olabilmek için çevre politikaları, altyapı, kentin dokusunun kalitesi, yerel üretim ve ürünlerin desteklenmesi, konukseverlik gibi kriterler gerekiyor. Bu şehirlerin logosu olan salyangozu kullanabilmeye hak kazanan merkezler, düzenli olarak denetimden geçiriliyor.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.