23 Kasım 2024
  • İzmir21°C
  • İstanbul19°C
  • Antalya25°C
  • Ankara18°C

TİYATRO KADINLARA YENİ UMUT AÇTI

Mersin merkeze bağlı Arslanköy beldesinde 2001 yılında kurulan "Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu" köylü kadınlara yeni ufuklar açtı

TİYATRO KADINLARA YENİ UMUT AÇTI

27 Ocak 2010 / 10:44

TURİZMİN SESİ


Kent merkezine 60 kilometre uzaklıkta bulunan Toros Dağları'nın yamacındaki 1453 rakımlı beldede yaşayan Ümmiye Koçak'ın (52) girişimiyle kurulan topluluk, bugüne kadar sahnelediği oyunlarla yurt içinin yanı sıra yurt dışından da ilgi gördü. Bugüne kadar "Taş Bademler" ve "Kadının Feryadı" ile topluluğun kurucusu Koçak'ın yazdığı "Hasret Çiçekleri", "Çiçekler Solmasın", "Ozon Tabakası", "Nefesi Keskin Hoca", "Doktor Beleş", "Erik Eşkisi" adlı oyunları çeşitli platformlarda sahneleyen grup, bugünlerde William Shakespeare'in "Hamlet" adlı eserinden uyarlanan "Hamit" adlı oyunu sahnelemenin heyecanını yaşıyor.
Yaşları 18 ile 63 arasında değişen 7 kadının rol ald ığı 3 bölümden oluşan eser, ayaklarında naylon yemeni ve imece usulüyle topladıkları kostümlerle sahneleniyor.

Topluluğun kurucusu Ümmiye Koçak, 9 yıl önce "kadınların sesini duyurmak için" başladıkları tiyatro yolculuğunda, bugüne kadar değişik oyunları başarıyla sahneye taşıdıklarını söyledi. Tiyatroyu kurma aşamasında ön yargı ve köylünün tiyatroya bakış açısından dolayı sıkıntı yaşadığını anlatan Koçak, "Oyuncuları bulabilmek için neredeyse 40 kapı dolaştım. Oyuncuları güçlükle toparlayabildim. İlk başlarda oyunlara hazırlanırken ve sahnelerken sıkıntı çekiyorduk. Çünkü, özellikle tiyatroda yer alan kadınların aileleri ve eşleri bu işe pek sıcak bakmıyordu" dedi.
Yönetmen Pelin Esmer'in, tiyatroya hazırlanış aşamalarını çektiği "oyun" adlı belgeselin ödül almasının ardından köylülerin tiyatroya bakışının değ işmeye başladığını ifade eden Koçak, her yeni oyundan sonra hem kendilerine olan güvenlerinin arttığını hem "köylü kadınların da" bir şeyler yapabildiğini göstererek toplum tarafından daha fazla kabullenilmeye başladıklarını anlattı.

Tiyatrodaki kadınların eş ve ailelerinin, medyada yer almaya başladıktan sonra desteklerinin arttığını dile getiren Koçak, "Bu da işe dört elle sarılmamıza neden oldu. Böylelikle eşlerimizin ve çocuklarımızın da desteğiyle daha iyi işler yapmaya başladık" diye konuştu. Tiyatroyu kurarken "başta kadınlar olmak üzere her kesimden insanın sanatla eğitilebileceğini, istediklerinde bir şeyleri yapabileceklerini" anlatmayı amaçladığına işaret eden Koçak, kadınların böylelikle kö yde ev ile bahçe arasında sıkışan hayatlarına renk katarken, özgüvenlerini kazanmaların ı sağladıklarını kaydetti.

Ümmiye Koçak, her geçen gün gelişimlerini sürdürdüklerini belirterek, bu kapsamda geçen yıl farklı bir oyun sahnelemeye karar verdiklerini veShakespeare'in ünlü eseri Hamlet'ten esinlenerek "Hamit" adlı oyunu hazırladıklarını söyledi. Oyunda, kadınların, eserde rol alan karakterlerin yabancı olan adlarını söylemekte zorlanması üzerine Prens Hamlet'in adını Hamit, Horatio'ya Hurşit, Ophelia'ya Feraye, Polonius'a Şahin adlarını verdiğini anlatan Koçak, "Arkadaşlarım böylelikle oyunu daha kolay ezberledi. Ayrıca, oyunda Hamit ile kraliçe arasında geçen kısa bir konuşmayı da İngilizce olarak seslendiriyoruz" dedi.

İlk olarak köyde sahneledikleri oyuna İngiliz ve Alman medyasının da ilgi gösterdiğini vurgulayan Koçak, gerek bahçede çalışırken gerekse ev toplantılarında güç şartlarda hazırlandıkları oyunu başarıyla sahnelediklerini ve gelen talepleri değerlendirdiklerini kaydetti. Üç çocuk annesi Ümmiye Koçak, geride kalan 9 yılda önemli mesafeler kat ettiklerini vurguladı. İlk önceleri başlarında erkek olmadan böyle bir şey yapamayacağını düşündüğünü, ancak zaman içerisinde kendine olan güveninin arttığını anlatan Koçak, "Her şeyden önemlisi tek başıma ayakta durmayı öğrendim. Her şeye evet dememeyi, koyun gibi güdülmemeyi öğrendim" diye konuştu. Tiyatroyla birlikte teknolojiyle de tanışan Koçak'ın " www.ummiyekocak.com " adıyla web sayfası da bulunuyor.

Tiyatronun en yaşlısı olan 63 yaşındaki 3 çocuk, 5 torun sahibi G ülseren Dönertaş Şahin ise 1997'de 28 yaşındaki oğlunu kan kanserinden kaybettikten sonra sıkıntılı bir döneme girdiğini söyledi. Daha sonra tiyatroya başlayarak bu sıkıntılı dönemi atlattığını belirten Şahin, "İlk başlarda eşim müsaade etmemişti. Ancak sonraları bu işi sevdim. Böylelikle ben de üzüntümü biraz olsun unuttum. Gazete ve televizyonlarda yer almak, bize verilen değerin artması bizleri mutlu ediyor" dedi.

Dört çocuk 8 torun sahibi Seher Dağdur da (60), tiyatroya gelini ile beraber girdiğini söyledi. Böyle olunca köylülerin oğluna ve damadına "Annen ve hanımın bu yaşta tiyatroya girdi, ayıp değil mi?" diye söylediklerini duyduğunu anlatan Dağdur, "Tiyatro hayatımda çok şeyi değiştirdi. Şimdi bizi gazete ve televizyonlarda görünce iyi bir şey yaptığımızı anladılar ve teşekkür ediyorlar. Artık sözümüz dinlenir oldu, bir yerlere kendi başımıza gidebiliyoruz. Kısaca insan olduğumuzu anladık. Bu da bizlerdi mutlu ediyor" diye konuştu. Sosyal paylaşım sitesi "facebook"ta açtıkları "Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu" grubu ile etkinliklerini duyuran topluluk, Mersin Sinema Derneği'nin girişimiyle Akdeniz Belediyesi Tiyatro Salonu'nda "Hamit' adlı oyunu önümüzdeki günlerde sahnelemeye hazırlanıyor.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.