TOHUM OTİZM VAKFI’NA DESTEK
Martı Istanbul Hotel’de, 19 Şubat 2015 tarihinde 17.00-19.00 saatleri arasında Prof. Dr. Gül İrepoğlu’nun “Osmanlıyı Mücevherle Okumak” başlığında gerçekleştireceği söyleşinin tüm geliri Tohum Otizm Vakfı’na bağışlanacak
18 Şubat 2015 / 19:20
TURİZMİN SESİ
Sanata ve sanatçıya her daim destek veren ve sosyal sorumluluk projeleriyle dikkat çeken Martı Istanbul Hotel’in Tohum Otizm Vakfı’na destekleri devam ediyor. Atölye Maçka ve Martı Istanbul Hotel işbirliğinde, Prof. Dr. Gül İrepoğlu’nun “Osmanlıyı Mücevherle Okumak” başlığında gerçekleştireceği sohbetin geliri Martı GYO Yönetim Kurulu Başkanı Mine Narin’in kurucu başkanlığını sürdürdüğü Tohum Otizm Vakfı’na bağışlanacak. Bu özel söyleşiye katılmak isteyen konuklar katılım ücreti olan 50 TL’yi otel girişinde ödeyebilecekler.
Mimar, sanat tarihçisi, romancı ve TV yorumcusu Gül İrepoğlu’nun “Osmanlıyı Mücevherle Okumak” başlığı altında gerçekleştireceği söyleşi; kültüre sanatın tarihinden bakmayı, Kanuni Sultan Süleyman’ın tahtından kaşıkçı elmasına yüzyıllar boyunca Osmanlı Sarayında kullanılan mücevher eşyaları ve takıları kapsıyor.
Prof. Dr. Gül İrepoğlu
Prof. Dr. Gül İrepoğlu, mimarlık eğitimini İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Kürsüsü'nde başladığı akademik kariyerinde 1997’de sanat tarihi profesörü unvanını almıştır. Lisans, yüksek lisans ve doktora derslerini Avrupa Sanatı ve Osmanlı Sanatı’nın çeşitli konularında veren, 26 yıl hizmetten sonra 2005’te çalışma alanlarını çeşitlendirmek üzere üniversiteden erken emekli olan İrepoğlu, TRT 2’de “Şehir-Mekân” ve “Sanat-Mekân”; TRT Okul’da “Zamanda Yolculuk” TV programlarını hazırlayıp sunmuş, TAÇ (Türkiye Anıt Çevre Turizm Değerlerini Koruma Vakfı) başkanlığını üstlenmiş, 2006-2012 yıllarında UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Somut Kültürel Miras Komitesi Başkanı olarak görev yapmıştır. Son olarak NTV’de yayınlanan “Acaba” isimli kültür ve tarih programını sunan İrepoğlu’nun son romanı ise dünyanın en bilinen çiçeği" diyebileceğimiz gülü, her yönüyle bir kitaba sığdırmaya çalıştığı “Gül”dür.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.