TOPKAPI SARAYI AVLUSUNDA DURAN SESSİZ ANIT

---

“Topkapı Sarayı avlusunda bulunan Özi Kalesi kitabesi ile ilgili bilgi veren İstanbul araştırmacısı Fahri Sarrafoğlu, Ruslar 1792’de Kafkaslarda bulunan Ozi kalesinde teslim olan Türk askerlerini ve hatta kalenin içinde bulunan kadın-çocuk sivil demeden 25 bin kişiyi katlettiklerini unutup bugün koşa koşa Ermenistan’a gitmesi iki yüzlülüktür,”dedi. 

 

 

Gazanfer Ağa Medresesi Eğitim ve Kültür Merkezi’nde İstanbul ve Topkapı sarayı ile ilgili bir sunum yapan Kişisel Gelişim ve İletişim Uzmanı Fahri Sarrafoğlu, Topkapı Sarayı’nda bulunan Ozi Kalesi kitabesi hakkında bilgi verirken Rusların tarihte yaptığı zulümlerden bahsetti.  20 yıldır İstanbul’la ilgili araştırma ve gezilerini sürdüren Sarrafoğlu,  bugün bazı ülkelerin geçmişte kendi yaptıkları hataları unutup, sütten çıkmış ak kaşık misali öne atılmalarının bir sebebinin de aslında kendi tarihimizi iyi bilmemizden, tarihimize sahip çıkmamamızdan kaynaklanmaktadır, dedi.

 

İstanbul araştırmacısı ve aynı zamanda Kişisel Gelişim Uzmanı Fahri  Sarrafoğlu, yaptığı sunumda şunları söyledi: “Ruslar 1792’de Kafkaslarda bulunan Sohum yani Ozi Kalesi’ni kuşatarak 25 bin kişiyi alçakça katlettiler. Üstelik bu kale içinde bulunan Osmanlı Askerleri beyaz bayrak sallamış ve silahsız bir şekilde teslim olmuşlardı. Teslim şartlarına uymayan Ruslar, kale içinde bulunan binlerce kişiyi acımazsıca katlettiler. Bu da bir soykırımdır. Savaş kurallarına uymamak, haince saldırı yüzünden binlerce masum insanın öldürmenin hangi haklı sebebi olabilir.  Bu katliam haberinin İstanbul’a ulaşması üzerine Sultan 1. Abdülhamid kederinden hastalandı ve felç geçirdi 1789’da vefat etti.  İşte şu an Topkapı Sarayı girişinde bulunan Ozi Kalesi taşı, Sultan 2. Abdülhamid zamanında geri alınan kalenin, 3. Ahmet zamanındaki yapım kitabesidir. Kafkas savaşlarından sonra buraya nakledilmiştir. Binlerce masum insanımızın nasıl öldürüldüğünün bir belgesi olarak durmaktadır. Ama bugün belki İstanbul’da yaşayan çok az İstanbullu bu taşın hikâyesini bilmektedir. Tarihimize sahip çıkalım, hele hele İstanbul’da bulunan tarihi eserlerimizin geçmişini iyi bilelim. Yoksa başkalarının yazdığı uydurma tarihe inanmak zorunda kalırız.”

 

Osmanlı Rus savaşı hakkında da kısa bilgi veren Sarrafoğlu, ilk Rus saldırısı, Osmanlı askerleri tarafından ağır kayıplara karşın geri püskürtülebildiğini ancak Rus havan topu saldırıları kale içindeki evlerde yangına neden olduğunu belirtti. Kuşatmanın ikinci günü kale içindeki cephaneliğin havaya uçması yaklaşık 6.000 Osmanlı askerinin yaşamına mal oldu, diyen Sarrafoğlu, Rus savaşı ile ilgili şu detayları verdi: “Kuşatmanın sürmesi ve yaşanan bu olaylar karşısında garnizon kuşatma sonunda beyaz bayrak çekip teslim oldu. Buna rağmen Ruslar, teslim şartlarına uymayarak, şehirdeki halk ve Osmanlı askerleri üzerinde katliama giriştiler; öyle ki katledilen insanların çürümüş cesetlerinin kokusu Rus Ordusu'nu kaleden yaklaşık 25 km (15 mil) geriye çekilmeye zorladı.”