TÜM DÜNYANIN AYAKTA ALKIŞLADIĞI DANS TOPLULUĞU
Anadolunun dans diliyle TROYA ve efsanelerin dansi Anadolu Atesi, Antalya Aspendos Arena da sahne alacak.
15 Temmuz 2008 / 01:12
Anadolu Ateşi Dans Topluluğu TROYA efsanesi'ne hayat veriyor.
Aspendos Arena kapilarinı Troya gosterisi ile aciyor. Sahnelendigi gunden ítibaren kapali gise oynayan Troya, antalyali sanatseverlerle ve ulkemize gelen yabanci turistlerle bulusmaya hazirlaniyor.
Sibirya'dan Katar'a Japonya'dan Amerika'ya 60 ülkede gerçekleştirdiği 1500 temsille tüm dünyanın ayakta alkışladığı Anadolu Ateşi, Antalya'ya ve ulkemize kazandiracagi aspendos Arena da Troya ve Anadolu Atesi gosterileriyle sahne alacak.
Türkiye'nin sanatsal başarısının simgesi, ülkemizin kültürel zenginliğinin bir yansıması olan Anadolu Ateşi, yurtiçinde ve yurtdışında edindiği başarıyı, Aspendos Arena da gercekleştirecegi gösterileriyle yabancı turistlere taşımaya hazırlanıyor.
Anadolu Ateşi Dans Topluluğu TROYA efsanesine hayat veriyor. Hazırlıkları 4 yıl süren TROYA ile sanat tarihinin bu ölümsüz eserine anayurdundan 3000 yıl sonra merhaba diyoruz. TROYA, tüm sanatseverleri düş ile gerçeğin, bilim ile ütopyanın iç içe geçtiği insanlık tarihinin en eski ve en bilindik öykülerinden biriyle buluşturuyor.
Anadolu Ateşi Dans Topluluğunun Aspendos Arena gosterileri Kasım dönemine kadar devam edecektir. Masal tarihten öncedir
İzmirli kör bir ozan anlatmıştı hikayeyi. Büyük ozan Homeros bundan tam 2500 yıl önce; görkemli Anadolu kenti Troyayı, ölümsüz aşklarını, sonsuz savaşlarını ve dağınık saçlı ordularını . Barışın en kutsal değer olduğu kente uğursuzluk getiren tanrıların insanların yazgıları ile nasıl oynadıklarını anlatmıştı. Üç bin yıl önce de yazgı aynıydı, bugün de aynı..
I. PERDE
SAHNE I
Troya'da üç hayat Pazar yeri
Altın renkli kentimizde huzur ve barış vardır. Dünyanın tüm halklarını konuk eden misafirperver Troyalılar, çok uzak ülkelerin halklarının kaynaştığı dünyanın o dönemdeki en önemli ticaret merkezini kurmuşlardı.
Troya'nın en sağlam birliği saray muhafızları kent halkına tören öncesi gösteriler yapar. Az sonra yapılacak görkemli buluşmanın habercisi olur.
Paris yıllar sonra doğduğu sarayda
İda dağlarında çobanlar tarafından büyütülen Paris doğduğu sarayda ağabeyi Hektorla tanışır.İki kardeşin kavga kıvamındaki buluşması ölümsüz bir dostluğa dönüşecektir.Ancak kardeşleri Kasandra Paris'in kente uğursuzluk getireceğini bilmektedir ve bu buluşmaya engel olmak ister.
Troyalılar bu buluşmayı olacaklardan habersiz coşkulu törenlerle kutlarlar.
SAHNE II
TANRILAR, Kasandra ve Troyalı kadınlar
Savaş, hiçbir zaman askerlerin değildir. Savaşı askerler çıkarmaz. Onlar sebep olmadıkları, tarafı olmadıkların ihtilafların yalnızca kurbanlarıdırlar. Troya savaşını da tanrılar istemişti. Sonucu da tanrılar belirlemişti. Kahraman Troyalılara gelecek kötülüklerin ilk belirtileri görülmektedir.Tanrıların bir bölümü Troyalıların, bir bölümü de Akhalıların tarafını tutarak savaşı kızıştırmaktadırlar. İda dağından savaşı izleyip kavganın kaderi ile oynamaktadırlar.
Kasandra tüm olanları ve olacakları bilmektedir. Kahin Kasandra, bilici Kasandra.Belki de Anadolu'nun ilk bilge kadını. Ama bilmek neye yarayacaktırki. Erkeklerin köşeli dünyasında..
Tüm gücüyle, delirircesine uyarır Kasandra, Troya'nın yıkılacağını, yakılacağını söyler. Kimse sözüne kulak asmaz. Aynı yazgıyı paylaşacağı Troyalı Kadınlar ise hep yanındadır.
Kardeşlerimin kanını içecek bu toprak, yiğitler bir bir düşecek üzerine tohum gibi, Gözyaşları büyütecek açan gelincikleri, Ağıtlar yakılacak her yeni doğan bebeğe,Yalan değil anneciğim yalan değil sen söyle, Yıkanmıyor işte rüyalar suda, Gün geldi artık, Koynunda büyüttüğün ateş Troyayı saracak sonunda
Kasandra babasının buyruğu ile saray muhafızları tarafından alıkonulur. Kehanetleri dinlenmez.
SAHNE III
Troya da Aşk
Dünyanın en yakışıklı genci, İda dağının sürüler çobanı, haşmetli kral Priamos'un oğlu Paris, karşı kıyının en güzel kadınına vurulur. Sarı saçlı Helen tanrıların buyruğu ile Paris'in olacaktır ve beraberinde Troya'yı felakete götürecektir.
Doğunun en güzel sarayına gelin gelir Helen. Kasandra'ya rağmen.
SAHNE IV
Akhalılar Anadolu kıyılarında
Binlerce kara gemi ve kara öfkeleri ile gelir karşı yakanın eski dostları. Oysa alışveriş yapmaya gelirlerdi eskiden. İştahlarını kabartan şey de buydu ya zaten. Helen sadece bir savaş bahanesi olarak kalacaktı Troya sarayında. Aralarında her zaman tanrılar tarafından kayırılan zorlu Aşil de vardı. Kendine ait olmayan bir savaşta şan için, ün için ve kan için gelmişti Troya'ya. Gelir gelmez tapınağa saldırmaları ve rahibeleri köle yapmalarından belliydi, daha sonra neler yapacakları. Aşil, Apollon rahibesi Briseis'i köle olarak alır, Agamemnon Briseis'i Aşil'den alınca öfkelenen Aşil, Akhalıların safında savaşmamaya karar verir.
SAHNE V
OMUZ OMUZA BİR ANADOLU
Kendilerinden kat be kat üstün bir orduya karşı Anadolu'nun tüm halkları bir araya geldiler, yıllar sonra yine aynı yerde, yine aynı savaşta Gelibolu'da yaptıkları gibi.
Geldiler karlı dağlarını başak dolu tarlalarını bırakıp, geldiler, ant içip bir ömür boyu beklemeye, tek damla gözyaşı dökmeyen anaları bırakıp, geldiler el değmemiş gelinleri ve bereketli göğüslerinde kadınlarının yeni doğmuş bebekleri bırakıp, geldiler vatan için dediler yola çıktık Altın renkli Troya'ya, vatan için ölmeye değer.
II PERDE
SAHNE I
YAKAMOZ
Mistik bir denizde uçuşan tanrısal varlıklar, bir baba, oğul ve anne üçlemesi
Hektor'un son gecesidir bu. Kundaktaki çocuğu ve karısı Andromahe ile vedalaşmaktadır. Kasandra nın dostu Andromahe bütün olanları bilir. Kahraman kocasını Aşil ile savaşmaktan alıkoymaya çalışır, ama nafile Hektor, Troya prensidir. O, bizim ilk kahramanımızdır. Korkusuz Hektor Tanrıların desteklediği ölümsüz Aşil ile teke tek karşılaşmaya ve ölmeye hazırdır.
SAHNE II
Savaş I
Anadolu'nun kahraman birlikleri, birleşik Anadolu ordusu kendilerinden kat kat güçlü Akha ordusunu defalarca kale burçlarının önünden püskürtürler. Bu çatışmalar sırasında Aşil'in silahlarını kuşanan kuzeni Patroklus Hektor'a meydan okur. Aşil'le savaştığını sanan Hektor Patroklus'u öldürür. Genç bir çocuğu öldürdüğü için kahrolan Hektor o gün savaşa ara verir. Akhalılar Patroklus'un yasını tutar.
SAHNE III
Kasandra- İskeletleri dansı
Zafere inanan Troyalıları Kasandra birkez daha uyarır. Tanrılar, Akhaların yanındadır ve bu nedenle herkes ölecektir. Ölülerin bile savaştığı bir sonsuz savaşın çığlıkları ile iskeletler savaşır. Troya yanacak, herkes ölecek der Kasandra. Yine kimse inanmaz.
SAHNE IV
Gözcüler Savaş II
Aşil, Patroklus'un öcünü almak için tüm acımazsızlığı ve tanrılar tarafından kayrılmışlığı ile yeniden savaşa katılır.Önden gözcü birlikleri girer, sonra acımasız Aşil. Onlarca Troyalıyı öldürdükten sonra kaleden içeri giren birliklerin ardında Hektor'la teke tek kalır. Kale burclarında O'nu içeri girmeye çağıran Annesi, babası ve karısının yalvarmalarına rağmen Hektor kahramanca savaşır. Bedenine silah işlemeyen Aşil'e darbe üstüne darbe indirmesine rağmen tanrısal Aşil adil olmayan bu kapışmada öldürür Hektor'u.
SAHNE V
Akhalılar'ın kampında
Hektor'un bedenini Troya önlerinde sürükleyen Aşil, kampa getirir Hektor'un ölüsünü ve cenazeye saygısızlık eder. Akhalılar zafer sarhoşudur, eğlenceler düzenlerler.Hektor'un babası Troya kralı Priamos, gizlice kampa gelir ve oğlunun cenazesini ister. Priamos'un bu cesareti karşısında duygulanan Aşil, verir cenazeyi ve o anda O' da ölüme yazgılı olduğunu hisseder. Troyalı tanrılar da O'nun için bir ölüm tasarlamışlardır.
SAHNE VI
Hektor'un cenazesi
Anadolu'nun ilk kahramanı Hektor ağıtlar ve zılgıtlarla uğurlanmaktadır. Karısı Andromahe, Annesi Hekabe, kardeşi Kasandra, Paris, Anadolulu kadınlar ve ağlayıcılar..Tüm Troya yas içindedir.
SAHNE VII
Troyalı komutanlar
Hektor'un silah arkadaşları, kavgadaki yoldaşları, müttefikler. Yeniden silah kuşanırlar, kral Priamos ordunun başına geçer ve Akhalılara son darbeyi vurup, oğlunun öcünü almak ister. Akhalılar çekilmiştir. Geride uğursuz bir at bırakarak. Akhalılar gemi parçalarından birleştirerek yaptıkları bir atın içine saklanmış Troyalılar'ın onları kente almasını beklemektedirler.Böyle bir hile olmadan Troya surlarını ve birleşik ordularını aşamayacaklarını anlamışlardır.
SAHNE VIII
Troya Atı
Troyalılar, iyi kısrak yetiştiricileri, usta biniciler, soylu tayların ve kanatlı atların sahipleri. Kentlerinin sembolü, kutsal saydıkları tahta atı görünce bunu tanrıların bir armağanı sayarak kente getirirler. İçindeki uğursuzlukla birlikte. Kasandra'nın uyarıları yine boşunadır.
Her şeyden habersiz Troyalılar atın etrafında eğlenceler düzenlerler, hem savaşın sonunu, hem de zaferlerini kutlarlar.
Gece olunca atın içindeki uğursuzluk dışarı çıkar. Aşil, Odiseus ve diğerleri kentin kapılarını açıp Akhalıları içeri alırlar. Katliam başlamışken Hektor'un kardeşi Paris, elinde oku ile Aşil'i beklemektedir.
ANADOLU ATEŞİ THE FIRE OF ANATOLIA
ANADOLU ATEŞİ ve TROYA
MEKAN : ASPENDOS ARENA / 21.15
18 Temmuz 2008 Cuma TROYA
22 Temmuz 2008 Salı TROYA
24 Temmuz 2008 Perşembe ANADOLU ATEŞİ
26 Temmuz 2008 Cumartesi TROYA
29 Temmuz 2008 Salı TROYA
31 Temmuz 2008 Perşembe ANADOLU ATEŞİ
2 Ağustos 2008 Cumartesi TROYA
5 Ağustos 2008 Salı ANADOLU ATEŞİ
9 Ağustos 2008 Cumartesi TROYA
12 Ağustos 2008 Salı ANADOLU ATEŞİ
16 Ağustos 2008 Cumartesi TROYA
19 Ağustos 2008 Salı ANADOLU ATEŞİ,
23 Ağustos 2008 Cumartesi TROYA
26 Ağustos 2008 Salı ANADOLU ATEŞİ,
30 Ağustos 2008 Cumartesi TROYA
TROYA
Biletix Satış Fiyatı : 70 ytl / kapıda 75 ytl
Grup İndirimleri :
20 50 kişi arası tek bilet fiyatı 65 ytl
50-100 kişi arası tek bilet fiyatı 60 ytl
100 kişi ve üzeri tek bilet fiyatı 55 ytl
ANADOLU ATEŞİ
Biletix Satış Fiyatı : 55 ytl / kapıda 65 ytl
Grup İndirimi :
20 kişi ve üzeri gruplarda tek bilet fiyatı : 45 ytl
Grup Satış kontakt : Anadolu Ateşi / Nurşen YAMAN
0533 815 48 92 / 0541 815 48 92 / 0242 247 83 32
nursenyaman@anadoluatesi.com
Nurşen YAMAN Özlem ÖZEN
Anadolu Ateşi Anadolu Ateşi
Antalya Bölge Müd. Yurtiçi Organizasyon Müd
ANADOLU ATEŞİ THE FIRE OF ANATOLIA
SERVİSLER
Aspendos Arena'da tüm Sezon boyunca gösterimi devam edecek olan Anadolu Ateşi ve Troya gösterilerine, Antalya'nın belli noktalarından ücretsiz Servislerimiz hizmet verecektir.
Servis hareket yerleri ve kalkış saatleri ;
Konyaaltı Müze Önü : 18.30
Muratpaşa Camii Önü : 18.30
Hasan Subaşı Cad girişi
Laura Alışveriş Merkezi Önü :18.30
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.