TÜRK SİNEMASI GELECEKTEN UMUTLU
Film yapımcısı ve yönetmen Ezel Akay, Küçükçekmeceli öğrencilerle bir araya geldi
14 Mayıs 2010 / 10:44
TURİZMİN SESİ
Akay, 13 Mayıs Perşembe günü, Atıf Yılmaz Stüdyosu'nda gerçekleşen söyleşide, yapımcılık ve yönetmenlik deneyimlerini salondaki kalabalık dinleyici kitlesiyle paylaştı. Söyleşiye, yaşadığı tiyatro ve sinema serüvenini anlatarak başlayan Ezel Akay, ilkokul yıllarında çocuk oyunları ve kukla gösterileri yönettiğini belirtti. Üniversite yıllarında ise ciddi anlamda tiyatroya ilgi duyduğunu ifade eden Ezel Akay, o dönem tiyatro eğitimi için gittiği Amerika'dan, klişelere ve standartlara bağlı sistemi doğru bulmadığı için döndüğünü vurguladı. Daha sonra sinemaya ilgi duyduğunu belirten Akay, sektöre reklam filmleri çekerek adım attığını söyledi.
1996 yılında gösterime giren Tabutta Rövaşata filmiyle ilk yapımcılık deneyimini yaşadığını vurgulayan Ezel Akay, Sonrasında Güneşe Yolculuk filmini Yeşim Ustaoğlu ile birlikte yaptık. Film çok az gişe yapmasına rağmen, Berlin Film Festivali dahil pek çok ulusal ve uluslar arası ödül kazandı. O filmden sonra sinemacı oldum diyebilirim. dedi.
Sinema oyuncuları da tiyatroyu denemeli
Söyleşide öğrencilerin sorularını da cevaplandıran Ezel Akay, sinema ve tiyatro arasında bir seçim yapmadığını belirtti ve sözlerine şunları ekledi: Bence tiyatro ve sinemanın kesiştiği noktalar var. Bunların üzerinde durmalıyız. Örneğin bir sinema yönetmeni oyun yönetmeli, sinema oyuncuları da tiyatroyu denemeli diye düşünüyorum. Çünkü iyi bir anlatıcı dinleyenlere, her koşulda aynı zevki yaşatabilir.
Son olarak Türk sinemasıyla ilgili düşüncelerini dile getiren Akay, Bana her gün 34 adet senaryo gönderiliyor. Bana ulaşan bütün senaryoları inceliyorum. Konularda muazzam bir çeşitlilik var ve hepsi çok güzeller. Umuyorum ki Türk sineması, önümüzdeki 5 senede büyük bir patlama yaşayacak. şeklinde konuştu. Söyleşi, Ezel Akay'ın öğrencilere imza dağıtmasıyla son buldu.
Akay, 13 Mayıs Perşembe günü, Atıf Yılmaz Stüdyosu'nda gerçekleşen söyleşide, yapımcılık ve yönetmenlik deneyimlerini salondaki kalabalık dinleyici kitlesiyle paylaştı. Söyleşiye, yaşadığı tiyatro ve sinema serüvenini anlatarak başlayan Ezel Akay, ilkokul yıllarında çocuk oyunları ve kukla gösterileri yönettiğini belirtti. Üniversite yıllarında ise ciddi anlamda tiyatroya ilgi duyduğunu ifade eden Ezel Akay, o dönem tiyatro eğitimi için gittiği Amerika'dan, klişelere ve standartlara bağlı sistemi doğru bulmadığı için döndüğünü vurguladı. Daha sonra sinemaya ilgi duyduğunu belirten Akay, sektöre reklam filmleri çekerek adım attığını söyledi.
1996 yılında gösterime giren Tabutta Rövaşata filmiyle ilk yapımcılık deneyimini yaşadığını vurgulayan Ezel Akay, Sonrasında Güneşe Yolculuk filmini Yeşim Ustaoğlu ile birlikte yaptık. Film çok az gişe yapmasına rağmen, Berlin Film Festivali dahil pek çok ulusal ve uluslar arası ödül kazandı. O filmden sonra sinemacı oldum diyebilirim. dedi.
Sinema oyuncuları da tiyatroyu denemeli
Söyleşide öğrencilerin sorularını da cevaplandıran Ezel Akay, sinema ve tiyatro arasında bir seçim yapmadığını belirtti ve sözlerine şunları ekledi: Bence tiyatro ve sinemanın kesiştiği noktalar var. Bunların üzerinde durmalıyız. Örneğin bir sinema yönetmeni oyun yönetmeli, sinema oyuncuları da tiyatroyu denemeli diye düşünüyorum. Çünkü iyi bir anlatıcı dinleyenlere, her koşulda aynı zevki yaşatabilir.
Son olarak Türk sinemasıyla ilgili düşüncelerini dile getiren Akay, Bana her gün 34 adet senaryo gönderiliyor. Bana ulaşan bütün senaryoları inceliyorum. Konularda muazzam bir çeşitlilik var ve hepsi çok güzeller. Umuyorum ki Türk sineması, önümüzdeki 5 senede büyük bir patlama yaşayacak. şeklinde konuştu. Söyleşi, Ezel Akay'ın öğrencilere imza dağıtmasıyla son buldu.
Etiketler: Ezel Akay
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.