TUROB'TA OY BİRLİĞİYLE KARAR ALINDI
Turistik otelciler, işletmeciler ve yatırımcılar birliği'nin geleneksel aylık yemeği ve olağanüstü kurulu İstanbul Mövenpick Hotel'de gerçekleştirildi
31 Ocak 2011 / 23:28
TURİZMİN SESİ
TÜROFED Olağan Genel Kurulu'na katılmayarak ayrılık sinyali veren TUROB, Türkiye genelindeki otelleri çatısı altında toplayacak yeni oluşum için düğmeye Olağanüstü Genel Kurul'da bastı. Genel Kurul, TUROB Yönetimi'ne oybirliği ile TÜROFED'den ayrılmak için yetki verdi.
TUROB Başkanı Timur Bayındır'ın TÜROFED'in şehir otelciliğnin TÜROFED çatısı altında yeterli derecede temsil edilmediği gerekçesiyle verdiği ayrılık sinyali TUROB Olağanüstü Genel Kurulu'nda alınan kararla yeni boyuta taşındı. Başkan Timur Bayındır, Genel Kurul'dan ayrılık için oybirliği ile yetki aldıklarını açıkladı.
TUROB'un geleneksel aylık yemeğinde konuşan Başkan Timur Bayındır İstanbul'da artarak devam eden turizm yatırımlarına dikkat çekti ve yatırımcılara tavsiyede bulundu: "Yatırımcılar hüsrana uğramamak için iyi fizibilite çalışması yapmalı dedi.
Yemeğe TUROB üyelerinin yanı sıra Şişli Kaymakamı Mehmet Öklü, Şişli Milli Eğitim Müdürü Gürbüz Akbulut, Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz, SKAL İstanbul Başkanı Vedat Bayrak, TAF Başkanı Yalçın Manav, TÜRSAB Genel Sekreteri Günnur Özalp ve KKTC'nin İstanbul Başkonsolosu Servet Dorak da katıldı.
TUROB Başkanı Timur Bayındır yemekte yaptığı konuşmada şunları söyledi: 2010 yılına baktığımızda geçtiğimiz yıl ülkemize 28 milyon 600 bin turist gelmiş. Bu rakamın içinde neredeyse 7 milyona yakın bir kısmı İstanbul'a gelmiş. İstanbul'da yüzde 7.3 lük bir düşüş var. Biz bunu şöyle değerlendiriyoruz; bildiğiniz gibi gerek THY gerek birçok havayolu şirketi Avrupa'dan Anadolu'nun birçok noktasına direkt uçuşlar koydu.
Eskiden İstanbul'a gelip buradan çıkış yapanlar İstanbul'da sayılıyordu. Bizim için hakiki bir turist rakamı değildi. Bu biraz rayına oturmaya başladı. Otelci arkadaşlarımızdan aldığımız rakamlara istina ederek geçen yani 2009'a göre otellerin yüzde 5 ila 10 arasında daha dolu geçtiğini öğrendik. Hem sayı düşüyor hem de müşteri artıyor, bunda bir yanlışlık olması gerek dedik ve bu konuya böyle bir yorum getirdik.
Bu sayının bu kadar yüksek görünmesinin nedeni komşumuz Arap ülkelerinden gelen misafirlerimizin hem daha uzun süre konaklama hem de daha fazla harcama yapmasıydı. Bu da tabi bu sene İstanbul'un 2.7 olan geceleme süresini neredeyse 4'e çıkarttılar. Sürenin uzaması mesleğimiz açısında çok pozitif bir durum olarak görünmekte.
2011'in bir önceki yıldan daha da iyi geçeceğine inandığını ifade eden Bayındır İngiltere ve Hollanda gibi fuarlarda yaptıkları görüşmelerde tur operatörlerinin daha şimdiden ülkemizin geçen seneye göre yüzde 5 ila 10 arasında daha fazla sattıklarını söylüyorlar. Türkiye'de inşallah böylece 30 milyonu aşacak.
İstanbul'da artarak devam eden turizm yatırımlarına dikkat çekmek istiyorum. Yatırımcıların hüsrana uğramamaları için iyi bir fizibilite çalışması yapmalarını tavsiye ediyorum. İstanbul'un pastası büyümezse, dilimleri küçülür bunu unutmamak lazım.
18 Mart ile 28 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan İstanbul Shopping Fest var. Burada aslında hiç kavgacı bir tabiatım yok ama bazı eski bakanlarımız verdiği demeçlerinde beni vizyonsuzlukla itham ettiler. Bunun da sebebi bu festin tarihinin yanlış olduğunu söylememdi. Ama bir şekilde bunun başlaması lazım dedim. Bunu söylememdeki gaye ise tamamen İstanbul'a turizmde canlılık getirecek bir tarih istememizdi. Halbuki onlar şimdilik satışı artırmak için bir tarih seçtiler. Ve İstanbul'un en dolu olduğu Paskalya ve Nevruz gibi üç bayramı da içerisine alan bir tarihe festivali koydular. Türkiye girdileri açısından faydalıdır ama yine de tarihi bence yanlıştır. Bu, Ocak ya da Şubat sonuna kadar olsa herhalde herkes buna dua eder. Eğer vizyonsuzluk buysa hakikaten benim de vizyonum yokmuş diye kabulleniyorum.
Anadolu Ateşi ile çok güzel işler yapmaya başladık. Onlar bizlerin çalışmalarını gördüler, biz de onların çalışmalarını biliyoruz. Anadolu Ateşi'yle yaptığımız görüşmelerde İstanbul'a bir program oturtulmasının zaruri olduğunu görüştük. Artık İstanbul'da sürekli bir program olması lazım ki gelenleri yönlendirebilelim. Ve yaptığımız anlaşmada TÜRSAB da bizimle birlikte çalışacak ve elbirliğiyle Anadolu Ateşi'ne destek vereceğiz ve turistlerimiz arzu ettiği takdirde onların biletlerini otellerimizden temin edebilecekler.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 27 Şubat 2007 Turizmin Sesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.