TURİZMİN SESİ- ARTİN ŞİRİNPINAR
TÜRKİYE Seyahat Acenteleri Birliği’nde (TÜRSAB) Aralık ayında yapılacak 22’inci Genel Kurulu için Detur Turizm Şirketi CEO’su FİRUZ BAĞLIKAYA başkan adayı olduğunu geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaşmıştı. Liderliğini Bağlıkaya’nın yaptığı ve sektörün güçlü isimlerinin de içinde yer aldığı ‘TÜRSAB YENİDEN – Değişim Başlıyor’ hareketi yepyeni bir vizyon ve anlayışla yola çıktı. Four Seasons Hotel Bosphorus’ta gerçekleşen basın toplantısında neden aday olduğunu, seçilmesi durumunda neler yapacaklarını ve kurumun mevcut yönetimine dair bilgileri paylaşan Firuz Bağlıkaya ve yeni yönetim kurulu üyeleri, seçilmeleri halinde TÜRSAB’ın tüm seyahat acentelerinin hizmetinde olacağını ve hep birlikte çok daha saygın bir TÜRSAB inşa edeceklerinin altını çizdi.
BAĞLIKAYA’NIN
TÜRSAB TECRÜBESİ
Geçtiğimiz yıllarda (2011 – 2014)
TÜRSAB’da 2.başkan olarak görev yaptığını ifade eden Firuz Bağlıkaya, 1618 ile ilgili yoğun bir çalışma temposundan sonra yasanın çıkması için yapılması gereken çalışmaların yapılmaması, kamu tarafından muhatap alınmaması ve 18 yıldır değişmeyen tek adam yönetimi temel sebepleri ile de Mart ayında istifa ettiğini hatırlattı.“Hayatı boyunca bu işi yapmış, seyahat acenteciliğinden ekmeğini kazanan bir ekiple sorunları çözmek için yola çıkmaya karar verdik.” diyen başkan adayı üyeliği yük haline gelmiş olan
TÜRSAB ile ilgili acil yapılması gerekenler listesinden önemli olan birkaç maddeyi sıraladı:
ACENTELER BELGELERİNİ
TÜRSAB’A SATABİLECEK
Haksız rekabetlere dayanamayıp ticari karlılığını kaybettiği için faaliyetine son veren ancak belgesini devredemediği için de şirketini uykuya geçiren acenteleri çözümsüzlükten kurtaracağız. Bu acentelerin belgelerini
TÜRSAB olarak geri satın alacağız ve acente belge devrine müsaade edeceğiz.Acente faaliyetlerinde %70 pazar payını eline geçirmiş olan ve hiçbir vergi ödemeyen yabancı
teknoloji şirketlerinin Türkiye’de vergi ödemelerini sağlayarak rekabet avantajlarını sonlandıracağız.Seyahat Acenteleri kendi şirketlerine kayıtlı araçlarla başkaca bir belgeye ihtiyaç duymaksızın tur ve transfer yapabilecekler.
Hava yolları ile yaşanmakta olan farklı fiyat uygulamaları ve servis bedeli ile ilgili sorunları çözeceğiz.Seyahat Acentelerinin de otelciler gibi ihracatçı statüsüne geçmesini, böylece düşük maliyetli devlet destekli ihracatçı kredisi ve teşviklerden yararlanmalarını sağlayacağız. Hac kotalarının kaldırılması ve Hac organizasyonlarının Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde acenteler tarafından yapılması yönünde çalışacağız. Standartları belirlenen faaliyet alanlarına göre
seyahat acentelerine ihtisas belgeleri verilecek. Bu belgeler
MICE Turizmi,
Sağlık Turizmi, Doğa Turizmi vb şeklinde çeşitlendirilecek.
ŞEFFAF OLACAĞIZ, HESAP VERMEKTEN KAÇMAYACAĞIZ
TÜRSAB’ın mevcut yönetimine dair gerçek bilgileri ve yapılan yanlışlıkları da paylaşan Firuz Bağlıkaya, “Başaran Bey
TÜRSAB veya iştiraklerine ait 5 tane şirket olduğunu ve bu şirketlerin hiçbir borcunun olmadığını açıkladı. Hatta kendi sözleriyle ‘Genel Merkez binamızın kredi borcu dışında
TÜRSAB’ın borcu yok. O da 20-25 milyon TL’ demişti… Biz de Başaran Beyin bu sözleri üzerine bir araştırma yaptık,
TURİNS SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
SEYAHAT KART SATIŞ VE PAZARLAMA HİZM. TİC. A.Ş.
TÜRSAB FUARCILIK HİZMETLERİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
TÜRSAB KÜLTÜR HİZMETLERİ TİC LTD ŞTİ
TÜRSAB SEYAHAT ACENTALARI HİZMETLERİ TİCARET LTD ŞTİ
TURSER-TURSAV SERVİS SİGORTA ACENTELİĞİ LİMİTED ŞİRKETİ
SEYAHAT ACENTALARI MESLEK EĞİTİM HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ
TUR PRES TURİZM TANITIM DESTEK ÜRÜNLERİ LİMİTED ŞİRKETİ
UKTAŞ ULUSLARARASI
KONGRE SARAYI TESİSLERİ İŞL. TİC. A.Ş.
İSF
İSTANBUL ALIŞVERİŞ FESTİVALİ ANONİM ŞİRKETİ gibi bir dizi şirket bilgisine ulaştık.
TÜRSAB ve iştiraklerinin hissedar olduğu bu 11 şirketin 8 tanesinde
Yönetim Kurulu Başkanı veya Genel Müdür, 3 tanesinde
Yönetim Kurulu Üyesi... Dolayısıyla
Başaran Ulusoy bırakın şirketlerin sayısını, başkanlığını yaptığı şirketlerden bile bihaber...Bu şirketlerin tamamının mali yükümlülükleri
TÜRSAB’ın olmasına rağmen ne gelirleri ne de giderleri
TÜRSAB bilançolarına dahil edilmiyor.
Başaran Ulusoy’un iddia ettiğinin aksine; Turizm Bakanlığı
TÜRSAB’ın iştiraki olan şirketleri denetlemiyor, sadece
TÜRSAB’ı denetliyor. İştirak şirketleri herhangi bir denetime tabi olmadan dilediğince borçlanıp işleri ihalesiz verebiliyor. Kısa dönemde kar etme şansı olmayan şirketlere yüklü miktarlarda kredi alınıp ortak olunuyor. Bütün bunlara ek olarak
TÜRSAB şirketlerinin denetiminden sorumlu yeminli mali müşavirinin iştirak şirketlerinde ortak olmasını da etik bulmuyoruz. Bu şirketlerin mali riski 185 milyon TL (yaklaşık 160 milyonu nakit kredi, leasing)Biz göreve geldiğimiz zaman,
TÜRSAB’ı ve iştiraki olan şirketleri ağır borç yüklerinden kurtaracağız. Akabinde de acentelerimize yarar sağlamayan tüm şirketleri kapatacağız.” dedi.
TÜRSAB YENİDEN – DEĞİŞİM BAŞLIYOR
Bağlıkaya açıklamalarına “
TÜRSAB’ı daha saygın, demokratik, her hareketin hukuki bir dayanak noktası olduğu bir kurum haline getirmek için çalışacağız. En önem verdiğimiz konuların başında şeffaflık, kurumsallık ve acentelere kazanç getiren bir
TÜRSAB var.” diyerek sürdürdü. Tek adam sisteminin değiştirilmesi gerektiğini bir kez daha belirten Bağlıkaya, modern bir
TÜRSAB’ın inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.