24 Kasım 2024
  • İzmir21°C
  • İstanbul19°C
  • Antalya25°C
  • Ankara18°C

YEMEK FİRMALARINA DİKKAT

Et fiyatlarındaki artışı çoğu yemek fabrikalarının kapanma aşamasına getirdiğini, orta ölçekli, merdiven altı ve kötü niyetli firmaların da vatandaşlara eşek ve at eti yedirdiğini iddia etti

YEMEK FİRMALARINA DİKKAT

22 Ocak 2010 / 17:24

TURİZMİN SESİ


Türkiye Yemek Sanayicileri Federasyonu (YESİDEF) Genel Başkan Yardımcısı ve Ege Yemek Sanayicileri Derneği (EYSAD) Başkanı Ahmet Hakan Ay, et fiyatlarındaki artışın çoğu yemek fabrikasını kapanma aşamasına getirdiğini, orta ölçekli, merdiven altı ve kötü niyetli firmaların da vatandaşlara eşek ve at eti yedirdiğini iddia etti.

Hakan Ay, et fiyatlarının spekülasyonlar nedeniyle umulanın çok üzerinde yükseldiğini, geçen yıla oranla artışın yüzde 120 dolayında olduğunu söyledi. Mesnetsiz açıklamalar nedeniyle hayvancılık sektörünün hareketlendiğini savunan Ay, Kurban Bayramı'ndan sonra et fiyatlarının düşeceğini öngördüklerini, ancak fiyatlardaki artışın devam ettiğini ifade etti.

Dana etinin kilogramının 2009 yılı Ocak-Şubat aylarından bugü ne 10,5 liradan 18,5 liraya, sığır etinin ise 7 liradan 14,5 liraya çıktığını bildiren Ay, dana etinin tüketiciye ulaşmasının 24 lirayı, sığır etinin ise 16 lirayı bulduğunu kaydetti. Et fiyatlarındaki artıştan yemek firmalarını çok etkilendiğini belirten Ay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Taahhüt altında iş yapan fabrikalarımız, 1-2 yıllığına iş aldılar. Devlet ihalelerine giren firmalar geçen yıllardaki artışları göz önünde bulundurarak fiyat verdi, şu anda hepsi zarar etmekte.

Yemek fabrikalarının çoğu kapanmak üzere. Özel sektöre iş yapanlar da global krizin etkisinden dolayı zam yapmıyorlar. 'Ucuz etin tadı yavan olur' anlayışı Türkiye'de yaşanmaya başladı. Orta ölçekli, merdiven altı üretim yapan, kötü niyetli firmalar, dana eti yerine eşek eti, at eti yediriyor. Kamu yöneticileri ihale öncesi yemek fiyatlarını çok iyi analiz etmeli." Yemek yapan şirketlerin vicdani sorumluluk taşıdığını ifade eden YESİDEF Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Hakan Ay, et fiyatlarındaki yükselişin bazı şirketleri mantık ve vicdan ikilemine sürüklediğini söyledi.


"Kendi yemediğini bir başkasına yedirme" kuralını edinmiş, kurumsal ve Sağlık Bakanlığının 5196 Sayılı Yasası'na uygun hareket eden sanayicilerin et fiyatlarındaki artış nedeniyle dayanma gücünü ortaya koyduğunu ve maddi zarar ederek süreci atlatmaya çalıştığını kaydeden Ay, "Yemek sektöründe her türlü ayak oyunları, kural dışı oyunlar sergileniyor" dedi.

Hakan Ay, yemek işinin Türkiye'de çok büyük rakamlara ihale edildiğini, inşaat ihalelerinde kırım olabileceğini, ancak yemek ihalelerinde kırım yapmanın kabul edilemez olduğunu savundu.
Türkiye'nin her yerinde et, pirinç ve yağ fiyatının aynı olduğuna belirten Ahmet Hakan Ay, "Bu kırım nasıl absorbe ediliyor, nereden sağlanıyor? Sonra basında çıkan 'at eti, eşek eti yakalandı' gibi haberler sektöre çok olumsuz yansıyor" diye konuştu.

Hastanelerde, okullarda belirli gramajlara uyularak yemek verilmesi gerektiğinin altını çizen Ay, 4 çeşit toplu yemeğin 4 liranın altında olmasının akla her türlü soru işaretini getirebileceğini ifade etti.
Toplu yemek söz konusu olduğunda bir kişilik yemeğin en düşük 4-6 lira arasında olabileceğini kaydeden Ay, "Bir yemek 4 liranın altındaysa insan 'Bu yemekte neyle karşılaşacağız?' diye sormalı" dedi.

Ay, tek kişilik yemeklerdeyse soya malzemesi kullanılmaması, kırıntı tabir edilen kıymalarla yapılmaması durumunda yarım ekmek dönerin 1-2 liraya mal olamayacağını iddia etti. Öğrenci yemeklerinde çok hassas davranılması gerektiğini vurgulayan Ahmet Hakan Ay, Milli Eğitim Bakanlığının öğrencilerin yemek maliyetini çok iyi değerlendirmesi ve 1,5-2 liraya öğrenci beslememesi gerektiğini ifade etti.

Ay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kamu kurumları toplu yemek sektöründen yıllarca yemek aldılar. En avantajlı teklifi veren firmalar, çok büyük hatalar yaptılar. Kamu kurumları bir daha bunu yaşamamak için kendilerine döndüler. Bugün bir üniversitede 1.8 liraya yemek çıkarıyorsa, ben o üniversiteye sorarım bu yemeğin işçiliği, vergilendirmesi, suyu, elektriği nerede diye? Sadece eti, sebzesi bile o fiyata çıkmaz. Kamu kurumları kendilerini 'iyi yemek yapıyoruz' diye lanse etmesinler. Üniversitelerimiz eğitimlerini geliştirsinler. Yemeği biz yaparız, onlar yemek işini doğru fiyatlarla ihale etsinler, doğru olanı seçsinler."

Etiketler: ,
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.