TURİZMİN SESİ-Halil ÖNCÜ-KEMER
Kemer'de yer alan Ulusoy Tatil Köyü sahibi ve aynı zamanda Yılmaz Ulusoy Holding A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı olan Yılmaz Ulusoy turizmdeki gelişmeleri değerlendirdi. Kemer Ulusoy Tatil Köyünde, Ulusoy Tatil Köyü Genel Müdürü Volkan Yorulmaz’ın da yer aldığı röportajda turizm yazarı Halil Öncü’ye açıklamalarda bulunan Yılmaz Ulusoy, Türk turizminin acilen master plana ihtiyacı olduğunu ifade ederek, son dönem sektörde yaşanan krizin, krizden öte felaket olduğunu söyledi. Ulusoy yaptığı açıklamasında, “Türk Turizmi bu sene pazarlama hataları, yatırım hataları ve devletin ilgisizliğinden ötürü çok çok zor bir dönem yaşamaktadır. % 3’lerde ya da % 5’lerdeki kayıplara kriz denir. Siz eğer koca Rusya pazarında % 30 kaybettiyseniz buna felaket denir. İnanın, 1990 Körfez krizi bu kadar turizmi vurmamıştı” dedi. Siz eğer koca Rusya pazarında % 30 kaybettiyseniz buna kriz değil felaket denir!
Turizm kötü değil, çok kötü diyerek sözlerine devam eden Yılmaz Ulusoy “ Turizmin kötü olacağı belliydi. Çünkü son 10 yılda turizme hiç bakılmadı. Ne
yatırımcı, ne devlet turizmin gerektiği şekilde hareket etmedi. 2008 krizi dünyayı kasıp kavururken,
Türkiye’de sanki hiçbir şey yokmuş gibi cennet havası varmış gibi bir hava çizilip, kimsenin umurunda olmadı. Devlet bu işe hiç bakmadı. İçerisinde bulunduğumuz duruma bir haftada ya da bir ayda gelinmedi. Şu anda 2008 krizi hala geçmiş değil. Bana göre 2008 krizi dünyada üç dört sene daha devam edecek. Bunu krizin ilk zamanlarında da söylemiştim. Hal böyle iken, dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde Brezilya, İspanya, İtalya ve en son
Yunanistan gibi ülkeler yerlerde sürünürken , “Bize bir şey olmaz biz
güçlü devletiz” dedik.
Ben Almanya ziyaretimde Alman Başbakanının ağzından şunu duydum. ‘2.
Dünya Savaşından daha kötü şartlar yaşıyoruz’ dedi. Bunu Merkel söylerken, biz iyiyiz, biz idare ederiz, bizim kumumuz güneşimiz, denizimiz var dedik ve bu günlere geldik. Ama bu böyle gitmez. Türk Turizmi bu sene pazarlama hataları,
yatırım hataları ve devletin ilgisizliğinden ötürü çok çok zor bir
dönem yaşamaktadır. % 3’lerde ya da % 5’lerde kriz denir. Siz eğer koca Rusya pazarında % 30 kaybettiyseniz buna felaket denir. Ben 1990 yılında da bu işin içerisindeydim. 1990 Körfez krizi bu kadar turizmi vurmamıştı. Şu anda Türk turizmi 1990 yılından daha da kötü. Bunun sebebi bir türlü sektörle devletin biraya gelememesidir. Bu arada
sektör bir türlü kendi içinde tutarlı olamamıştır. Çok sayıda dernekler ile bölünen
sektör farklı sesler ile adeta 999 düğüm, 999 değişik ses olmuştur. Maalesef tek ses olamadık.
Devletin karşısına oturup, bu gidiş nereyedir, bu gidiş felakettir,
Türkiye’de bu kadar büyük
yatırım yapılmıştır, Turizm gelirleri ülkemiz için çok önemli gelirlerdir, istihdamda büyük katkısı vardır, eğer bu yol kesilirse
Türkiye bundan çok büyük darbe alır diyerek bu anlatılmadı. Devlette bu arada sektörden nasıl olsa veriyorlar diye, kumdan aldı, denizden aldı, iskeleden aldı,
yatırımdan aldı. Bu dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir” dedi.
Eğer sizin doğanız yoksa, turizmden bahsedemezsiniz.
Alta yapının her geçen gün eskidiğine dikkat çeken Yılmaz Ulusoy doğanın turizm için olmazsa olmazı olduğunun altını çizdi. Ulusoy “ Maalesef altyapı eskimiştir. Tekirova’dan Alanya’ya kadar tabiat bozulmuştur. Tabiat tamamen tahrip edildi. Öylesine tahrip edildi ki, daha doğrusu yok edildi. 45 yıl önce İspanya’ya gittiğimde bunu görmüştüm. 35 sene önce
Türkiye’de turizme başladığımızda Turizm
yatırımlarında da inşallah burası böyle olmaz demiştim. Şu olabilir mi? Ağaçları keseceksiniz, yerine bina yapacaksınız. Eğer sizin doğanız yoksa turizmden bahsedemezsiniz. Eğer denizin temiz değilse, turizmden bahsedemezsiniz. Eğer eğitiminizi halledemediyseniz turizmden bahsedemezsiniz. Eğer
kültür anlamında bir yere gelemediyseniz turizm zaten yoktur. Turizm kültürdür. Hem de
kültürün doruk noktasıdır.
Türkiye’de önüne gelen tesis yaptı. Öylesine acımasız bir şekilde o güzellikler yok edildi ki, bir daha geri gelmesi mümkün değildir. Ben hep bağırdım bu konuda. O tarihlerde
Belek yapılırken, sayın Rahmetli Özal’a söylemiştim. Burada çok sayıda ağaç var. Bunları keserseniz bunlar 400 yılda anca geri gelir dedim. Sonra bana Reisicumhur olduğunda karşılaştığımda doğru söylediğim ifade etmişti.
Sektör bilgisiz, çalışanlar eğitimsiz, devlet ilgisiz. Bu da eşittir bugünkü felakettir” dedi.
Millet geçim derdinde, siyasiler seçim derdinde!
Son siyasi gelişmeleri de değerlendiren Yılmaz Ulusoy “ Millet geçim diye bağırıyor, siyasiler seçim diye bağırıyor. Bir ay önce seçim oldu. Şimdi diyorlar ki, seçime gideriz haaa… Nereye gidiyorsunuz, ne seçimine gidiyorsunuz. Seçim birlikte uzlaşma ve birlikte yaşama sanatıdır. Seçim güçlerin birleşme sanatıdır. Seçim insanların akıllarını, sevgilerini ve anane ve geleneğe göre edepli bir şekilde yaşamlarını temin etme sanatıdır. Kuranı Kerim’in ilk suresi “Oku” diye emrediyor. Okumalıyız ve sonrada beynimizi çalıştırmalıyız. Sonra da sev diyor. Şimdi bunların hiçbirisi yok. Öteki, beriki, millet birbirine düşman olmuş, okuma tamamen tahrip olmuş, milli
eğitim tamamen tahrip olmuş , Mustafa Kemal’in gösterdiği batı istikameti doğuya kaymış. Dünyada böyle bir şey olamaz.
Türkiye aklını başına almaz ise bırakın turizmi,
Türkiye çok kötü hale gelir. Çünkü birbirini sevmeyen toplumlar kötülük, nefret saçarlar. Buda bölünmeye parçalanmaya sebep olur. Bu arada din ile devlet işlerini bir arada yürütemezsiniz”
Acilen turizmin bir master plana ihtiyacı vardır!
Turizmde master planın şart olduğuna dikkat çeken Ulusoy “
Turizmde bir an önce geçmiş bir analiz edilmelidir. Acilen turizmin bir master plana ihtiyacı vardır. Şu anda tüm noksanlar hepsi, kanun, kararname, genelge ve yönergeler ile düzeltilmelidir. Sonra bu işin başına bilen bir adam konulmalıdır. Yani turizme getirdim seni koydum la bu iş olmaz. Birincisinden şuandaki bakanımıza kadar tüm turizm bakanlarının hepsine saygı duyuyorum. Turizm öyle bir şeydir ki, bir giderse kolay geri gelmez. Bu neye benziyor biliyor musunuz? İnsanlar eğer sevmezlerse evliliklerini bile devam ettiremiyorlar. Devlet yapacağını yapmalı. Son günlerde
Yunanistan’a yardım edeceğimiz söylentileri yaygınlaştı. Bunu nasıl söylersiniz? Şu anda vatandaşımızın hali ortada, turizmcimizin hali ortada, Otelci bitmiş durumda. Böyle bir şey olabilir mi?
Sektör aklını başına almalı. Her kişi
turizmci olamaz. Her insan sanayici olamaz. Çok sıkıntıya dayanamayan insan, sanayici olamaz. Çok dertli olmayan sanata, kültüre, edebe ve terbiyeye, adaba, nezakete sahip olamayan da
turizmci olamaz. Turizm sıkıntılı bir iştir. Her birey, her müşteri bin tane problemdir.
Turizmci hepsine güler yüzle, tatlı dille çözüm bulmalıdır. Ben yıllarca karayolunda milyarlarca insan taşıdım. Bu işi iyi bilenlerden biriyim”
Müfettişlerimiz ile kendi kendimizi test ve kontrol ediyoruz!
Yılmaz Ulusoy tesislerinde müfettişler bulunduğunu ifade ederek “Doğayı koruduk. Denizimizi koruduk. Tesisi temiz tuttuk. Olabildiği ölçüde iyi
personel yetiştirdik. Ve ikramı olması gerektiği kadar yaptık. Şu anda tüm tesislerimizde müfettişlerimiz var. Ben yıllarca otobüs iletmelerimizde müfettişleri kullandım. Şu anda bulunduğumuz otelimizde de müfettişimiz var. Bundan kimsenin haberi olmaz. Gelir bakar, notu alır ve sonra bana detayları anlatır. Bu çok önemli bir şeydir. Bu kendi kendini test etme ve hizmeti kontrol etmedir” dedi.
Bölgeyi ürün bazında çeşitlendirmemiz gerekiyor!
Ulusoy, “ Tesis yapıyorsunuz. Tesis yapan diyor ki, ben bunun parasını 10 yıl sonra geri alırım. Şimdi bu rakam 30 seneye çıktı. 30 sene de bir tesis dayanmaz. 20 senede dayanmaz. Her beş yılda bir tesisi yenilemeniz gerekir. Başka türlü misafirine kabul ettirmezsin. A’dan Z’ye çevreden tutun, denize, kumdan turun binaya yatağa kadar günün şartlarına göre ayarlamanız gerekiyor. Yumurtaları bir sepete koymayalım. Bir sıkıntı gelir dedik. Rusya, Rusya diye diye bölgeyi Rusya ile bütünleştirdik. Bu çok yanlış. Bölgeyi ürün bazında çeşitlendirmemiz gerekiyor. Eğer çeşitlendirmezsek hiçbir işe yaramaz. Burada büyük hata yapıldı. Avrupa, Rusya ve
Türkiye. Bunu balanslamak gerekiyor” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.