23 Kasım 2024
  • İzmir21°C
  • İstanbul19°C
  • Antalya25°C
  • Ankara18°C

“İSTİKLALSİZ DİN OLMAZ!..”

DURSUN ÖZDEN

10 Şubat 2022 Perşembe 13:35

Birinci Dünya Paylaşım Savaşı sonrasında imzalanan Serv Antlaşması ardından, Anadolu topraklarını bölen ve işgal eden ülkelere, 20.yy başında ilk kez emperyalizme karşı bağımsızlık savaşını zaferle taçlandıran ve mazlum ulusların umudu olan Mustafa Kemal Paşa öncülüğünde; “Ya İstiklal, Ya Ölüm!” ve “Tam Bağımsız Türkiye!” ruhu etrafında örgütlenen vatansever subaylar, aydınlar ve halkımız; kadın ve erkek, yaşlı ve genç, topyekün seferberlik dirilişi ve kurtuluş savaşı verdiler. Çukurova ve Toros Dağları’nda, Bolkar Yörüklerinin Çığlığı yankılandı… 

Milli Mücadelede, Anadolu’nun Güney Cephesindeki direnişlerin bilinmeyen yönlerini, 5 yıldır araştıran belgeselci, araştırmacı yazar Dursun Özden, “Bolkar Çığlığı” adlı kitabı ardından, şimdi de “İstiklalsiz Din Olmaz” kitabını yazdı… Anadolu’nun Güney Cephesinde direnen Kuvayı Milliye Müfrezeleri’nin (1918-1923) “İstiklal madalyalı” şehit ve gazilerinin resimli tam listesi, bölgeye ve o döneme özgü harita, tablo, fotoğraflar ve çok özel belgeler bu kitapta…

Ulukışla başta olmak üzere, Niğde ve ilçelerinde yakılan ilk bağımsızlık kıvılcımı, Çukurova ve Toros Dağlarında, Anadolu’nun kurtuluş meşalesi oldu… Aralarında Yörük kadınlarında olduğu 44 vatansever köylüden oluşan, Bolkar Kuvayı Milliye Müfrezesinin, 25 Mart 1920’de kazanılan Karboğazı Zaferi ardından, Mustafa Kemal Paşa’nın da katıldığı 5 Ağustos 1920’de toplanan 1. Pozantı Kongresi kararları, Mustafa Kemal Paşa’nın Tarsus Gençliğine Hitabesi ve Fransız askerleri tarafından Tarsus Cetvel Köprüsü başında kurşuna dizilen, Kuvayı Milliye Süvarisi Molla Kerim için yakılan ağıt; Toros Dağları ve Çukurova’da, Kuvvacı Yörük kadınların çığlığına dönüştü…

Milli Mücedele Kilikya Komutanı Sinan Tekelioğlu öncülüğünde; Çukurova ve Toros Dağlarında, Kuvayı Milliye Direnişini örgütleyen, 1918’de Belemedik ve Karaisalı Tren Garında, eski bir vagon içinde, gizlice basılıp halka dağıtılan Yeni Adana Gazetesi’nin Milli Mücadelede, Türk Basın Tarihindeki öncü rölü ve o günden anılar, ilk kez belgelendi…

Kemal Atatürk ve Sovyet Devrimi Lideri V.İ.U. Lenin ve de Atatürk’ün manevi kızı Anadolu Adilova’nın babası İbrahim Abilov arasındaki mektuplaşmalar ardından gelen yardımların tam listesi ve Sovyet diplomatların “Anadolu Raporu” ilk kez bu kitapta belgelendi. Öte yandan; Anadolu coğrafyasının güneye açılan doğal, stratejik ve güvenlik kapısı özelliğini taşıyan Ulukışla; Milli Mücadele Döneminde, Kuvayı Milliye Direnişlerinin ilk kıvılcımının yakıldığı ve ilk sivil örgütlü direnişlerin başladığı yer olma özelliği ile de; Atatürk’ün “Büyük Nutuk” kitabının sayfalarında yer almayı haketmiştir… İstihbaratçı Osmanlı Subayı “Gazeteci Mustafa Şerif” kimliği ile Kasım 1911’de Ulukışla’ya gelen ve oradan Mısır üzeri Kuzey Afrika’ya geçen Kolağası Mustafa Kemal; daha sonra, Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Paşa olarak, 10 Kasım 1918’de Ulukışla’dan Adana’ya giderken, trende yaveri Cevat Abbas’a şöyle demişti: “Nerede bir Yörük çadırı ve Türkmen otağı bacasında hala duman tütüyor ise, bilesiniz ki; bu kutsal topraklara asla düşman ayak basamaz. Eğer düşmanı güney cephesinde yenemez isek; Toros Dağları, Türkiye’nin güney sınırı olacaktır. Bu bilinçle savaşacağız. Bu böyle biline…”

“Molla Kerim Ağıdı” Çukurova’da ve Toros Dağları’nda yankılanırken; Mustafa Kemal Paşa’nın “Tarsus Gençliğine Hitabesi” vatan savunmasında, ilk çığlık ve ilk kıvılcım oldu.  Kuvayı Milliyeci Ulukışla Müftüsü Mehmet Bahaeddin Efendi ise; “İstiklalsiz din ve iman olmaz…” vurgusunu yapmıştı. 1. Pozantı Kongresi (5 Ağustos 1920) öncesi, Karboğazı Baskını’nda; 4’ü Yörük kadını, 44 kişiden oluşan Pozantı Kuvayı Milliye Müfrezesine; 630 askeriyle birlikte teslim olan 2. Tabur Komutanı Fransız Binbaşı Pierre Mesnil ve eşi Edrige Aubry Mesnil, Fransa’ya döndükten sonra, Ulukışla Kuvayı Milliye Müfreze Komutanı Şevki Alpagut ailesine yazdıkları mektuplarda: “Türkler, o kadar konuksever, o kadar kadirşinaslar ki; bize esirliğimizi unutturdular. Onlara ne kadar çok teşekkür etsek, azdır…” diyerek, minnet duygularını dile getirdiler. 

Öte yandan, gittiği 99 ülkede Atatürk izlerini araştıran, 12 Aralık 1996’da Küba’nın başkenti Havana’da, aldığı Latin Amerika Edebiyat Ödülü Töreni sonrası, Fidel Castro ile özel röportaj yapan Dursun Özden’e; Havana’da Atatürk büstü diken, Küba’nın efsanevi lideri Castro: “Bizim ve dünyadaki tüm mazlum halkların doğal önderi ve esin kaynağı olan Devrimci Mustafa Kemal Atatürk varken, Türk gençleri kendisine başka önder ve kurtarıcı aramasınlar. Atatürk dünyada ilk kez, emperyalist ülkelere karşı bağımsızlık savaşını zaferle taçlandırdı. Harf Devrimi başta olmak üzere, pek çok çağdaş devrimleri, çok kıza zamanda başardı. Biz de Atatürk’ü rehber edindik, ondan esinlendik, tam 40 yıl sonra, devrim yaptık…” demişti. (Küba Uzak Değil, Dursun Özden, Belge Yayınları, 1997).

Dursun Özden’in 50. Sanat Yılı’nda basılan bu kaynak kitap; ‘İSTİKLALSİZ DİN OLMAZ - Anadolu’nun Aydınlık Yüzü Ulukışla Kuvayı Milliye Müfrezeleri’ mutlaka okunmalıdır… 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.